TUNA KİREMİTÇİ'YE "SENİN ÖFKELENMEYE HİÇ Mİ HİÇ HAKKIN YOK!" DİYEN ORAY EĞİN,BİR DE KÖTÜ HABER VERDİ!..EĞİN'İN "KÖTÜ YAZAR" DEDİĞİ KİREMİTÇİ'YE VERDİĞİ "KÖTÜ HABER" NEYDİ?..
Tam beş ay boyunca kendi evliliklerinin PR´larını kendileri yönetmişlerdi. Sıra konu üzerinde fikir beyan etmek için başkalarına geldi ama. Biraz da biz eğleneceğiz kısacası;öyle öfkelenmek falan da yok, eğlence daha yeni başladı.
Gamzeli çiftin öfkesi
Eğer siz de kendi kendinize tıpkı benim gibi acı çektirmekten hoşlanıyor olsaydınız, karı-koca gamzeli çiftin köşe yazılarını okur, ilişkilerinin gidişatı hakkında tahmin yürütebilirdiniz. Mesela gamzeli bey son zamanlarda tek başına gittiği Paris´ten romantik yazılar yolluyordu, öte yandan eşi kız kardeşiyle takılıyordu. Hatta hanımefendiyi Oya Eczacıbaşı aramıştı bir keresinde, bu coşkusunu kardeşiyle paylaştığını aktarmıştı biz değerli okurlarına.
Kısacası ikisi çoktandır ayrı takılıyorlardı zaten. Birbirlerinden kıymetlim diye bahsettikleri günler de galiba geride kalmıştı. "Bir şeyin" olması da bekleniyordu doğal olarak, kısmet boşanmakmış.
Tam beş ay süren, içine her türlü medya oyununun dahil olduğu bu yapmacık evliliğin de sonu geldi nihayet. Kaya Çilingiroğlu-Hülya Avşar çifti bile bunlardan daha inandırıcıydı zaten. Esas oğlan şimdi diyor ki "Hem öfkeliyim hem de üzgünüm." Ben de kendisine diyorum ki: Senin öfkelenmeye hiç mi hiç hakkın yok...
Siz değil miydiniz bu evliliği edebi bir proje gibi sunmaya çalışan, "İkimiz de gamzeli edebiyatçılardık" diye yeri göğü inleten...
Dahası aynı siz, evliliğinizi bir tür edebiyat promosyonuna da çevirmediniz mi? Hanımefendi, beyefendinin yazdığı sekreter öykülerini CD´ye okudu, Vatan gazetesi bunu promosyon olarak verdi...
Aynı ikisi, beraber olduklarına dair haberlerin patlamasını öyle güzel denk getirdiler ki kitap satışlarına da etki etti, tam mevsiminde yazılardan toplayıp kitap sahibi oldular...
Elmax´a dahi çıkıp, yeni karısının "betimleyebileceği tüm güzelliklerden daha güzel" olduğunu söyleyen de bu çocuktu... Karı-koca beraber, bir yatakodası sırları hariç, evliliklerinin en ince, en intim detaylarını kamuoyuyla paylaşmayı, bu konuda röportajlar vermeyi hiç ihmal etmediler.
Birbirlerine okudukları şiir bile medyatik promosyona alet edilmedi mi? Düğün gecesini Les Ottomans´da yapıp sınıf atlama çabalarını davet edilen ünlü insanlarla tescillediler...
İkisi birlikte sırf görünmek ve haklarında konuşulması için Mangerie ve Papermoon gibi pahalı restoranlara turistik geziler yapıp İstanbul´un krema tabakasına "Biz şehre indik" mesajı verdiler...
Çocukcağız alıp eline bilgisayarını gündüz vakti Lucca´ya bile yazı yazmaya gitti; o üç paragraflık zeka fışkırtmaları için didinip durdu, kadıncağız ekmek parası için dizi setlerinde enerji tüketirken...
Ve en önemlisi tam beş ay boyunca bir zulüm gibi her yerde, her fırsatta ilişkilerini gözümüzün içine sokup, bizi bezdirmediler mi...
Şimdi boşanma sürecindeki haberlerde hassasiyet bekliyormuş genç erkek. Bu hassasiyet gösterilmediği için de son derece öfkeliymiş.
Magazin diline hoş geldiniz işte. Madem kendinizi bir popstar çifti gibi pazarladınız, bitiminde de aynı muameleyi görmeye layıksınız demektir. Britney´le Kevin öfkeleniyor mu hem?
Magazinin soğuk ve insanı çileden çıkartan bir dili var; zaman zaman çok yaratıcıdır, zaman zaman çok gaddar. Yine de magazin basını bugüne kadar gamzeli çifte fazlasıyla insaflı davrandı; nedendir bilinmez bunlardan çok daha sempatik ve gerçek görünen Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çiftinden esirgedikleri bir mesafeyle yaklaştılar.
Ama şimdi eğlence zamanı...
Tam beş ay boyunca kendi evliliklerinin PR´larını kendileri yönetmişlerdi. Sıra konu üzerinde fikir beyan etmek için başkalarına geldi ama. Biraz da biz eğ
Eğer siz de kendi kendinize tıpkı benim gibi acı çektirmekten hoşlanıyor olsaydınız, karı-koca gamzeli çiftin köşe yazılarını okur, ilişkilerinin gidişatı hakkında tahmin yürütebilirdiniz. Mesela gamzeli bey son zamanlarda tek başına gittiği Paris´ten romantik yazılar yolluyordu, öte yandan eşi kız kardeşiyle takılıyordu. Hatta hanımefendiyi Oya Eczacıbaşı aramıştı bir keresinde, bu coşkusunu kardeşiyle paylaştığını aktarmıştı biz değerli okurlarına.
Kısacası ikisi çoktandır ayrı takılıyorlardı zaten. Birbirlerinden kıymetlim diye bahsettikleri günler de galiba geride kalmıştı. "Bir şeyin" olması da bekleniyordu doğal olarak, kısmet boşanmakmış.
Tam beş ay süren, içine her türlü medya oyununun dahil olduğu bu yapmacık evliliğin de sonu geldi nihayet. Kaya Çilingiroğlu-Hülya Avşar çifti bile bunlardan daha inandırıcıydı zaten. Esas oğlan şimdi diyor ki "Hem öfkeliyim hem de üzgünüm." Ben de kendisine diyorum ki: Senin öfkelenmeye hiç mi hiç hakkın yok...
Siz değil miydiniz bu evliliği edebi bir proje gibi sunmaya çalışan, "İkimiz de gamzeli edebiyatçılardık" diye yeri göğü inleten...
Dahası aynı siz, evliliğinizi bir tür edebiyat promosyonuna da çevirmediniz mi? Hanımefendi, beyefendinin yazdığı sekreter öykülerini CD´ye okudu, Vatan gazetesi bunu promosyon olarak verdi...
Aynı ikisi, beraber olduklarına dair haberlerin patlamasını öyle güzel denk getirdiler ki kitap satışlarına da etki etti, tam mevsiminde yazılardan toplayıp kitap sahibi oldular...
Elmax´a dahi çıkıp, yeni karısının "betimleyebileceği tüm güzelliklerden daha güzel" olduğunu söyleyen de bu çocuktu... Karı-koca beraber, bir yatakodası sırları hariç, evliliklerinin en ince, en intim detaylarını kamuoyuyla paylaşmayı, bu konuda röportajlar vermeyi hiç ihmal etmediler.
Birbirlerine okudukları şiir bile medyatik promosyona alet edilmedi mi? Düğün gecesini Les Ottomans´da yapıp sınıf atlama çabalarını davet edilen ünlü insanlarla tescillediler...
İkisi birlikte sırf görünmek ve haklarında konuşulması için Mangerie ve Papermoon gibi pahalı restoranlara turistik geziler yapıp İstanbul´un krema tabakasına "Biz şehre indik" mesajı verdiler...
Çocukcağız alıp eline bilgisayarını gündüz vakti Lucca´ya bile yazı yazmaya gitti; o üç paragraflık zeka fışkırtmaları için didinip durdu, kadıncağız ekmek parası için dizi setlerinde enerji tüketirken...
Ve en önemlisi tam beş ay boyunca bir zulüm gibi her yerde, her fırsatta ilişkilerini gözümüzün içine sokup, bizi bezdirmediler mi...
Şimdi boşanma sürecindeki haberlerde hassasiyet bekliyormuş genç erkek. Bu hassasiyet gösterilmediği için de son derece öfkeliymiş.
Magazin diline hoş geldiniz işte. Madem kendinizi bir popstar çifti gibi pazarladınız, bitiminde de aynı muameleyi görmeye layıksınız demektir. Britney´le Kevin öfkeleniyor mu hem?
Magazinin soğuk ve insanı çileden çıkartan bir dili var; zaman zaman çok yaratıcıdır, zaman zaman çok gaddar. Yine de magazin basını bugüne kadar gamzeli çifte fazlasıyla insaflı davrandı; nedendir bilinmez bunlardan çok daha sempatik ve gerçek görünen Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çiftinden esirgedikleri bir mesafeyle yaklaştılar.
Ama şimdi eğlence zamanı...
Tam beş ay boyunca kendi evliliklerinin PR´larını kendileri yönetmişlerdi. Sıra konu üzerinde fikir beyan etmek için başkalarına geldi ama. Biraz da biz eğ