TRT'DE UN VAR, ŞEKER VAR AMA HELVA YAPACAK ADAM YOK!
TRT'nin Güney Afrika'daki Dünya Kupası yayınlarına gün geçmiyor ki yeni bir eleştiri olmasın!
Dünya Kupası’ndan Afrika takımları elendi de Vuvuzela vızıldamalarından kurtulduk.
Aslında çıkan o sese vızıldama demek az gelir; şahsen Allah bir daha beni dinlemek zorunda bırakmasın.
Aletin çıkarttığı sesten öyle nefret ettim ki ’Güney Afrika’ya seyahat var, konuğumuzsunuz’ deseler gitmem...
Gidenlere mani olmayayım...
Vuvuzela’dan rahatsızım ama Gana’ya yazık oldu.
Uruguay karşısında elenmeleri tamamen şansızlık...
Oysa, göze hoş gelen, cesur ve atak bir futbol oynuyorlardı.
Zaten, futbolun adaleti mi var Allah aşkına...
XXXXXXX
TRT’nin Dünya Kupası yayınları vasatın üstüne çıkamadı...
Güney Afrika’dan yapılan stüdyo yayınlarında yorumcuları yeterli bulduğumu söyleyemem.
Sadece futbolu bilmek, pozisyonları değerlendirmek önemli değil.
Ekranın de kişiyi sevmesi lazım.
Maalesef TRT’nin yorumcularında ekran ışığı yok...
İnsan ister istemez, Gökmen Özdenak’ı, Ahmet Çakar’ı arıyor.
Şansal Büyüka’yı, Rudvan Dilmen’i arıyor.
Ve işin gerçeği şu:
TRT ekranlarında maçların dışında heyecan yok...
Ruh yok!
Malzeme bol ve şahane...
Un var, şeker var, su var ama helva yapacak adam yok!
Bir ’Dünya Kupası’ yayını ancak bu kadar vasat yapılabilir...
Bir maç, maç önüyle ve arkasıyla da izlenir...
Ancak TRT reklam kuşaklarını verebilmek için, elinde pek çok kanal olmasına rağmen, izleyicilerini tam maç keyfinden noksan bırakıyor.
Bu yüzden de izleyicilerden binlerce eleştiri e-maili alıyor.
XXXXXXX
Spikerlerin maç anlatırken kararsızlığı insanı çileden çıkartıyor.
Kornere ’taç’, taca ’korner’ demelerinden bıktım.
Her maçta, Jabulani topunun yerden sekince tutulmasının imkânsız olduğunu dinlemekten usandım.
Spiker de yorumcu Ömer Üründül de başka şey bilmiyorlar.
Geyik yapıp duracaklarına, takımlarla, futbolcularla ilgili detaylı, ilginç bilgiler vermelerini bekliyorsunuz ama boşuna...
TRT’yi yönetenlerden ricam; yarı final ve final maçlarında şimdiye kadar yaptıklarından çok farklı bir yayıncılık yapsınlar ve 70 milyonu şaşırtsınlar!
Bilal ÖZCAN / BUGÜN
Aslında çıkan o sese vızıldama demek az gelir; şahsen Allah bir daha beni dinlemek zorunda bırakmasın.
Aletin çıkarttığı sesten öyle nefret ettim ki ’Güney Afrika’ya seyahat var, konuğumuzsunuz’ deseler gitmem...
Gidenlere mani olmayayım...
Vuvuzela’dan rahatsızım ama Gana’ya yazık oldu.
Uruguay karşısında elenmeleri tamamen şansızlık...
Oysa, göze hoş gelen, cesur ve atak bir futbol oynuyorlardı.
Zaten, futbolun adaleti mi var Allah aşkına...
XXXXXXX
TRT’nin Dünya Kupası yayınları vasatın üstüne çıkamadı...
Güney Afrika’dan yapılan stüdyo yayınlarında yorumcuları yeterli bulduğumu söyleyemem.
Sadece futbolu bilmek, pozisyonları değerlendirmek önemli değil.
Ekranın de kişiyi sevmesi lazım.
Maalesef TRT’nin yorumcularında ekran ışığı yok...
İnsan ister istemez, Gökmen Özdenak’ı, Ahmet Çakar’ı arıyor.
Şansal Büyüka’yı, Rudvan Dilmen’i arıyor.
Ve işin gerçeği şu:
TRT ekranlarında maçların dışında heyecan yok...
Ruh yok!
Malzeme bol ve şahane...
Un var, şeker var, su var ama helva yapacak adam yok!
Bir ’Dünya Kupası’ yayını ancak bu kadar vasat yapılabilir...
Bir maç, maç önüyle ve arkasıyla da izlenir...
Ancak TRT reklam kuşaklarını verebilmek için, elinde pek çok kanal olmasına rağmen, izleyicilerini tam maç keyfinden noksan bırakıyor.
Bu yüzden de izleyicilerden binlerce eleştiri e-maili alıyor.
XXXXXXX
Spikerlerin maç anlatırken kararsızlığı insanı çileden çıkartıyor.
Kornere ’taç’, taca ’korner’ demelerinden bıktım.
Her maçta, Jabulani topunun yerden sekince tutulmasının imkânsız olduğunu dinlemekten usandım.
Spiker de yorumcu Ömer Üründül de başka şey bilmiyorlar.
Geyik yapıp duracaklarına, takımlarla, futbolcularla ilgili detaylı, ilginç bilgiler vermelerini bekliyorsunuz ama boşuna...
TRT’yi yönetenlerden ricam; yarı final ve final maçlarında şimdiye kadar yaptıklarından çok farklı bir yayıncılık yapsınlar ve 70 milyonu şaşırtsınlar!
Bilal ÖZCAN / BUGÜN