TUĞÇE BARAN'DAN İŞGALCİ(!) REHA MUHTAR'A AÇIK MEKTUP!.."GECEKONDUM ZANGIRDAYIP DURUYOR,VEBALİ BOYNUNA KALIR,HABERİN OLSUN"!!!
Bak Reha Ağbi anlaşalım! Geçmiş iyi günlerin hatırına. Ben Cuma günleri yokum. O gün istediğini yap.. Bütün sayfa senin olsun.. İster çorap mevzuuna gir, ister internette aşk meşk işlerine.. Diyeceğim yok..
Valla ben de şaşırdım. Bana gidecek merak etme dediler açtım baktım gene benim sayfada!
Hayır mesele şu: Reha Muhtar´ın başımın üstünde yeri var. Geçmişte beraber çalışmışlığımız var. İki buçuk ay patronum oldu. Ne istediğini bilen, istediğini gayet net ifade eden, insanı iki arada bir derede bırakmayan, eleştirdiği kadar taktir etmesini de bilen, yanında çalışanlarının her tür hakkını koruyan, son derece kuvvetli, etkili ve başarılı bir patrondu. Yaptığı iş tartışılabilir belki ama idareciliğine ve insanlığına toz kondurmam..
Ayrıca son derece de vefalıdır. Aradan onca yıl geçti, ama bilirim ki bir derdim olsa ve ona gitsem, hiçbir şekilde beni geri çevirmeyecektir. Unutmaz, unutturmaz. Büyük bir kalbi olduğunu bilenlerdenim.
Demek istediğim Reha Ağbi´yi severim. Üzerimde hakkı çoktur. Gün gelir yine çalışırım.. Varsın üzerinde LOVE yazan spor ayakkabı giysin. (Mansur Forutan´ın yalancısıyım. Benim görmüşlüğüm yok) O başka bu başka!
Ve lakin.. Ve lakin.. Bu aynı sayfayı paylaşma işi tedirgin ediyor beni!
Gecekondusunun yanına GÖKDELEN dikilmiş gariban gibi hissediyorum kendimi!
Sabah kalkıyorum bir bakıyorum yan arsamda 45 katlı bir bina! Haydaaa! The Reha Muhtar Plaza! Veya "RM Tower"! (Ar Em diye okuyunuz lütfen) Düldülümü park etmeye yerim bile kalmamış! Bırak park yerini, zaten arabam yok, evime bile giremez olmuşum. Plazanın asansörleri gar gur çalışırken benim teneke ev zangırdıyor!
Yani.. Sanki.. Hayal gücüm işte..
Plazanın altında da bilin bakalım hangi restoraaan var? Tabii ki Papermoon! (Yakışmaz mı ama!)
Rekabet gücüm komple yok olmuş durumda.. Gazetemizin başka sayfalarında da güçlü kalemler var, onlarla da rekabette zorlanıyorum, tamam ama, dibimde olunca başka bir şey! İnsan yan yana görünce ister istemez kıyas yapıyor.
Akıl fikir yönünü geçtim sadece fotoğrafı bile benim karizmayı yerle bir etmeye yeter! Fotoğrafının kapladığı alan bana yazı alanı olarak verdikleri yerin neredeyse yarısı kadar! Gülşen Abla´nınkini de (muhabir olan) ekledik mi tamam! Benim beş paragraflık alanım onların ikisinin fotoğrafına ancak yetiyor.. Bundan kelli ne yapsan boş zaten..
Hele başlıklarıyla rekabet etmem hiç mümkün değil. Her biri maşallah bir paragraf:
"Narkozdan metresinin adını söyleyen hastalar.."
"Aydın Doğan´ın Hürriyet´i satın aldığı yer kapanıyor.."
"Bel ameliyatım nasıl hatalı çıktı oy oy oy.."
"Hamili çorap yakinim olur, LOVE yazılı olanlarsa kendi gardırobumdan.."
"Şarap içip gevşiyorlar mı, kuru fasulye yiyip uçuyorlar mı.."
Tamam espri olsun diye biraz ekleme yaptım, evet ama, orijinalleri de bundan farklı değil yani.
Ezilmiş kalmış durumdayım.. Benim 2 bin beş yüz vuruşluk yazıcığım sanki onun köşesinin bir parçası gibi duruyor. Araya bir bant çekelim, haber girelim diyeceğim ama ona da yer yok ki! RM Tower yazmaya bayılıyor! O yazmazsa Gülşen (muhabir olan) Gülşen yazmazsa okur..
Aaaaa.. Olmuyor ki! Gariban bir kızım ben burada..
***
Bak Reha Ağbi anlaşalım! Geçmiş iyi günlerin hatırına. Ben Cuma günleri yokum. O gün istediğini yap.. Bütün sayfa senin olsun.. İster çorap mevzuuna gir, ister internette aşk meşk işlerine.. Diyeceğim yok..
Ama diğer günler rica edeceğim hiç olmazsa başlıklarını kısa tut. Fotoğr