TÜRBAN VE MAHALLE BASKISINA GÜZİN ABLA'DA EL ATTI!... İŞTE GÜZİN ABLA'NIN TÜRBAN YORUMU!....
Ben 32 yaşında, kapalı bir bayanım. Ama artık başörtüsünü taşımak istemiyorum. Türban krizi her geçen gün biraz daha tırmanırken, gündemden düşmek bilmezken, taşıması zor bu örtüyü kullanmama kararı aldım.
İstemeyerek kapandığınızda örtünün içinde boğulursunuz
Sevgili Güzin Abla, uzun süre başörtüsü ya da türban konusunda bir şeyler yazarsınız diye bekledim, ama hayal kırıklığına uğradım.
Ben 32 yaşında, kapalı bir bayanım. Ama artık başörtüsünü taşımak istemiyorum. Türban krizi her geçen gün biraz daha tırmanırken, gündemden düşmek bilmezken, taşıması zor bu örtüyü kullanmama kararı aldım. Eşim de bu kararıma saygı gösterdi.
Fakat çevrenin baskısı ve olmadık laflarından, hatta iftiralarından korktuğumuz için bir türlü tamamen çıkaramadım. Biliyorum ki bütün çevrem bana dinini terk etmiş biri gözüyle bakacak, beni küçümseyecekler. O yüzden tanımadıklarımızın yanında veya başka şehre gittikçe açıyor, yaşadığımız şehirde ise başımı kapatıyorum.
Bu durum benim psikolojimi bozdu, çünkü kendimi ikiyüzlü hissediyorum. Sürekli basında başörtüsünü savunan erkeklere ise sinir oluyorum. Eğer bu çok kolaysa, onlar da başlarına bir örtü alıp bir hafta dolaşsınlar bakalım, o zaman savunmaya devam edebilecekler mi? Bence pek çok kadın kendi isteğiyle başını kapatmıyor, toplum ve çevre zoruyla bu kararı alıyor.
Ben de küçükken ailem öyle istediği için kapanmıştım. Ama istemeyerek başınızı kapattığınızda, sanki o örtünün içinde boğuluyorsunuz.
Ben kararımı kendi aileme söyledim, onlar biliyorlar ve kabul ediyorlar. Eşim de ailesine açtı durumu, ama onlar kabullenmek istemiyor. Ölümü tercih edeceklerini, bu yükle yaşayamayacaklarını bile söylediler. Ailesi eşimi neredeyse dinden çıkmakla suçladı. Oysa onun da inancının kuvvetli olduğunu, boş bir insan olmadığını biliyorum, benim yüzümden böyle bir konuma düştüğü için üzülüyorum.
Ben eşimi, o da beni çok seviyor ama istediğimiz hayatı yaşayamıyoruz. Bana bir yol gösterin, böylece belki benim durumumda olanlara da yardımınız dokunur.
n RUMUZ: ÇÖZÜM ARIYORUZ
Sevgili kızım, bana sitem etmekte haklısın. Bana bu konuda yazmamı beklediklerini söyleyen pek çok okurum oldu. Ancak şu gergin ortamda başörtüsü konusunu ele almak, ciddi bir sorun benim için. Ben siyasi olarak değil de, senin gibi türbanı zorla takmak yüzünden huzursuz olan, baskı gören hanımların sorununu dile getirmek amacıyla, bugünkü köşemi bu konuya ayırdım.
Televizyonda izlediğim bir hanım profesör çok güzel bir yorum yaptı. "Benim başımı örten zaten bir örtüm var. Allah bana saçlarımı vermiş başımı örtmek için" dedi. Bakıyorum, İran´da bile kadınlar giderek açılmaya başladılar. Hatta bu yüzden tersini düşünen çarşaflı kadınlar yürüyüş yaptılar. İslam ülkelerinin pek çoğunda bizdeki gibi bir örtü göremezsin. Bir tek Afganistan´da o korkunç burka altında kadına eziyet sürüyor. Allah bizi aynı akıbetten korusun.
Başınızda örtü varsa cahil bir görünüm sergiliyorsunuz
Uzun süredir kadınların örtünmesiyle ilgili tartışmalar halk arasında ve tüm medyada sürüp gidiyor. Benim de bu konuda söylemek istediğim bir şey var.
Üniversiteye girmek isteyen türbanlı genç hanımlara şaşıyorum. Orası bir bilim ve irfan yuvası... Meslek edinmek için eğitim alınan yer. Orada başörtüsünün ne işi var?
Ne kadar bilgili, görgülü, seviyeli de olsanız, başınızda örtü varsa cahil bir görünüm sergiliyorsunuz. Örneğin ben artık başörtüsü takmak istemiyorum.
Ben kayınvalidem ve kayınpederimin baskısıyla örtündüm. Ailem ise çevremizden çekiniyor. İşte bu çevre dedikodusundan nasıl kurtulurum, ne yapmalıyım bile