"TÜRK BASINI BU KADINLA GURUR DUYUYOR MU?" ORAY EĞİN YAZISINDA KİMİ HEDEF ALDI?
Akşam yazarı Oray Eğin bugünkü köşesinde hangi kadın yazarı konu aldı?
Türk Basını bu kadınla gurur duyuyor mu?
Bana kalırsa Yılmaz Özdil yanılıyor, ev hanımından bozma köşe yazarının 'Orduevi ifadesi' adı altında yazdıkları bir nefretin yansıması değil. Nefret de bir pozisyondur çünkü; pozisyon almak için de asgari bir zeka, ahlak ve inanç gerekmez mi? Maalesef bunun yazdıkları ancak bir şuursuzluk örnekleri olarak yorumlanabilir.
Kaynağını 80'li yıllarda bulabileceğimiz bir yeni şehirli kadın şuursuzluğu. İbadet yeri büyük mağazalar olan, kredi kartına tapınan, hayattaki en kritik seçimi ise saç boyasının civciv sarısı mı kömür karası mı olacağı olan bir yeni kadın tipi.
Ha tabii unutmamak lazım, bir de ezeli düşman var: Kilolar. Onun için 'rejim değişikliği' Montignac'dan Aylin Livaneli'nin İsveç diyetine geçmek demek.
Ümit Kıvanç, bu özetlediklerimi muhatabını gözyaşlarına bozan yazısında yıllar önce çok güzel kaleme almıştı haysiyet.com'da.
Aslında bu yaşam tarzı gurusu olma girişimleri manikürcü kızlar ve alışveriş torbaları ekseninde kalsa sıkıntı yok; bu bir anlamda kişinin kendisini de bilmesi anlamına gelecek, dahası yer yer o dünyalardan haber verdiği için takdir bile edilebilir hatta.
Ama kabına sığmamakta kararlı.
'Elinin hamuruyla' değil de sınırlı kapasitesi ve kocasından duyduğu sallamalarla bu işlere neden karışıyor?
Şuursuz da ondan... Bir de tabii ciddiye alınmak istiyor. Bunlar alıştığımız hareketler: Biri beni görsün, biri beni ciddiye alsın, biri beni adam yerine koysun...
Hayır efendim, bu kafayla kimse seni adam yerine koymaz.
İstediğin kadar Nursuna'nın davetlerinde açık büfeyi kocanla sil süpür, istediğin kadar Emine Hanım'a methiyeler düz, olup olabileceğin budur. Çünkü malzemen bu kadar.
Hiç unutmuyorum, birkaç sene önce bir mahkumun yolladığı mektubu yayımlamıştı köşesinde.
Cezaevindeki tutuklulardan biri kendilerine verilen makarnayı yemeyip tuvalete dökmüş, bunu gören gardiyanlar da başlamışlar sorgu suale. Kimseden ses çıkmayınca ortaya atılıp suçu üstlenmiş.
'O boklu makarnayı tuvaletten çıkarıp bir güzel yedirdiler bana' diye yazmış mektubunda.
Peki neden mektubu yollamak için medyanın bu güzide kadın köşe yazarını seçmiş? Mektubun devamında onu da açıklıyor:
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ..