TÜRK DİZİ BAHARI NE KADAR SÜRECEK?

Cannes'da düzenlenen Mipcom Televizyonculuk Fuarı'na katılan CNN Türk Program Koordinatörü Aslı Öymen izlenimlerini cnnturk.com'da yazdı.

Türk dizi baharı ne kadar sürecek?

Cannes'daki film afişlerinin en çok hoşuma giden tarafı dizilerimizin İngilizceye çevrilmiş halleri: Time Goes by (Öyle Bir Geçer Zaman Ki), Magnificient Century (Muhteşem Yüzyıl), Fatmagul (Fatmagül'ün Suçu ne?), Fallen Angel (Kötü Yol), My Partner Knows (Ben Bilmem Eşim Bilir).

Geçen hafta Cannes'daydım. Cannes, Güney Fransa'nın en güzel sahil kentlerinden biri. Biz Cannes'ı asıl, film festivaliyle tanıyoruz. Hani o kırmızı halısında artık Türk oyuncuların da yürüdüğü, yönetmenlerimizin ödül aldığı, jürilik yaptığı, altın palmiyelerin dağıtıldığı film festivalinin yapıldığı yer.

Cannes'da film festivalinin yanı sıra yıl boyu birçok uluslararası etkinlik yapılıyor. Bunlardan en önemlisi televizyoncuların fuarı olarak bilinen MIP. Yılda 2 kez toplanan MIPCOM ve MIPTV tüm sektörü bir araya getiriyor. Yayıncı, yapımcı, medya kuruluşları, dağıtımcı ve "yeni medya" temsilcileri 5 günlük bir maratonda, ya satıcı olarak malını satmaya çalışıyor ya da satın almacı olarak "içerik" peşinde koşturuyor. Ben de çalışma arkadaşım Ozan Onat'la "satın almacı" sıfatıyla kanalım için belgesel peşine düştüm. Nasıl haberciler haber atlatırlar, ben de aynı şekilde rakipleri atlatıp en güzel belgeselleri bulmak için oradaydım. Ama burada nasıl belgesel peşinde koştuğumu anlatmayacağım. MIPCOM'daki "Türkler"den söz edeceğim.

Türkler her yerde

Bir Türk olarak ilk gözüme çarpan ve itiraf edeyim göğsümü kabartan, sokakta, fuar alanında, kafelerde Türk dizilerinin devasa billboardları ve afişleri oldu. Ama bu afişlerin en çok hoşuma giden tarafı dizilerimizin İngilizceye çevrilmiş halleri. Time Goes by (Öyle Bir Geçer Zaman Ki), Magnificient Century (Muhteşem Yüzyıl), Fatmagul (Fatmagül'ün Suçu ne?), Fallen Angel (Kötü Yol), My Partner Knows (Ben Bilmem Eşim Bilir). Kuzey Güney ise "ü" harfiyle olduğu gibi kalmış.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar bırakın billboardları, afişleri; MIP'de TRT dışında hiçbir televizyonun standına rastlanmadı. Kısa zamanda işler değişti. Bu yıl stand kurmuş televizyonlarının sayısı TRT, Kanal D, Show TV, Star ve Atv ile 5'e çıkmış. Bunun yanı sıra bağımsız yapımcı ve dağıtımcı şirketlerinin de standları vardı. Dağıtımcılar gündüzleri aktif bir şekilde satış yaparken, geceleri düzenledikleri havalı partilerle de son derece popülerdiler.

Türk dizi baharı

İlk olarak 2007'de Gümüş'le başlayan dışarıya açılma macerasıyla Türk dizileri önce Arap dünyasını fethetti. Ancak bununla sınırlı kalmadı. Bugün yaklaşık 150 Türk dizisi Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere 3 kıtada, 73 ülkeye ihraç ediliyor. 2007'de başlayan dizi ve format satışlarının yılda 1 milyon dolardan, bugün 100 milyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor.

Geçen haftaki MIPCOM seferinden sonra Türklerin etki alanını daha da genişletecekleri kesin. Bu yıl Uzakdoğu'nun da ilgisini çeken dizilerimize Kore ve Çin'den de talepler geldi. Amerikan devi NBC Universal, Aşk-ı Memnu dizisinin format haklarını, bir zamanların en güçlü dizi ihracatçısı Latin Amerika'ya dağıtmak üzere satın aldı.

Format hakları ya da adaptasyon, diğer bir değişle senaryonun satılması ve yerele adapte edilmesinin bizdeki en iyi örneği Kanal D'nin Umutsuz Ev Kadınları dizisidir. Dünyayı sarsan Amerikan dizisi Desperate Housewives başarılı adaptasyonuyla tamamen yerel bir dizi kıvamında Türk izleyicisinin beğenisiyle örtüştü.

Şu an da Türk dizileri yurt dışında bölüm başı 5 bin ile 125 bin dolar arasında satılıyor. Yani 100 bölümlük "pahalı bir dizinin" yabancı yayıncıya maliyeti 12.5 milyon dolar. Buna karşılık format fiyatları çok daha düşük. Bir bölüm format fiyatı 5 bin ile 10 bin dolar arasında.

"Arap dizilerinin başına gelen en iyi şey Türk dizileridir"

MIPCOM sırasındaki konferanslardan biri Türk dizilerine ayrılmıştı. "Turkish Drama: The New Delight"a konuşmacı olarak Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Pelin Diştaş, Global Agency'nin CEO'su İzzet Pinto, Ay Yapım’ın Başkanı Kerem Çatay, Birleşik Arap Emirlikleri’nden GM Productions'ın başkanı Fadi İsmail ve Lübnan K Partners'dan dağıtımcı Nabil Kazan katıldı.

Konu döndü dolaştı Türk dizilerinin fiyatlarına takıldı. Konferans boyunca İsmail ve Kazan tırmanan fiyatlardan yakındılar. Fadi İsmail konuşmasında, "Arap dizilerinin başına gelen en iyi şey Türk dizileridir. Araplar bu gidişle yakında kendi dizilerini çekmeyi öğrenecek.’’ dedi. Bunun da Türk dizilerinin geleceğini tehlikeye sokacağına dikkat çekti. Ancak bu uyarı diğer katılımcılar tarafından kabul görmedi. Pelin Diştaş, ''Dizi çekmek öğrenilebilir ama hikaye bulmak, onu yazmak, en zoru; bizim coğrafyamızda bu fazlasıyla var. Travması bol, coğrafyası zengin, duygusal boyutu yüksek bir ülke. Türkiye'den her zaman ilginç hikâye çıkar’’ diye belirtti.

Desperate Housewives örneğinde olduğu gibi dizi çekmeyi öğrenenler başka yerlerden satın aldıkları senaryolarla kendi dizilerini çekecektir. Bu öğrenme süresi ne kadar sürer bilemem ama buna yerellik trendini de ekleyince hazır dizilerin zamanla format satışına kayması kaçınılmaz olur.

* Bu yazı 17 Ekim 2012'de Daily News gazetesinde yayınlanmıştır.