"TÜRK ORDUSU'NU SİVİL YARGIYA MAHKUM ETTİRECEKLER"!..İLHAN SELÇUK KOMÜNİST DÜŞMANI ÜLKÜCÜ GAZETECİYE KONUŞTU!..PEKİ NELER ANLATTI?....
Eskinin komünist düşmanı ülkücü gazeteci yazarı sordu. İlhan Selçuk yanıtladı.
İlhan Selçuk onca yıllık eski dostlarının röportaj taleplerini geri çevirdi. Bir tek Rıza Zelyut'a konuştu.
ZİVERBEY KÖŞKÜ'NDE NELER YAŞANDI
Tarih 19 Ekim 1972. 12 Mart 1971 askeri müdahalesi ile otorite Süleyman Demirel Hükümeti´nden askerlere aktarılmış. Süreç, korkunun dal budak saldığı bir süreç...
Onu gözaltına almış; bir binaya getirmiş, sırtına kanlı bir pijama geçirip ranzaya zincire vurmuşlar. Bir süre sonra gözlerini bağlayıp sorguya başlamışlar. Bir ses haykırıyor:
"İlhan Selçuk! Genelkurmay Başkanlığı´na bağlı kontrgerilla örgütünün karşısında bulunuyorsun. Sen bizim tutsağımızsın. Burada anayasa, babayasa yoktur. Örgüt seni ölüme mahkum etmiştir. Sana istediğimizi yapmaya yetkiliyiz. Buraya getirilmen örgüt kararıyladır. Seni Marksist, Leninist, Komünist biliyoruz. Eğer konuşur ve böyle olduğunu itiraf edersen hakkında hayırlı olur."
Bu işkencehane, İstanbul Erenköy´deki meşhur Ziverbey Köşkü´dür.
İşkencecilerin başında General Memduh Ünlütürk bulunmaktadır. Onu yönlendiren de 1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün´dür. Türün, 8 Şubat 1974 tarihli Hürriyet Gazetesi´ndeki haberde, prangaya vurmayı doğrulamış ve Ziverbey Köşkü´ndeki işkencede yer aldığını kabul etmiştir. İşkence yöneticilerinden birisi de 12 Eylül askeri darbesi ile adı öne çıkartılan General Turgut Sunalp´tır.
KOMÜNİSTLERLE-CUNTACILAR
İddia düşündürücüdür: Komünistlerle cuntacı askerler işbirliği yaparak idareyi ele geçirmek istemektedirler. İlhan Selçuk bu yüzden prangaya vurulmuştur. Aslında Faik Türün, dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ile işbirliği yapıp Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler´i cuntacı göstererek devredışı bırakmaya uğraşmaktadır. Amaç, Memduh Tağmaç´tan sonra kendisinin genelkurmay başkanı olmasıdır. İşte buna delil yaratmak için İlhan Selçuk gözaltına alınmış ve işkenceye çekilmiştir.
KOMÜNİSTTİ FAŞİST Mİ OLDU?
12 Mart döneminde İlhan Selçuk´un suçlanmasının temeli, onun komünist ve vatan haini olduğu yönündedir.
Aradan 36 yıl geçmiştir... Sabaha karşı evi basılır; arama yapılır ve kendisi yine sorguya götürülür...
Suçlama yine aynıdır: Cuntacılık... Fakat, komünistliğin hükmü geçti ya; bu kez o, faşist gibi gösterilerek üzerine gidiliyor. Karşısındaki güç de artık kontrgerilla değil, hükümet ve hükümete bağlı birimler... Bu birimlerin görünür yüzünü tarikatçı gazeteler oluşturuyor. Başta TMSF aracılığı ile el değiştiren Sabah olmak üzere; Star, Yeni Şafak, Zaman, Vakit, Bugün, Taraf gibi gazeteler hem haberleriyle hem de köşe yazılarıyla İlhan Selçuk´u baştan mahkum etmeye çalıştılar. Sanki bu gazeteler yeni bir Ziverbey Köşkü yaratmışlardı. Bu gazetelerin haberlerine ve köşe yazılarına bakıldığında; bu tutuklamaların yapılacağı hakkında bilgiler onlara sızdırılmıştı. Polis içindeki bir ekiple bağlantısı olduğu anlaşılan Star Gazetesi´nin bir yazarı, "Yakında medya sektöründen çok ünlü ve sürpriz isimler göz altına alınabilir." diye yazıyor; buna Cumhurbaşkanı Gül ile arası iyi olan Fehmi Koru yazılarıyla destek oluyordu.
ERGENEKONCU SUÇLAMASI