TRT ve Digiturk binasını basan üsteğmen: Çok geç öğrendik
15 Temmuz akşamı TRT ve Digiturk binasını basan askerlerden üsteğmen O.G'nin ifadesinde “Durumu çok geç öğrendiğimiz için vazgeçme şansımız olmadı” dediği iddia edildi.
Darbe girişimi gecesi TRT ve Digiturk binasını basıp yayını kesen askerlerden üsteğmen O.G.’nin İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği’nde verdiği ifade ortaya çıktı. O.G., Yeşilyurt’taki Hava Okulu’nda görev yaptığını aktarırken, “Durumu çok geç öğrendiğimiz için vazgeçme şansımız olmadı” dedi.
Üsteğmen ifadesinde, darbe girişiminden bir ay sonra yakalanan yüzbaşı Metin Mustafa Ateşeoğlu'ndan saat 18:30 sıralarında "Ciddi bir terör olayı var. Öğrenciler saat 22.00'de dönüş yapsın. Yoklama al. Gelip kontrol edeceğim" diye talimat aldığını belirtti.
'YOLDAYKEN ANKARA'DAN JET SESLERİ GELDİĞİNİ ÖĞRENDİM'
Sabah'tan Dilek Yaman'ın haberine göre, aldığı talimat üzerine evden birliğe gitmek üzere yola çıktığını söyleyen O.G., şöyle devam etti:
"Yoldayken Ankara'dan jet sesleri geldiğini öğrendim. Ankara'daki ailemi aradım, durumu sordum. Birliğe geldikten bir süre sonra Yüzbaşı Ateşoğlu geldi ve alarm seviyesinde olduğumuzu, öğrencilerin silahlandırılmasını söyledi. Alay Komutanı Albay Hüseyin Ergezen tarafından durumun izah edileceği belirtildi." Darbe girişimi gecesi Vodafone Arena'ya inen askerlerin görüntüleri yayınlanmıştı. Helikopterde, TRT ve Digiturk yayınlarını kesmek için beş bilişim uzmanı bulunduğu öğrenilmişti.
'YAYINI KESTİK VE DARBE GİRİŞİMİNE ORTAK OLDUK'
Darbe girişiminin başarılı olması halinde, TRT'nin başına geçeceği öne sürülen albay Hüseyin Ergezen'in birliğe gelerek Havalimanı Destek Birim Komutanlığı'na geçtiğini belirten üsteğmen şöyle devam etti:
"Bize herhangi bir açıklamada bulunmadı. 10 kişi helikoptere bindik. Giderken köprünün durumunu gördük. Oraya varıldığında anlatılacağı söylendi."
O.G. ifadesini şöyle bitirdi:
"Albay Hüseyin Ergezen,TRT binasına gidince bize yayını gösterdi, bildiri okunmaktaydı. Daha sonra bizi tekrar helikoptere bindirdi, kendisi geleceğini söyledi ancak gelmedi. Bizi İnönü Stadı'na götürdüler. Başımızda Hamdi Acar albay ile otobüsle Digiturk binasına gittik. Oraya otobüsle gittik. Bina önündeki polis ekibiyle binaya girildi. Aşağıya yangın odasına bir ekip indi. Bir kaç kişiyi gördük. Durumu izah ettim. Yayının kesilmeye çalışıldığını öğrendim. O süreçte Ali Akkaş, binbaşı tarafından yayın odasının tahribi ile yayının kesilebileceği söylendi. "Bu şekilde olmayacağını" anlattım ve güvenlik odasına çıkarak orada oturmaya başladım. Güvenlik kameraları kapatıldı. Polis ekipleri geldi. Biz silahlı çatışmaya girmedik ve teslim olduk. Durumu çok geç öğrendiğimiz için vazgeçme şansımız olmadı."
Üsteğmen ifadesinde, darbe girişiminden bir ay sonra yakalanan yüzbaşı Metin Mustafa Ateşeoğlu'ndan saat 18:30 sıralarında "Ciddi bir terör olayı var. Öğrenciler saat 22.00'de dönüş yapsın. Yoklama al. Gelip kontrol edeceğim" diye talimat aldığını belirtti.
'YOLDAYKEN ANKARA'DAN JET SESLERİ GELDİĞİNİ ÖĞRENDİM'
Sabah'tan Dilek Yaman'ın haberine göre, aldığı talimat üzerine evden birliğe gitmek üzere yola çıktığını söyleyen O.G., şöyle devam etti:
"Yoldayken Ankara'dan jet sesleri geldiğini öğrendim. Ankara'daki ailemi aradım, durumu sordum. Birliğe geldikten bir süre sonra Yüzbaşı Ateşoğlu geldi ve alarm seviyesinde olduğumuzu, öğrencilerin silahlandırılmasını söyledi. Alay Komutanı Albay Hüseyin Ergezen tarafından durumun izah edileceği belirtildi." Darbe girişimi gecesi Vodafone Arena'ya inen askerlerin görüntüleri yayınlanmıştı. Helikopterde, TRT ve Digiturk yayınlarını kesmek için beş bilişim uzmanı bulunduğu öğrenilmişti.
'YAYINI KESTİK VE DARBE GİRİŞİMİNE ORTAK OLDUK'
Darbe girişiminin başarılı olması halinde, TRT'nin başına geçeceği öne sürülen albay Hüseyin Ergezen'in birliğe gelerek Havalimanı Destek Birim Komutanlığı'na geçtiğini belirten üsteğmen şöyle devam etti:
"Bize herhangi bir açıklamada bulunmadı. 10 kişi helikoptere bindik. Giderken köprünün durumunu gördük. Oraya varıldığında anlatılacağı söylendi."
O.G. ifadesini şöyle bitirdi:
"Albay Hüseyin Ergezen,TRT binasına gidince bize yayını gösterdi, bildiri okunmaktaydı. Daha sonra bizi tekrar helikoptere bindirdi, kendisi geleceğini söyledi ancak gelmedi. Bizi İnönü Stadı'na götürdüler. Başımızda Hamdi Acar albay ile otobüsle Digiturk binasına gittik. Oraya otobüsle gittik. Bina önündeki polis ekibiyle binaya girildi. Aşağıya yangın odasına bir ekip indi. Bir kaç kişiyi gördük. Durumu izah ettim. Yayının kesilmeye çalışıldığını öğrendim. O süreçte Ali Akkaş, binbaşı tarafından yayın odasının tahribi ile yayının kesilebileceği söylendi. "Bu şekilde olmayacağını" anlattım ve güvenlik odasına çıkarak orada oturmaya başladım. Güvenlik kameraları kapatıldı. Polis ekipleri geldi. Biz silahlı çatışmaya girmedik ve teslim olduk. Durumu çok geç öğrendiğimiz için vazgeçme şansımız olmadı."