TÜRK POLİSİNİN BİBER GAZI MISIR POLİSİNİNKİNDEN DAHA ACI!

Mısır'a giden Milliyet yazarı Can Dündar, Taksim ve Tahrir meydanı arasındaki benzerlik ve farklılıkları yazdı.

Gazeteci Can Dündar, Başbakan Erdoğan’ın iki yıl önce Mısır ziyaretinde söylediği ve Müslüman Kardeşler’in tepkisini çeken "Ben, Mısır’a laik bir anayasa tavsiye ediyorum" sözlerini anlamlı buldu.

Dündar bugünkü yazısına "Erdoğan’ın Mısır’a ziyareti sırasında yaptığı tavsiye hâlâ geçerli: En iyisi laiklik" başlığını attı.

Darbe sonrası Mısır’a giden Milliyet yazarı Can Dündar, izlenimlerini yazdığı köşesinde Mısır ve Türkiye’deki olayları ele aldı. Gezi Parkı olaylarından sonra darbenin Mısır’da gerçekleşmesiyle iki ülke arasında benzerlik kuranlar oldu.

Peki gerçekten de Tahrir ve Taksim arasında benzerlik ne kadar? Yazar Dündar bugünkü köşesinde iki meydan arasındaki benzerlik ve farklılıkları yazdı.

TAKSİM-TAHRİR MUKAYESESİ

(...)Taksim ve Tahrir’i birer ay arayla yaşamış ve ikisinin de gazını yemiş biri olarak fikrimi yazayım.
Önce farklılıklar:
Bir defa Türk polisinin gazı, Mısır polisininkinden daha acılı...
Taksim’dekiler daha zengindi; Tahrir fakir.
Taksim kadın ağırlıklıydı; Tahrir daha erkek...
Taksim, Tahrir’den daha renkliydi; ama bizde oradaki gibi “Ordu göreve“ sloganı atılmadı. Nitekim Türkiye’de ordu uzaktan izlerken, Mısır’da “davete icabet“ etti.
Benzerliklere gelince:
İkisinde de farklı eğilimden kitleler iktidara karşı birleşti.
“Hükümet istifa“ dışında ortak paydaları yoktu.
CNN, ikisini de uzun uzun verdi.
Mursi de Erdoğan da krizi orantısız güçle ve kötü yönetti. İkisi de Batı’dan “Demokrasi sandıktan ibaret değil“ uyarısı işitti.
İkisi de yandaşlarını, “Yedirtmeyiz“ diyen alternatif meydanlarda birleştirdi.

KİM NEYE BENZİYOR?

Benzerliklere rağmen iki ülke arasında en az yarım asır var. O açıdan, sandıkla gelen hükümeti deviren Mısır darbesi, olsa olsa, 1950 seçim zaferinden hemen sonra Menderes‘i devirmeye yönelik darbe girişimine benzetilebilir.
Ne yalan söyleyeyim, ben bizimkileri de mağdur Müslüman Kardeşler’den çok, “Göstericiler masum değil, dış destekli provokatörlerdir“ diye basın toplantısı yapan, polise yönelik şiddetin görüntülerini dağıtan, buna karşın polis şiddetini yayımlayan televizyonları kapatan mağrurlara benzettim.
Yine de darbe karşısında Batı ve basını ikirciklenirken Ankara’nın ilk günden ilkeli ve net tavır alması takdire şayan.
Lakin aynı şeyi, bütün yatırımını Müslüman Kardeşler’e yapması konusunda söyleyemeyeceğim. Türk Dışişleri, tamamen İhvan’a angaje bir politika inşa ederek Mısır’da manevra alanını daralttı."

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ...