"Türk milletinin hafızasının diri olduğu 15 Temmuz'da bir kez daha görüldü"

- Yazar İrfan Gürkan Çelebi:- "Esas meselemiz erdem, ahlak, inanç ve geleneklerimizin bize sağladığı bu önemli avantajı gençlerimize anlatmak, gelecek nesillerin de geçmişimizdeki kahramanlığı gösterebilecek bir ruha sahip olması ve bu ruhu devam ettirmelerini sağlamak"- "Bir kez daha anladık ki bu.

İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - Yazar İrfan Gürkan Çelebi, 15 Temmuz'da yaşananların benzerinin Osmanlı-Rus Savaşı sırasında da görüldüğü söyleyerek, "Rus askerleri Erzurum'daki tabyalara baskın düzenlerken Osmanlı ordusunun kıyafetlerini giyerek tanınmasın ve Osmanlı Ordusu tarafından durdurulmasınlar diye gece yarısı baskın verdi. Şimdiki ismiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde kahraman Türk ordusunun üniformasını giyen ama içlerinden bu vatana hainlik eden, bu vatanın çocuklarına kurşun atabilecek cani insanların çıktığını gördük." dedi.

İlk ve orta öğrenim öğrencileri için 15 Temmuz'da yaşananları anlattığı "Korkma Sönmez" kitabını kaleme alan Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hain darbe girişimini gençlerle çocuklara daha iyi anlatmak gerektiğini söyleyerek, "Esas meselemiz erdem, ahlak, inanç ve geleneklerimizin bize sağladığı bu önemli avantajı gençlerimize anlatmak, gelecek nesillerin de geçmişimizdeki kahramanlığı gösterebilecek bir ruha sahip olması ve bu ruhu devam ettirmelerini sağlamak." diye konuştu.

Çelebi, 15 Temmuz'da Çengelköy'de olduğunu ve olayın ilk anından itibaren yaşananları evinin balkonundan gördüğünü aktararak, ilk bilginin terör örgütü tarafından hazırlanan bomba yüklü bir kamyonun köprüde yakalandığı için trafiğin durdurulduğu yönünde olduğunu kaydetti.

- "İnsanın tüylerini diken diken eden bir atmosferdi"

Ses hızını aşan uçakların geçmeye başlamasıyla, bomba atılmış hissine kapıldıklarına dikkati çeken Çelebi, şu bilgileri verdi:

"Sokaklara indiğimizde baktık ki durum sanıldığı gibi değil. Kuleli Askeri Lisesi hemen 300 metre ilerimizde. Lojistik sağlayan pek çok askeri güç geliyor. Öbür taraftan Boğaz Köprüsü kapatılıyor ve tam ortasında Çengelköy Polis Karakolu işgal edilmiş vaziyette. Bu hain girişimin başarıya ulaşması için Çengelköy üzerinden bir operasyon organize etmeye çalışıyorlar. Sokak aralarında insanlara ateş emri veren, kahraman ordumuzun kıyafetini giyen hainler gördük. 'Herkes evine gitsin' dediklerinde, 'Hayır gitmeyiz. Bu vatan bizim, evimizde oturmayız' diyen amcalar, dedeler, gençler gördük. İnsanın tüylerini diken diken eden bir atmosferdi bizzat yaşadığım. 'Gitmezseniz o zaman ateş ederiz' diyerek insanlara ateş eden asker kılıklı insanları da gördük. Böyle bir şeyi görünce, gerçek olduğunu, bu ülkenin selametini ortadan kaldırmak, özgürlüğüne son vermek ve bu milleti esir etmek için kalkıştıklarını anladım."

Yazar Çelebi, hainlerin yedi düvel bir ülkenin başına çöreklenir gibi çöreklendiklerini söyleyerek, "Kahraman millet, asker mi polis mi diye bakmadan, bu iş benim görevim mi diye düşünmeden, onların karşısına çıktı. Burada 24 kardeşimiz şehit oldu. Biri benim iki ev yakınımda oturan kardeşimiz Halil Kantarcı, Çengelköy'de garsonluk yapan bir kardeşimiz ve muhtarımız. Oturduğumuz bu mekandaki kardeşlerimizin hepsi o gece, silahımız var mı yok mu bizim vazifemiz bu mu diye düşünmeden ateş hattının içine girdi. Tankların üzerinden yürüdüğü bir sivil, kamyon süren bir kadın. Bu figürleri bu milletin dışında başka bir yerde göremezsiniz ama bunları anlatmazsak, 20 sene sonra genç kardeşlerimiz bizim bu vatan sevgimizden habersiz olacak." değerlendirmesinde bulundu.

- "Allah'a şükürler olsun temizledik"

Türk milletinin vatanını kolay kolay hainlere terk edecek bir millet olmadığının altını çizen Çelebi, şöyle devam etti:

"Çengelköy de Üsküdar da bu işin kilit noktalarındandı. Elinde makineli tüfekler, yanlarında tanklarla yürüyen asker kılıklı hainlere karşı elinde tek bir taşı bile olmayan genç, orta yaşlı ve yaşlı insanların adeta karşılarındaki tank değilmiş gibi ellerinde silahlı canavarlarla karşılaşmıyormuş gibi büyük bir cesaretle onlara dur demelerini gördük. Bir kez daha anladık ki bu topraklar yani bizim medeniyetimizin oluştuğu topraklar gerçekten insanlığın barışı ve kendi özgürlükleri için hayatlarını feda edebilecek bir ruh yapısına, geleneğe sahip."

İrfan Gürkan Çelebi, Türk milletinin hafızasının diri olduğunun 15 Temmuz'da bir kez daha göründüğünü aktararak, "Bizim Kurtuluş Savaşımız, Çanakkalemiz ve bu vatana göz dikenlere karşı verdiğimiz mücadele var. Osmanlı-Rus Savaşı sırasında da Rus askerleri Erzurum'daki tabyalara baskın düzenlerken Osmanlı ordusunun kıyafetlerini giyerek tanınmasın ve Osmanlı Ordusu tarafından durdurulmasınlar diye gece yarısı baskın verdi. Şimdiki ismiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde kahraman Türk ordusunun üniformasını giyen ama içlerinden bu vatana hainlik eden, bu vatanın çocuklarına kurşun atabilecek cani insanların çıktığını gördük. O günkü Rusların Osmanlı kıyafetiyle Osmanlı ordusuna saldırmasının bir tekrarını yaşadık. Türk askerinin kıyafetiyle burada Türk milletine saldıran bir grupla karşılaştık. Elbette ki bizim kahraman ordumuzun bunlarla bir alakası olamaz. Sinsi bir hesapla onların içine girmişler. Allah'a şükürler olsun temizledik. Eğer o günleri bilmeseydik, bugünkü gelişmeler karşısında bu kadar diri olamayacaktık." açıklamasında bulundu.

Okullarda 15 Temmuz gerçeğinin gerektiğince ortaya koyulamadığının altını çizen Çelebi, "Çok ajite ederek, çocuk pedagojisini ve ruh halini bozarak gerçekleştirdiğimizde, yarardan çok zarar veriyoruz ama öğretmenlerimiz de haklı. Eğitim fakültelerinde böyle hain bir darbe girişimi çocuğa nasıl anlatılır gösterilmemiş. Biz bir öğretmen tipi çiziyoruz. Siz de bu öğretmen tipini kendi alışkanlıklarınızla birleştirin. Bu yöntemle bunu çocuklara, gençlerimize anlatırsak hem onların psikolojilerini bozmamış, hem de 15 Temmuz'un hakikatini ve gerçek bir şey olduğunu ortaya çıkarmış oluruz. İkisini bir araya getirebilmemiz için hem öğrenciler hem de öğretmenlerin doğru bir zemin üzerinde buluşmaları lazım." ifadelerini kullandı.

Bu duyguları ve yaşananları gençler bilsin ve unutmasın diye kitabı yazdığını sözlerine ekleyen Çelebi, "Çünkü ülkemiz dünyanın yıldızı. O yüzden herkesin gözü ülkemizin üzerinde. Dedeleri, babaları nasıl savunmuş hatırlasınlar diye böyle bir çalışma yaptım." dedi.