Turgut Özal'ı Semra Hanım mı zehirledi?
Hürriyet gazetesi yazarı İzzet Çapa bugünkü yazısında, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili çok sorulan o soruya yanıt aradı.
Çapa, 'Sizce Turgut Özal'ı gerçekten Semra Hanım zehirlemiş olabilir mi? başlıklı yazısında, bunun çok sert bir soru olduğunu belirtti ve çiftin birbirine olan aşklarını konu alan bir hikaye paylaştı. Türkiye'nin bugünlerde 'Özal'ı kim zehirledi?' Sorusuna yanıt aradığını belirten Hürriyet yazarı, bunun en doğru cevabını mahkemeler verecek yorumunda bulundu.
İşte İzzet Çapa'nın yazısı:
Biliyorum bu çok sert bir soru. Çünkü hepimiz onları yıllarca gözlerimizin önünde
el ele, diz dize, sırılsıklam aşık bir çift olarak tanıdık. Hep öyle gördük, öyle
hatırladık...
Turgut Özal denilince akla Semra Hanım, Semra Özal denilince akla hep Turgut
Bey geldi.
Özal'ın Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün açılışında, direksiyona geçtiğinde eşine
dönüp söylediği "Haydi Semra bir kaset koy da şöyle bir neşelenelim" repliğini
unutmak mümkün mü?
Semra Hanım'ın, muazzam bir kalabalığın eşlik ettiği eşinin cenaze törenindeki
perişan hali hangimizin gözünün önünden gitti kolay kolay?
Elbette bu şahsına münhasır çifti sevmek zorunda değilsiniz. Ama bir şeyi göz ardı
edemezsiniz. O da kırk yıl aynı yastığa baş koymuş bu çiftin arasındaki derin
muhabbet ve sevgi bağıdır...
Bugünlerde Türkiye, vefatının üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçen şu süreçte
yeniden "Özal'ı kim zehirledi?" sorusuna yanıt arıyor. Bunun en doğru ve kesin
cevabını mahkemeler verecek.
Ve madem ki Özal konusu şimdilerde yeniden açıldı, sohbetlerimizden hatırımda
kalanları paylaşmamak olmazdı. Gelin bugün hikayeyi en başa saralım. İki gencin
tanıştığı 50'li yıllara doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım...
İzzet Çapa'nın yazısının tamamını okumak için tıklayınız
İşte İzzet Çapa'nın yazısı:
Biliyorum bu çok sert bir soru. Çünkü hepimiz onları yıllarca gözlerimizin önünde
el ele, diz dize, sırılsıklam aşık bir çift olarak tanıdık. Hep öyle gördük, öyle
hatırladık...
Turgut Özal denilince akla Semra Hanım, Semra Özal denilince akla hep Turgut
Bey geldi.
Özal'ın Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün açılışında, direksiyona geçtiğinde eşine
dönüp söylediği "Haydi Semra bir kaset koy da şöyle bir neşelenelim" repliğini
unutmak mümkün mü?
Semra Hanım'ın, muazzam bir kalabalığın eşlik ettiği eşinin cenaze törenindeki
perişan hali hangimizin gözünün önünden gitti kolay kolay?
Elbette bu şahsına münhasır çifti sevmek zorunda değilsiniz. Ama bir şeyi göz ardı
edemezsiniz. O da kırk yıl aynı yastığa baş koymuş bu çiftin arasındaki derin
muhabbet ve sevgi bağıdır...
Bugünlerde Türkiye, vefatının üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçen şu süreçte
yeniden "Özal'ı kim zehirledi?" sorusuna yanıt arıyor. Bunun en doğru ve kesin
cevabını mahkemeler verecek.
Ve madem ki Özal konusu şimdilerde yeniden açıldı, sohbetlerimizden hatırımda
kalanları paylaşmamak olmazdı. Gelin bugün hikayeyi en başa saralım. İki gencin
tanıştığı 50'li yıllara doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım...
İzzet Çapa'nın yazısının tamamını okumak için tıklayınız