TÜRK BASINI FRAKTA SINIFTA KALDI!
Türk gazetecilerin hiçbirinin frakı olması gerektiği gibi değildi. Çünkü herkes frakını kiralamıştı.
Cumhurbaşkanı Gül’ün ise kesiminden, kalıbından oranlarından frakı diktirdiği anlaşılıyor.
Buckingham Sarayı’nda Kraliçe 2. Elizabeth tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna verilen yemeğe katılan gazetecilerin fraklarıyla ilgili günlerdir yapılan yorumlara Hürriyet’in eski başyazarı Oktay Ekşi bile kayıtsız kalamadı. Günlerdir Ertuğrul Özkök’ün köşesinde bahsettiği frak nedir? Ben de bugün Oktay Ekşi’nin tabiriyle pas tutmuş kalemimi ele alıp yorumlarımı aktaracağım:
Davete katılan Türk gazetecilerden hiçbirinin frakı olması gerektiği gibi değildi. Çünkü herkes frakını kiralamıştı. Belli ki “Fraklı davete ben bir daha ne zaman iştirak ederim” düşüncesiyle hem zaman, hem de para tasarrufu yapılmaya çalışılmıştı. Ancak bu tip davetlerde, hele de Prens Charles gibi klasik giyimin sembollerinden biriyle aynı kareye girme şansınız – bu durumda şanssızlık mı karar veremedim- varsa, zahmete ve maliyete katlanıp diktirmekte fayda var. Bir tek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün frakını beğendim. Frakın kesiminden, oranlarından, kalıbından bir yerde diktirildiği anlaşılıyor.
Eyüp Can ve Hakan Çelik’in yeleklerinin ucu ceket etek boyundan hayli uzun. Oysa ki yeleklerin ucu, ceket etek boyunun dışına taşmamalı. Oktay Ekşi’nin söylediğinin aksine en çok 1-2 cm. bile değil, hiç taşmamalı. Yelek paralel bir kesimle tamamen ceketin altında kalmalı. Murat Belge bilmediğinden mi kuşak kullanmış (frakta değil, smokinde kullanılır), yoksa pantolonu bol olduğu için kemer işlevini görsün diye mi, açıkçası anlayamadım. Frakta pantolonun düşmemesi isteniyorsa, fraka özel askılar kullanılır, frak ceketi çıkarılmadığı için de hiç kimse ceketinizin altında askı olduğunu bilmez. Erdal Şafak’ın frakı çok uzundu. Frak uzunluğu ile ilgili kural frakın etek boyunun dizin arkasında bitmesi gerektiğidir. Diğer davetlilerin frakıda genelde uzundu.
Frak binici kıyafetiydi
Tüm hafta bu kadar konuşulan fraka ‘white tie’ da denir. Beyaz papyon ve beyaz yelek giymek zorunludur. Davetiyenin üzerinde ‘white tie’ yazarsa, o davete frak ile, ‘black tie’ yazarsa smokin ile, iştirak edeceğiniz anlamına gelir. Frak 18. yüzyılın 2. yarısından itibaren kıyafet tarihine binici kıyafeti olarak girdi. At sırtında hareket kabiliyetini kısıtlamaması için önü iliklenmezdi. Bugün de önünün iliklenmemesinin nedeni bu. Arkadaki yırtmaç ise at üstüne oturulduğunda buruşmadan iki yana sarkması içindi. Arkadaki tek derin yırtmacın bir diğer fonksiyonu ise kılıç asılması içindi.
Eskiden frakla birlikte beyaz eldiven ve silindir şapka da giyilirdi. Kadınlar dansa eldivensiz kaldırılmazdı. Bu kurallar zamanla esnedi. Basınımız kraliyet düğününde de frak konusunda sınıfta kalmıştı. Çok büyük bir yanlışı düzeltiyorum: Kraliyet düğününde erkeklerin giydiği kıyafet frak değil, ‘jaketatay’dır. ‘Jacket and tail’den gelir bu sözcük. ‘Tail coat’ da denir. Türkçesi kuyruklu ceket. Fraktan daha az resmidir. Pantolon çizgili ve gridir. Yelek ve papyonda istenilen renk tercih edilir. Frak gece giyilir. Beyaz papyon ve beyaz yelek giymek zorunludur. Davetlilerin hemen hiçbirinin beyaz papyon ve beyaz yelek tercih etmemesi bu yüzdendi.
Yazımı noktalamadan, kraliyet düğünleri ile ilgili hep ilgimi çeken bir bilgiyi de siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum: Halka açık ilk İngiliz kraliyet düğünü 1923 yılında Prens Albert’in düğünüyle başladı. O tarihe kadar İngiliz kraliyet düğünleri kraliyet, aristokrasi mensupları ve devlet başkanlarının katılımıyla çok dar bir çevrede kutlanırdı. 1917’deki Rus Kızıl Devrimi’nde Çar Nikola ve ailesinin katledilmesinden sonra halka daha yakın olmak ve daha sempatik görünmek için İngiliz kraliyet ailesi böyle bir karar aldı.
Radikal/Kaan Gökalp
Buckingham Sarayı’nda Kraliçe 2. Elizabeth tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna verilen yemeğe katılan gazetecilerin fraklarıyla ilgili günlerdir yapılan yorumlara Hürriyet’in eski başyazarı Oktay Ekşi bile kayıtsız kalamadı. Günlerdir Ertuğrul Özkök’ün köşesinde bahsettiği frak nedir? Ben de bugün Oktay Ekşi’nin tabiriyle pas tutmuş kalemimi ele alıp yorumlarımı aktaracağım:
Davete katılan Türk gazetecilerden hiçbirinin frakı olması gerektiği gibi değildi. Çünkü herkes frakını kiralamıştı. Belli ki “Fraklı davete ben bir daha ne zaman iştirak ederim” düşüncesiyle hem zaman, hem de para tasarrufu yapılmaya çalışılmıştı. Ancak bu tip davetlerde, hele de Prens Charles gibi klasik giyimin sembollerinden biriyle aynı kareye girme şansınız – bu durumda şanssızlık mı karar veremedim- varsa, zahmete ve maliyete katlanıp diktirmekte fayda var. Bir tek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün frakını beğendim. Frakın kesiminden, oranlarından, kalıbından bir yerde diktirildiği anlaşılıyor.
Eyüp Can ve Hakan Çelik’in yeleklerinin ucu ceket etek boyundan hayli uzun. Oysa ki yeleklerin ucu, ceket etek boyunun dışına taşmamalı. Oktay Ekşi’nin söylediğinin aksine en çok 1-2 cm. bile değil, hiç taşmamalı. Yelek paralel bir kesimle tamamen ceketin altında kalmalı. Murat Belge bilmediğinden mi kuşak kullanmış (frakta değil, smokinde kullanılır), yoksa pantolonu bol olduğu için kemer işlevini görsün diye mi, açıkçası anlayamadım. Frakta pantolonun düşmemesi isteniyorsa, fraka özel askılar kullanılır, frak ceketi çıkarılmadığı için de hiç kimse ceketinizin altında askı olduğunu bilmez. Erdal Şafak’ın frakı çok uzundu. Frak uzunluğu ile ilgili kural frakın etek boyunun dizin arkasında bitmesi gerektiğidir. Diğer davetlilerin frakıda genelde uzundu.
Frak binici kıyafetiydi
Tüm hafta bu kadar konuşulan fraka ‘white tie’ da denir. Beyaz papyon ve beyaz yelek giymek zorunludur. Davetiyenin üzerinde ‘white tie’ yazarsa, o davete frak ile, ‘black tie’ yazarsa smokin ile, iştirak edeceğiniz anlamına gelir. Frak 18. yüzyılın 2. yarısından itibaren kıyafet tarihine binici kıyafeti olarak girdi. At sırtında hareket kabiliyetini kısıtlamaması için önü iliklenmezdi. Bugün de önünün iliklenmemesinin nedeni bu. Arkadaki yırtmaç ise at üstüne oturulduğunda buruşmadan iki yana sarkması içindi. Arkadaki tek derin yırtmacın bir diğer fonksiyonu ise kılıç asılması içindi.
Eskiden frakla birlikte beyaz eldiven ve silindir şapka da giyilirdi. Kadınlar dansa eldivensiz kaldırılmazdı. Bu kurallar zamanla esnedi. Basınımız kraliyet düğününde de frak konusunda sınıfta kalmıştı. Çok büyük bir yanlışı düzeltiyorum: Kraliyet düğününde erkeklerin giydiği kıyafet frak değil, ‘jaketatay’dır. ‘Jacket and tail’den gelir bu sözcük. ‘Tail coat’ da denir. Türkçesi kuyruklu ceket. Fraktan daha az resmidir. Pantolon çizgili ve gridir. Yelek ve papyonda istenilen renk tercih edilir. Frak gece giyilir. Beyaz papyon ve beyaz yelek giymek zorunludur. Davetlilerin hemen hiçbirinin beyaz papyon ve beyaz yelek tercih etmemesi bu yüzdendi.
Yazımı noktalamadan, kraliyet düğünleri ile ilgili hep ilgimi çeken bir bilgiyi de siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum: Halka açık ilk İngiliz kraliyet düğünü 1923 yılında Prens Albert’in düğünüyle başladı. O tarihe kadar İngiliz kraliyet düğünleri kraliyet, aristokrasi mensupları ve devlet başkanlarının katılımıyla çok dar bir çevrede kutlanırdı. 1917’deki Rus Kızıl Devrimi’nde Çar Nikola ve ailesinin katledilmesinden sonra halka daha yakın olmak ve daha sempatik görünmek için İngiliz kraliyet ailesi böyle bir karar aldı.
Radikal/Kaan Gökalp