TUFAN TÜRENÇ ETİK TARTIŞMALARINA SİMAVİ DÖNEMİNDEN ÖRNEK VERDİ!. REKLAM GEZİYE GİDEN ÜNLÜ MUHABİR NEDEN KOVULDU?...
SHELL Türkiye'den 9 gazeteciyi Kuzey Kutbu´na götürdü. Dönüşte geziye katılanların hepsi dizi yazılar yaptı. Günaydın Muhabirini geziye Yayın Müdürü Necati Zincirkıran gönderdi. Geziden sonra muhabir ödüllendirilip kovuldu. O muhabir kimdi?..
Gazetecilikte yasaklar...
GAZETECİLERİN gezilere davetli olarak katılıp katılmaması yıllardır tartışılır Babıáli´de.
Kimi meslektaşımız etik bulmaz bu tür davetleri. Kimi de haber niteliği varsa bu gezilere katılmayı sakıncalı görmez.
Benim açımdan, meslek ilke ve ahlakına bağlı olan gazetecilerin bu tip gezilere katılması bir sakınca yaratmaz.
Son günlerde, Sabah gazetesi yöneticilerinin kendi gazetelerinde görevli gazetecilerin gezilere davetli olarak katılmasını yasaklaması üzerine konu yine tartışmaya açıldı.
Benim düşüncem şu: Davet gezilerine katılmayı yasaklamak, o gazetede çalışan gazeteci meslektaşlara güvensizliktir.
Bunu haksızlık olarak görüyorum.
Bir gazeteci dürüstse, kaleminin onurunu koruyorsa ona bazı yasaklar koymanın gereksiz olduğuna inanıyorum.
Siz yönetici olarak istediğiniz kadar önlem alın, bir gazeteci mesleğini kendi çıkarları için kullanma tıynetindeyse ona engel olamazsınız.
Zaten bu tip gazeteciler kısa vadede bazı başarılar kazansalar bile mutlaka uzun vadede kendi kendilerini yok ederler.
Bu örnekler Babıáli´de o kadar çoktur ki...
* * *
Tanık olduğum tipik bir olayı anlatmak istiyorum.
Babıáli´de davetlere katılma yasağını getiren ilk gazeteci-patron Haldun Simavi olmuştur.
Haldun Bey, gazetesindeki bütün muhabirlere gezilere davetli olarak katılmamaları için kesin talimat vermişti.
Eğer bu geziler haber değeri taşıyorsa oraya Günaydın muhabirleri giderleri gazete tarafından karşılanmak koşuluyla katılabileceklerdi.
Ancak bu her gezide olamıyordu çünkü gezi bazen özel uçaklarla yapılıyor, otel olmayan yerlere gidilebiliyor, davet sahibinin sağladığı olanaklardan yararlanmak zorunluluğu doğuyordu.
Böyle durumlarda Günaydın geziye gazeteci gönderemiyordu.
Sanırım 1970´li yılların ortalarıydı. Shell Türkiye´den 9 gazeteciyi Alaska´ya petrol alanlarını göstermek için davet etti.
O tarihlerde Alaska bilinmeyen bir yerdi. Okurlar için çok ilginç olacağından davet edilen gazetelerin tümü oraya deneyimli bir muhabirini veya yazarını gönderdi.
* * *
Geziye bütün dünyadan yüzden fazla gazeteci de katılmıştı. Hepsi Shell´in davetlisiydi.
Çok ilginç bir gezi oldu ve gazeteciler özel araç ve gereçlerle Kuzey Kutbu´na götürüldüler.
Dönüşte geziye katılan meslektaşların hepsi dizi yazılar yaptı ve bu yazılar fotoğraflarla süslendi. Röportajlar büyük ilgi gördü.
Gezide Günaydın´dan Ergin Konuksever de vardı. Ergin´i geziye Haldun Bey yurtdışında olduğu için Genel Yayın Müdürü Necati Zincirkıran göndermişti.
Ergin harika fotoğraflar çekmişti.
Tam dokuz günlük bir dizi yaptı. Gazete Ergin´in fotoğraflarını büyük büyük kullanarak yazıyı çok daha ilgi çekici hale getirdi.
Haldun Simavi döndükten sonra dizi yazı ile fotoğrafları gördü ve Yazı İşleri Müdürü Rahmi Turan´a "Yavrum, çok güzel kullanmışsınız" dedi.
Ardından da şu talimatı verdi: "Bu çocuğa 12.500 lira ödül verin, sonra da çıkarın."
Ne kadar uğraşıldıysa Haldun Bey´i kararından vazgeçirmek mümkün olmadı.
Ergin önce ödüllendirdi, arkasından da kovuldu.
Gazetecilikte yasaklar koymak ve bunları ısrarla uygulamak zaman zaman böyle haksızlıklara da neden olabilir.
MEDYARADAR'IN NOTU: (Fotoğrafta Bülent Ecevit ile birlikte görülen Ergin Konuksever yakın tarihin önemli
GAZETECİLERİN gezilere davetli olarak katılıp katılmaması yıllardır tartışılır Babıáli´de.
Kimi meslektaşımız etik bulmaz bu tür davetleri. Kimi de haber niteliği varsa bu gezilere katılmayı sakıncalı görmez.
Benim açımdan, meslek ilke ve ahlakına bağlı olan gazetecilerin bu tip gezilere katılması bir sakınca yaratmaz.
Son günlerde, Sabah gazetesi yöneticilerinin kendi gazetelerinde görevli gazetecilerin gezilere davetli olarak katılmasını yasaklaması üzerine konu yine tartışmaya açıldı.
Benim düşüncem şu: Davet gezilerine katılmayı yasaklamak, o gazetede çalışan gazeteci meslektaşlara güvensizliktir.
Bunu haksızlık olarak görüyorum.
Bir gazeteci dürüstse, kaleminin onurunu koruyorsa ona bazı yasaklar koymanın gereksiz olduğuna inanıyorum.
Siz yönetici olarak istediğiniz kadar önlem alın, bir gazeteci mesleğini kendi çıkarları için kullanma tıynetindeyse ona engel olamazsınız.
Zaten bu tip gazeteciler kısa vadede bazı başarılar kazansalar bile mutlaka uzun vadede kendi kendilerini yok ederler.
Bu örnekler Babıáli´de o kadar çoktur ki...
* * *
Tanık olduğum tipik bir olayı anlatmak istiyorum.
Babıáli´de davetlere katılma yasağını getiren ilk gazeteci-patron Haldun Simavi olmuştur.
Haldun Bey, gazetesindeki bütün muhabirlere gezilere davetli olarak katılmamaları için kesin talimat vermişti.
Eğer bu geziler haber değeri taşıyorsa oraya Günaydın muhabirleri giderleri gazete tarafından karşılanmak koşuluyla katılabileceklerdi.
Ancak bu her gezide olamıyordu çünkü gezi bazen özel uçaklarla yapılıyor, otel olmayan yerlere gidilebiliyor, davet sahibinin sağladığı olanaklardan yararlanmak zorunluluğu doğuyordu.
Böyle durumlarda Günaydın geziye gazeteci gönderemiyordu.
Sanırım 1970´li yılların ortalarıydı. Shell Türkiye´den 9 gazeteciyi Alaska´ya petrol alanlarını göstermek için davet etti.
O tarihlerde Alaska bilinmeyen bir yerdi. Okurlar için çok ilginç olacağından davet edilen gazetelerin tümü oraya deneyimli bir muhabirini veya yazarını gönderdi.
* * *
Geziye bütün dünyadan yüzden fazla gazeteci de katılmıştı. Hepsi Shell´in davetlisiydi.
Çok ilginç bir gezi oldu ve gazeteciler özel araç ve gereçlerle Kuzey Kutbu´na götürüldüler.
Dönüşte geziye katılan meslektaşların hepsi dizi yazılar yaptı ve bu yazılar fotoğraflarla süslendi. Röportajlar büyük ilgi gördü.
Gezide Günaydın´dan Ergin Konuksever de vardı. Ergin´i geziye Haldun Bey yurtdışında olduğu için Genel Yayın Müdürü Necati Zincirkıran göndermişti.
Ergin harika fotoğraflar çekmişti.
Tam dokuz günlük bir dizi yaptı. Gazete Ergin´in fotoğraflarını büyük büyük kullanarak yazıyı çok daha ilgi çekici hale getirdi.
Haldun Simavi döndükten sonra dizi yazı ile fotoğrafları gördü ve Yazı İşleri Müdürü Rahmi Turan´a "Yavrum, çok güzel kullanmışsınız" dedi.
Ardından da şu talimatı verdi: "Bu çocuğa 12.500 lira ödül verin, sonra da çıkarın."
Ne kadar uğraşıldıysa Haldun Bey´i kararından vazgeçirmek mümkün olmadı.
Ergin önce ödüllendirdi, arkasından da kovuldu.
Gazetecilikte yasaklar koymak ve bunları ısrarla uygulamak zaman zaman böyle haksızlıklara da neden olabilir.
MEDYARADAR'IN NOTU: (Fotoğrafta Bülent Ecevit ile birlikte görülen Ergin Konuksever yakın tarihin önemli