TÜRKİYE 2012'DE DAĞILACAK, YIKILACAK, YENİDEN KURULACAK!

Tüm dünyada ve Türkiye'de kitapları rekor kıran Susan Miller 2012 tahminlerini Vatan'dan Ayşe Acar'a anlattı.

Susan Miller ile Madison Caddesi’ndeki Barney’s Alışveriş Merkezi’nin en üst katında yer alan Fred’s adlı restoranda buluşuyoruz. Susan’ın burayı tercih etme nedeni beyaz masa örtüleri... Uzun yıllardır görmediğimiz bir yakınımızı görmüşçesine kucaklaşıyor, hal hatır soruyoruz. Günlerdir uyumadığından bahsediyor.
“Önümüzdeki Yıl: 2012” kitabının hazırlıkları, Elle’den Vogue’a, Tempo’dan W’ya yazı yetiştirdiği onlarca dergi, astrology zone sitesinin Ocak ayı tahminleri derken, ben bu ufak tefek kadının tek başına bu kadar işin altından nasıl kalktığına hayret ediyorum. Durmadan yazıyor. O koca dizüstü bilgisayarını da hep yanında taşıyor. Aklına bir şey gelirse not edebilmek ya da biri onu yolda durdurup “Bir sorunum var. Ne olur yıldız haritama bakar mısın” diye sorduğunda yardımcı olabilmek için... Tüm dünyada her ay 6 milyon 500 bin kişinin ziyaret ettiği, 18 milyon sayfa görüntüsüne sahip www.astrologyzone.com sitesi geçtiğimiz günlerde 16 yaşına bastı.
Steve Jobs’dan Orlando Bloom’a, Cameron Diaz’dan Kirsten Dunst’a birçok ünlünün danıştığı, tam dokuz kitaba imzasını atmış dünyanın en popüler astroloğu Susan Miller’la sohbetimize buyrun...

* 2011 sizin için nasıl bir yıldı?

Zor. Annem bu yaz çok hastalandı. Hastalığın geleceğini biliyordum ve buna hazırdım. Yine de alışılmıyor.

* Geçmiş olsun. Başka...

2011’de dünya çapında bir üne sahip oldum. Amerika’da, Avrupa’da tanınıyordum ama artık Japonya’da, Brezilya’da, Kore’de, Hindistan’da da yolda yürürken tanıyorlar. Bu da twitter’ın sayesinde oldu.

* Türkiye’de de çok meşhursunuz.

Evet. Sitemi ve Tempo’daki yazılarımı takip eden çok Türk var. Türk insanının sıcaklığına bayılıyorum. Annem hastalandığında twitter aracılığıyla bana hep destek oldular, güzel mesajlar attılar. Enerjileri çok yüksek. Harika kahkahaları var. Ayrıca Türk erkekleri de gerçek erkek!

* Gerçek erkek derken...

Araban bozulsa yolda durup tamir ederler. Arabadan önce inip kapını açarlar. Amerika’da hiçbir erkek bunu yapmaz. Centilmenler, güçlüler ve çekiciler. Bir Türk erkek arkadaşım olsun isterim. Biliyor musun geçen sene Türkiye’ye gelmek hayatımı değiştirdi.

* Nasıl?

Ayasofya’ya, Sultan Ahmet Camii’ne, Yere Batan Sarnıcı’na, Kapalı Çarşı’ya gittim. Çok etkilendim. Özellikle ezan sesinden... İçim huzur buldu. Çok dindar bir insanım zaten. İyi bir katoliğim. Dönerken yanıma Topkapı Sarayı’nı tanıtan kocaman bir kitap aldım. İstanbul’un kokusu hâlâ burnumda... İnsan çocuk sahibi olunca ve iş hayatının koşturmacasına dalınca sadece kendi ülkesi içinde seyahat ediyor. İstanbul ziyaretimden sonra kendi kendime dedim ki; “Daha çok gezmeliyim. Yeni yerler görmeli, yeni şeyler öğrenmeliyim.” Son bir senedir de öyle yapıyorum.

2012’de bir hastalık geçireceğim

* Sağlığınız nasıl?


2009’da spor salonunun çıkışında mermer zeminde kaydım. Havada uçtum, kalça kemiğim kırıldı, diz kapaklarım yerinden oynadı. 91 kez fizik tedavi gördüm ve okurlarıma bundan hiç bahsetmedim. Şikayet ettiğimi düşünmesinler diye... Şimdi daha iyiyim.

* Çocukluğunuzdan beri hastalıklar peşinizi bırakmıyor. (Susan 14 yaşındayken felç
geçiriyor. Seneler sonra tekrar yürüdüğünde, doktorlar bunun bir mucize olduğunu
söylüyor.)

Ben çok zor koşullar altında doğdum. Eskiden “NY’da büyüdüm” derdim. Artık “Hastanelerde büyüdüm” diyorum. Ama biliyor musun hastalıklar insanın kalbini açıyor. Kendimi Tanrı’ya yakın hissediyorum. Geçenlerde bir rüya gördüm.

* Nasıl bir rüya?

Hz. İsa ile aynı masada oturuyoruz. Beyazlar giymiş. Yüzüne ışık yansımış. Bana diyor ki: “Seni tekrar düşüreceğim” Diyorum ki “Ama kalça kemiğim daha yeni düzeldi” Cevap veriyor: “Çektiğin acıları unutuyorsun. Hatırlaman gerek. Bu yüzden tekrarlayacağız. Kalbin daha da açılacak.”

* Siz ne cevap veriyorsunuz?

Hz. İsa’ya karşı gelecek halim yok ya... “Siz nasıl isterseniz” diyorum. 2012’de benim başıma büyük bir felaket gelecek. Onu bekliyorum. Hayat devam ediyor. Her şey insanlar için... Hepimiz bu dünyaya neden geldiğimizin cevabını bulmalı ve evrene o yönde katkıda bulunmalıyız. Ben de öyle yapmaya devam edeceğim.

* Siz kendi katkınızın astroloji olacağını ne zaman anladınız?

15-16 yaşlarındayken annem haritama bakmıştı. “Öncelikle yazacaksın. Bu yüzden dilbilgisi eğitimine önem vermeliyiz” dedi. Kova burcunun haritada saat on iki yönünde yer alması demek, henüz icat edilmeyen, adını bile bilmediğimiz bir alanda çalışacağımı ve dünyaya bu şekilde katkıda bulunacağımı gösteriyordu. Anneme “Ne olabilir?” diye ısrarla sordum. “Bilmiyorum. Ama havada göremediğin parçacıklar var, ağlar var” demişti. Internet. Annem gerçek bir dahiydi. Ve bu benim için çok büyük bir ipucuydu. O zaman bırakın interneti, bilgisayar bile yoktu. 60’ların başıydı.

Steve Jobs bile bilmezken, ben Apple’ın kurtulacağını biliyordum

* Bu yıl yakın bir arkadaşınızı, Steve Jobs’u kaybettiniz. Neler hissediyorsunuz?


Ah! Biliyor musun hâlâ Apple Mağazasının önüne taze çiçek bırakıyor, onun için mum yakıyorum. Olağanüstü bir insandı. Hikayemiz 1997’de başladı.

* Nasıl?

1997’de onlara mektup yazdım ve “Şirketinizi kurtarmaya yardım edebilirim” dedim. O zaman Apple batmak üzereydi. “Logonuzu sitemin birinci sayfasına koymak isterim. Tüm yayıncılar bunu yaparsa Apple için büyük tanıtım olur” diye de ekledim. Apple yetkilileri “Bu kadın da kim?” diye merak edip, beni yemeğe davet etti. Steve o sıralarda “İnternette ilginç işler yapan insanların peşinden gitmeliyiz” demiş. O yüzden merak etmişler.

* Eee...

İnternette Apple hareketi başlattık. Tüm sitelerin tepesinde zıplayan elmalar vardı. 1998’de şirketin yıldız haritasına bakmamı istediler. Şirketin doğum gününü (koç) ve Steve’in doğum gününü verdiler. Hesaplamalarımı yaptım ve “Geri dönüyorsunuz. Hem de ne dönüş! Büyük bir keşifle dönüyorsunuz” dedim. Üzerine bir makale yazdım “Astroloji, Apple’a inanıyor” diye. Büyük ses getirdi. Bu yazıdan sonra Steve benimle tanışmak istedi.

* Hastalığını da bilmiştiniz değil mi?

Steve büyük geçiş (cardinal cross) döneminde doğmuş. Bu çok zor bir haritadır. Annem küçükken “Büyük geçiş”i fısıldayarak söylerdi. Adı bile kötü yani... Ömrünün az olacağı belliydi. Ama bir o kadar da parlak bir yıldızdı. Bir şirket kurdu, sonra geri dönüp o şirketin kurtarıcısı oldu. Herkese haklı olduğunu ispatladı. Ama bu arada çok stres yaşadı. Stres onu hasta etti. Ben onu mitolojik bir kahraman olarak görüyorum. Bu dünyaya olan katkısını erken yaşta tamamladı. Ve Tanrı onu yanında istedi.

“Astrology Zone sitesi 1995 yılında Time Warner’a ait bir web sitesi olarak yayına başlar. Susan sitede ortaklığı olması gerektiği konusunda ısrarcı olur. Tam “evet” yanıtını almışken, İsrail’den bir porno sitesi astrology zone ismini alır. Susan‘ın avukatı İsrail’e gidip bu kişilerle görüşmek ister. Görüşme talebine karşılık yazılı olarak şöyle bir cevap alır. “Susan Miller ismi değerli. Bu ismi açık artırma ile satışa çıkaracağız. En çok parayı kim verirse ona satacağız.” Susan bu mektubu Cenevre’deki Dünya Özel Mülk Ofisi’ne götürür ve ismini geri alır. Bu geri alma süreci yaklaşık bir yıl sürdüğü için Alexa ve benzeri ölçüm siteleri Astrology Zone’un kuruluşunu Aralık 1996 olarak kabul ediyor.

2012’de Türkiye yeniden yapılanacak

* Türkiye 29 Ekim 1923 doğumlu. Akrep Burcu. 2012’nin Ekim’inde Satürn gezegeni Akrep Burcu’nu etkileyecek. Bu “yeniden yapılanma” demek. Bir şeyler tamamen dağılacak, yıkılacak ve sonra yeniden inşa edilecek. Ertelenen kararlar verilecek.
* Demokratikleşme adına büyük adımlar atılacak. Satürn karma gezegendir. Ona ne verirsen, geri alırsın.
* Ülke olarak çok zor bir dokuz ay geçireceksiniz. Ama sonra her şey eskisinden daha iyi olacak. Değişim hayırlı olacak. Bu söylediğim akrep burcu olan kişiler için de geçerli. Geçen sene Türkiye’de büyük bir doğal felaket olacağını söylemiştim. Van Depremi oldu. Televizyonda deprem haberlerini izlerken ağladım. İnsan böyle durumlarda hiçbir zaman haklı çıkmak istemiyor, o ayrı.

Tüm dünya kanlı olaylara sahne olacak

“2012’de Plüton ve Uranüs 90 derece açıyla karşı karşıya geliyor ve bu 2015’e kadar sürüyor. Bu iki gezegen asla geçinemez. Ve karşı karşıya geldikleri yıllarda dünyada büyük ve kanlı olaylar olur. En son 1964-1966 yılları arasında karşılaşmışlardı. O yıllarda Türkiye’de neler oldu bir bakın. Mesela Amerika’da Rosa Parks “Ben artık otobüsün arkasında oturmayacağım” diyerek zenci isyanını başlattı. Çok şiddet ve vahşet oldu.
Not: 1964’ün en önemli olayı Kıbrıs çıkarması...

Susan’dan mitler ve gerçekler...

2012’de dünyanın sonu gelmeyecek

Tanrı bizi seviyor. Dünyayı sonlandırmayacak. 12.12.2012’de dünyanın sonunun geleceğini söyleyenler, yani Maya Takvimi’ne inananlar, büyük bir yanılgı içerisinde. Halkı yanlış yönlendirmeleri ve panik yaratmaları da büyük sorumsuzluk.

Burçların yer değiştirdiği 3000 yıldır biliniyor

Geçtiğimiz yıl, birileri ortaya çıktı ve “Burçlar 23 derece yer değiştiriyor. Bu durumda astrologların söyledikleri geçersiz” dedi. Bir anda kendimi 14 televizyon programında açıklama yaparken buldum. Burçların 23 derece yer değiştireceği gerçeği M.Ö 1030 yılından beri biliniyor. Yeni bir keşif değil ki... Bu hareket başladığı yere dönene kadar 25 bin yıl geçecek. Bilgisayarımıza yüklü olan astroloji programındaki bir düğmeyle biz burçları 23 derece kaydırabiliyoruz. Zaten astrolojinin temeli burçlara değil gezegenlere dayanır. Mesela
Aslan Güneş tarafından yönetilir. Aslan burçlarının karakterini Güneş belirler.

On üçüncü burç Yılancı ama toplam 88 burç var

Herhangi bir burcu kaçırdığımız yok. Evet Yılancı, Akrep’ten daha büyüktür. Ama mesele büyüklük değil. Hepsini saymaya kalksanız toplam 88 burç var. Eski bilim adamları 12 burçta karar kılmışlar. Bir burç eklediğiniz zaman, simetrisine de bir tane eklemeniz gerekir. Plüto takvime Yılancı eklenecekse, Balina’nın da eklenmesi gerektiğini savunmuş. Ama bu durumda bir yılda 14 aya ihtiyacımız var. Tüm burçlar ateş, toprak, hava ve su ile yönetilir. İki burç daha eklenirse, beşinci bir güce ihtiyaç duyulur. Böyle bir güç yok.

Susan Miller’ın bilinmeyenleri


* İlk işi reklam fotoğrafçılığı... Güzel ve estetik fotoğraf seviyor. Profesyonel çekimler haricinde asla fotoğraf çektirmiyor.
* İlk bilgisayarını 1989 yılında 17 bin dolara almış ve masa büyüklüğündeymiş.
* Beyaz masa örtüsü olmayan restoranda yemek yemiyor.
* Türkiye’de lokum ile tanışmış, şu anda en sevdiği tatlı lokum.
* Kapalıçarşı’da pazarlığı öğrenmiş.
* Tophane’de gecenin üçünde keyifle nargile içen, tavla oynayan ve muhabbet eden insanlardan çok etkilenmiş. Bu görüntü ona yaşam enerjisi vermiş

Vatan