TÜRK MEDYASI BUNU DA GÖRDÜ YA!..İLK KEZ BİR GAZETECİ BAŞKA BİR GAZETECİYİ KOVDURDU!..

Star'ın Kudret Köseoğlu takma ismiyle yazan yazarı Radikal yazarı Ersin Tokgöz'ün kovulması üzerine Ahmet Hakan'a nasıl yüklendi?

Türk medyası bunu da gördü ya


Ahmet Hakanarsan'ı biliyorsunuz. Önüne gelene saygısızca hakaretler yağdıran, ar haya demeden ağzına geleni savuran, yetmeyince müstear isimle çamur atan, bu da yetmeyince ikisinden birden kampanyalar yapan benzersiz bir medya figürü. "Ne yapıyorsun kardeşim" diye sorulunca da malum yüz ifadesiyle "Ne var yaaa, eğleniyoruz işte" deyip kaçıveren bir özel tür.


Radikal yazarı Ersin Tokgöz de bu tatlı sözlere kanıp Ahmet Hakanarsan'la biraz eğlenmeye kalkışıverdi. Nasıl olsa ciddiye alınmaz, gülünüp geçilir diye gaflette bulunarak şunu yazdı:


"Övünç verici bir mesleki parlaklık... Eh, bir gazeteci için böylesi bir etki yetmeli diyorsunuz değil mi? Bu kadar görünmek kesmeli aslında bir faniyi...


Ama kesmiyor. Ne televizyondaki konuşmaları, ne her gün yüzbinlerin okuduğu gazete yazıları... Bir de gün boyu Twitter'da ona buna laf yetiştirmeler, masaları dikizleyip canlı yayın yapmalar. Diyebilirsiniz ki 'işte iletişim sevdası, işte kafasına göre takılan özgür ruh'... Ama değil.


Ahmet Hakan'ınki ne bir iletişim sevdası, ne kafasına göre takılma hali. Mastürbasyon döneminden sonra ne yaşarsa yaşasın kaçıp kaçıp o ana dönen tatminsiz ergenin 'geç' hali sadece.


Kolay mı?


Kanınızın en deli aktığı dönemde, her türlü nefsi kısıtlamanın görece kutsal olduğu bir iklimde seyredeceksiniz. Şöhretin tadını şöyle kenarından tadacaksınız ama ait olduğunuz cemaat nedeniyle isteklerinize hep ket vuracaksınız. Günlerden bir gün, o cemaati terk edip o yasakları yıkmanın hazzını yüksek sesle haykırarak, kayıp yıllarınızın hıncını çıkaracaksınız. Gidemediğiniz tüm ortamlara akacak, kaybı telafiye konsantre bir adanmışlıkla yeni dostluklarınızı da, nefretlerinizi de, öfkelerinizi de hep tezahürat eşliğinde yaşayacaksınız.


O Düğüm...


Ahmet Hakan, Kanal 7 anchormani, ben de henüz üniversitede öğrenciyken bir panelde tam da bugünkü açmazını izlemiştim gözlerinden. Muhafazakâr jön Hakan'ı hayranlıkla izleyen türbanlı öğrenciler ile Hakan arasındaki flört -ama sadece orada kalan, bir adım sonrasına gidemeyen flört- acıklı bir enstantaneydi. Panel bitti, Hakan hayran bakışlar arasında, muhtemelen boğazındaki o kocaman düğümle salondan ayrılıverdi.


İşte şimdi Hakan'ın tüm uğraşı o düğümü çözmek için."


Tokgöz, bunu yazınca Hakanarsan'ı kim savundu dersiniz? Tabi ki ve beklendiği gibi Oray Eğin. Burada alıntılamaya değmez yazıda "Hem Ersin Tokgöz'ün hem de İsmet Berkan'ın Radikal'den kovulmasını" talep etti.


Yüzde 50 isabet de tutturdu. Radikal, Ersin Tokgöz'ü gönderdi.


Ahmet Hakanarsan ve payandaları, bekledikleri sonsuz hoşgörüyü Tokgöz'e çok gördü... İlk kez bir gazeteci, bir başka gazeteciyi gazetesinden kovdurdu.


İşin burasında lafı; Akşam yazarı Serdar Turgut'a bırakıyorum. ('Şimdilik" başka da bir şey demiyorum. Neme lazım, bakarsınız beni de kovdurmaya kalkarlar.)


"Ahmet ve Oray'a... Ben, bizler gibi yazarların bir adamın sadece bize karşı ağır bir yazı yazdı diye işten atılmasına prensip olarak karşı çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Bize söylenecek her lafa karşılık verme imkânımız var. Hepimiz de maşallah gerektiğinde lafı sert eden adamlarız. Cesaretimiz yerinde. Ben 20 küsur yıldır yazı yazıyorum. Ağır laf etti diye tek bir yazarı bile şikâyet etmedim. Dava da açmam.


Bilin ki; ifade özgürlüğünün yüksek olduğu bazı ülkelerde hakaret etme hakkı da vardır. En iyi komedyenler o tür ülkelerden çıkar. Bazen ağır yazı ile hakaretin ayrışma çizgilerini bulanık gören bizim gibi güçlü yazarların başka yazarların da hakkını, özellikle kendimize hakaret edildiğinde savunmamız gerekmiyor mu? Kriteri bizler oluşturmalıyız."


Kudret Köseoğlu/STAR