"TÜRK MEDYASININ DEMOKRASİ DEFOSU,SAYILAMAYACAK KADAR ÇOKTUR"!..EKREM DUMANLI,"DEMOKRASİ ADINA" HANGİ HATIRLATMALARDA BULUNDU?..

Şayet medya Ergenekon iddianamesini boşluğa itebilmek için abuk sabuk dümenler çevirmeyi bırakır, gerçek gazetecilik mantığıyla gladyonun üzerine giderse hem Türk demokrasisi kazanır hem Türk medyası.

Ergenekon'dan önceki son çıkış

Köprüden önceki son çıkış diye yazar levhalar. Özellikle İstanbul'da yaşayanlar için bunun anlamı büyüktür. Bu işaret "Eğer son çıkışı kaçırırsan köprüye girmiş olursun ve kendini başka bir kıtada bulursun" demektir.

Ergenekon'la ilgili yapılan bazı yayınları şuna benzetmek mümkün: Avrupa yakasında kalmak için ömür tüketen birileri, gladyoyla yüzleşme fırsatını teğet geçiyor ve varlık nedenlerini inkâr edecek şekilde pozisyon değiştiriyor. İçe kapanmış bir Türkiye'yi şeffaf ve denetlenebilir bir demokratik ülke modeline tercih ediyorlar. Oysa tarihe geçecek manzara çok farklı.

Ergenekon soruşturmasının iddianamesi cuma günü açıklanacaktı; son bir beyanla bu haftaya kaldı. Binlerce sayfalık iddianame Türkiye'nin en ilginç tartışmalarından biri olan "derin devlet" konusunda tam bir dönüm noktası olacak. Ne var ki daha şimdiden herkes saflarını belirlemiş durumda. Bazıları "Bu iddianame her türlü derin ve karanlık ilişkileri ifşa edecek bir dokümandır" diyecek; bazıları da "Doğru dürüst iddialar ortaya konamamış" diyerek bu tarihi davayı okumadan reddedecek. İki tutum da yanlış! Yani, Ergenekon iddianamesi devletin içine çöreklenmiş gizli örgütlerin tamamını deşifre etmiyor; edemez de. Kökü çok derinlerde ve uluslararası bağlantıları olan bir olgudan bahsediyoruz. Buna rağmen Ergenekon davasına "faso fiso" muamelesi yapmak gazeteciliğe yakışır bir davranış değil; onu bilmek gerekiyor. Kim böyle bir aldatmacaya başvurursa tarih huzurunda hesap veremez. Neden mi?

Demokrasi adına bazı hatırlatmalar

Her şeyden önce bu dava somut bazı olaylar eşliğinde savcılığa intikal etti. Ümraniye'de cephanelik ve örgüt dokümanları olmasaydı böyle bir dava başlayamazdı. Ele geçirilen bilgi ve belgeler yenilir yutulur şeyler değil. Ayrıca Ümraniye sonrası sürülen iz, pek çok insanın sorgulanmasına; hatta tutuklanmasına sebep oldu. Silahlar, bombalar, suikast planları, askerî sır içeren belgeler, Ergenekon örgütünün gizli yapılanma şemaları, ülkeyi kana bulayacak eylem çalışmaları, son yıllarda işlenen menfur siyasi cinayetlerle bu örgütün bağlantıları, Sarıkız, Ayışığı (hatta bu ikisinden de önemli olup bir cümleyle şemada geçiştirilen "Yakamoz") adlı darbe planları...

Bazı basın kuruluşları Ergenekon davasıyla ilgili resmen karartma hatta bazen çarpıtma yapıyor. Asıl onlar için söylüyorum, bu Ergenekon'dan önceki son çıkıştır. Yani, "Yapmayın, etmeyin, karşımızda tehlikeli bir gizli örgüt var; bunlarla bugün mücadele etmezseniz diktatörlükten yana bir tavır almış olursunuz" diyenleri doğru anlamak gerekiyor. Çünkü iddialar büyük, ithamlar hafife alınacak cinsten değil. Avrupa demokrasileri Gladyo tipi örgütlenmelerle yüzleşti ve bu tür suç örgütlerinin kökünü kazıdı. Bizde hâlâ halka karşı gizli örgütlenmeler devam ediyor ve bu duruma bazı demokrasi özürlüsü kişiler ve gruplar destek veriyor. Onlara bazı hatırlatmalar yapmakta fayda var.