TÜRK DİZİ TARİHİNDE BİR DÖNEM SONA ERİYOR!

Türk dizi tarihine damga vuran bir yapım, artık miadını doldurdu! Özgür Uğur HT Blog'da yazdı...

15 Ocak 2003 ile 29 Aralık 2005 tarihleri arasında Kurtlar Vadisi, 19 Nisan 2007 tarihinden bu yana da Kurtlar Vadisi Pusu adıyla hayatımızda yer alan dizi için -bana göre- geri sayım başladı.

Çıkardığı tartışmalar, kırdığı reyting rekorları ve dillere pelesenk olan 'racon'larıyla Türk dizi tarihine damga vuran bir yapım, artık miadını doldurdu.

NEDEN Mİ?

1 – Dizinin senarsitleri 8 yılda o kadar çok temayı tükettiler ki; kısır bir döngünün içine girdiler...

2 - Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı dahil; kullanılacak hiçbir 'sürpriz' figür kalmadı...

3 - Başbakan'a suikast, Genelkurmay Başkanı'na suikast vs. gibi konu maddeleri tüketildi...

4 - Amerikalılar, İsrailliler, Almanlar, Ruslar, İranlılar, Kürtler, misyonerler gibi, Türk kamuoyunun değişik kesimlerinde 'düşman' olarak algılanan tüm unsurlarla mücadeleye dizide yer verildi ve tükendi...

5 – Polat Alemdar'ın hayatına giren dört kadından ikisi öldü, biri Polat'tan olan bebeğini kaybetti ve aklını yitirdi... Dolayısıyla senaristlerin, Vadi fanatiklerinin ilk günden bu yana uzak durduğu 'aşk' teması üzerine de söyleyecek bir sözü kalmadı...

6 – Bizim millet kısa ve öz, akılda kalıcı, slogan niteliğindeki anlatımları pek bir sever... Dizide "Sonunu düşünen kahraman olamaz", "Dostum olmaz, hasmım yaşamaz", "İki kişinin bildiği sır değildir" gibi racon cümleler artık yok...

7 – "Racon" sahibi "baba"lar yerine devletin dehlizlerindeki siyasi hesaplaşmalara, derin senaryolara yer verilmeye başlandı... Bu da kemik izleyicide uzaklaşma yarattı...

8 – Diziye son dönemde dahil olan hiçbir "Polat düşmanı" heyecan yaratamadı... Çünkü Kurtlar Vadisi'nin takipçileri Karahanlı'ları, İskender'leri, Feller'leri gördü...

9 – Polat Alemdar geçmişte zaman zaman zor duruma düşer, düşmanının eline geçer ya da devlet tarafından kızağa çekilirdi... Bu da izleyicide "Haftaya Polat kurtulacak mı?" sorusunu yaratır ve izlenirliği devam ettirirdi... Ama artık Polat, devlet adına terör örgütleriyle müzakerede bulunacak kadar "devlet" oldu... Bu da "Polat nasıl olsa her istediğini kolaylıkla hallediyor" algısı yaratarak, dizinin izlenmesini anlamsızlaştırdı...

10 – Dizideki abartı sahneleri, şiddet içerikli görüntüleri ve yabancı düşmanlığının körüklenmesini vs. beğenmeyen, fakat diziyi izlemeyi sadece ve sadece "kötü bir alışkanlık" olarak gören izleyiciler, alternatif buldu... Bknz: Suskunlar dizisi...

Gelelim reyting rakamlarına...

SBT'nin verileri beni doğrular nitelikte...

Şubat ayının ikinci haftasından itibaren düşen reytingler, diziyi Fatmagül'ün Suçu Ne? adlı yapımın arkasına düşürmüş durumda... Yani Kurtlar Vadisi Pusu artık zirvede değil...

SONUÇ MU?

1 - Evet, Türkiye'de bir dizi gerçeği varsa bu gerçeğin üzerindeki ayak izlerinin en büyüğü Kurtlar Vadisi'nindir...

2 - Evet, bir zamanlar bu dizi başladığında sokaklar boşalır, kahvehanelerde toplu izleme seansları düzenlenirdi...

3 - Evet, Çakır öldüğünde bu ülkede 40 gün yas tutuldu, cenaze namazları kılındı; dizide Çakır'ı vuran adam günlerce sokağa çıkamadı...

4 - Evet, bir dönem babalar doğan çocuklarına Polat, Memati, Abdülhey isimlerini verdi...

5 - Evet, diziyi izleyenlerin ekseriyeti Türkiye gündemini buradan takip etti...

6 - Evet, bu dizi Türk televizyon tarihinde kırılması zor reyting rekorlarına imza attı...

Ama artık yolun sonuna gelindi...

Senaristlerin elinde, izleyicide heyecan yaratacak tek bir sahne kaldı...

Polat Alemdar için hazırlanan şerefli bir SON...

Özgür Uğur/HT Blog