Türk-İş Genel Başkanı Atalay:
- "(KİT'lerdeki taşeron işçilerin durumu) 1 milyon 20 bin insanın kadroya girdiği yerde 50 bin insanımız kadroya girmiyor. Böyle olunca 1 milyon 20 bin kişinin kadroya girmesi, kadroya girmeyen 50 bin kişinin gölgesinde kalıyor" - "Nasıl taşerona kadroyu 10 senedir konuştuysak, 50 bin çalışanın...
ANKARA (AA) - Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki (KİT) taşeron işçilerin kadro durumuyla ilgili, "1 milyon 20 bin insanın kadroya girdiği yerde 50 bin insanımız kadroya girmiyor. Böyle olunca 1 milyon 20 bin kişinin kadroya girmesi, kadroya girmeyen 50 bin kişinin gölgesinde kalıyor." dedi.
Atalay, Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun ardından düzenlediği basın toplantısında, Başkanlar Kurulu'nun birinci gündem maddesinin taşeron işçilerin kadro düzenlemesi olduğunu söyledi.
Kadro kapsamına dahil edilmeyen 69 ayrı kurumda toplam 50 bin çalışanın bulunduğunu aktaran Atalay, şunları kaydetti:
"1 milyon 20 bin insanın kadroya girdiği yerde 50 bin insanımız kadroya girmiyor. Böyle olunca 1 milyon 20 bin kişinin kadroya girmesi, kadroya girmeyen 50 bin kişinin gölgesinde kalıyor. 1 milyon 20 bin kişinin kadroya alınmasıyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanına ve Başbakana, Meclis'teki bütün siyasi partilere mesele sonlandırıldığı için teşekkür ediyorum. Türk-İş Başkanlar Kurulu olarak 50 bin kişi ile ilgili kadro talebinin de biran evvel çözüme kavuşturulmasını talep ediyoruz."
Atalay, kadro düzenlemesiyle ilgili 15 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile görüştüğünü belirterek, "Sayın Bakan KİT'lerle ilgili büyük bölümünü halledeceğini, kimseyle konuşmanın gerek olmadığını ifade etti. Aradan 10 gün geçti, Pazar günü açıklanan Kanun Hükmünde Kararnamede KİT'ler yok. Kadro düzenlemesi Kanun Hükmünde Kararnamede yayımlanmayıp, Meclis'e gelseydi bu sıkıntıları, bu problemleri anlatma imkanı bulurduk." dedi.
- "50 bin kişiyle ilgili akşam iç açıcı bir haber almadık"
Türk-İş yönetimi olarak dün akşam Başbakan Binali Yıldırım ile görüştüklerini anımsatan Atalay, "Bir buçuk saatlik görüşme yaptık. KİT'leri ifade ettik, Kanun Hükmünde Kararnameden dolayı imtihanların şeklini sorduk. Bu imtihanlarla ilgili hiçbir sıkıntı olmayacağını, bu imtihanların güvenlik soruşturmasından ibaret olduğunu ifade etti. Bunun dışında asgari ücreti konuştuk. Bin 983 liralık talebimizi orada da dile getirdik." bilgisini verdi.
Bir basın mensubunun, görüşmede KİT'lerdeki çalışanların kadro durumunun gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Atalay, "50 bin kişiyle ilgili açıkladığımızın dışında başka kimseyi şu anda kadroya almayı düşünmüyoruz. 'Ekonomi yönetiminin verdiği rapora göre hareket edildi' denildi. 50 bin kişiyle ilgili akşam net, müsbet ve iç açıcı bir haber almadık." diye konuştu.
Atalay, bu çalışanlarla ilgili Türk-İş olarak hangi girişimlerde bulunacaklarının sorulması üzerine ise "Nasıl taşerona kadroyu 10 senedir konuştuysak, 50 bin çalışanın kadro sorunu da çözülene kadar konuyu kamuoyunun gündemine getirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının taşerona kadro düzenlemesiyle ilgili Üçlü Danışma Kurulunu toplamamasını eleştiren Atalay, düzenlemeyle ilgili 12 olduğu söylenen maddelerin ikisinin hala kamuoyuyla paylaşılmadığını savundu.
- "Zenginin vermediği vergiyi asgari ücretli veriyor"
Atalay, ücretli çalışanların ağır vergi yüküyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, çalışanların ocak ayında aldığı ücreti vergi kesintileri nedeniyle aralık ayında alamadığını söyledi.
Ocak ayında net 2 bin 500 lira ücret alan bir çalışanın vergi kesintileri nedeniyle aralık ayında yaklaşık 350 lira düşük ücret aldığını belirten Atalay, "Bu durumda yaptığımız toplu iş sözleşmesinin hiçbir anlamı yok. Bize ocak ayında verilen ücreti aralık ayında da versinler, boş yere toplu iş sözleşmesi yapmayalım. 2 bin 500 liralık ücrette 350 liralık kayıp oldukça fazla. Onun için çok kazanandan çok vergi alsınlar, düşük ücretliden vergi almasınlar. Zenginin vermediği vergiyi asgari ücretli veriyor. Bu ülkenin biran önce ücretlilerle ilgili vergi düzenlemesine ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.
- "Lütfen işçi arkadaşlarımızı serbest bıraksınlar"
Son dönemde sendikal örgütlenmelerinin önünde bazı engellerin söz konusu olduğunu dile getiren Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kamu kurum ve kuruluşlarında sıkıntımız yıllardır devam ediyordu. Bu kervana şimdi üniversiteler katıldı. Gazi Üniversitesinde, Niğde'de, Akdeniz Üniversitesinde iş yerindeki işçilere memur sendikaları ile işçi sendikaları beraber gidip 'bu sendikaya üye olmazsanız kadro alamazsınız. Bu imtihan, bunun için' gibi akıl tutulması söylemler devam ediyor. Lütfen iş yerlerindeki işçi arkadaşlarımızı serbest bıraksınlar. Kim, hangi sendikaya üye olmak istiyorsa üye olsun. Özellikle memurlar, belediye başkanları, siyasiler, üniversitedeki öğretim üyeleri bu işe müdahale etmesinler. Bununla ilgili elimizde ses ve görüntü kayıtları var. Bu Türkiye'ye yakışmıyor. Bu konudaki rahatsızlığımızı dün Başbakan'a ifade ettik. Şimdi de tüm kamuoyuyla paylaşıyorum."