"TRT İSTANBUL TELEVİZYONU'NDAN İLGİNÇ HABERLER GELİYOR!..İBRAHİM ŞAHİN,ULUS'A DAHA ÇOK UĞRAMALI!.." TRT2'DE NELER OLUYOR?

Ömer Erdem'in müdürlük görevinden alınmasından sonra yeni yönetim, eski programlardan pek çoğunda değişiklik yapma yoluna gitmiş.







Okudukça'ya ne oldu TRT 2'de neler oluyor?


Bunca yayın kirliliği ve içi boş programların arasında yıllardır aksatmadan takip ettiğim bir kitap ve kültür programı vardı TRT 2'de.

Sanırım benim gibi birçok okur-yazarın tiryakisi olduğu bir programdı Okudukça... Anadolu'da yaşayıp da kitaba, kültür sanat faaliyetlerine ulaşmakta zorluk çeken izleyicinin, özellikle gençlerin bu programı nasıl takip ettiklerini yakînen biliyorum. Klasikleşmiş, adı kurumla özdeşleşmiş, TRT deyince ilk akla gelen program olmuştu Okudukça. Şimdi öğreniyorum ki, TRT 2'deki yönetim değişikliğinden sonra program yayından kaldırılmış. 'Bravo!' dedim kendi kendime... Tam Türk usulü bir iş!


Bizde âdettir, bir yönetim değişikliğinde yeni gelenin yapacağı ilk icraat, niteliğine, başarısına, klasikleşmişliğine bakmaksızın eski yönetimin bütün icraatını ortadan kaldırmak, mümkünse selefinin izlerini silmek... Sonra da yakınırız, Batı'da şu kadar yıllık kurumlar var, bilmem kaç yaşında dergiler, şu kadar yıllık programlar var, deriz. Olur tabii, çünkü oralarda sen-ben kavgası yoktur. Oralarda her gelen kafasına göre bir şeyleri değiştiremez. Kültürde, sanatta, fikirde en önemli unsur, devamlılıktır, gelenektir. Aksi, köksüzlüğü getirir ki bizde bunun örnekleri saymakla bitmez. Neyse... Sözü uzatmayalım, bu haberi duyduğum günden beri iyice keyfim kaçtı. Hayatımda Okudukça'ya hiç çıkmadım, zaten benim alanım değil. Programı kimler hazırlar, hiç tanımam. Fakat ortada naif, estetik, güzel bir iş vardı. Kalkıp bu güzelliği ortadan kaldırmanın ne âlemi var şimdi? Bunca yıl o programı yaşatmak için çaba harcayan ve küçümsenemeyecek bir bilinirlik ve izlenirlik oranına ulaştıran insanların emeği bir anda çöpe atılabilir mi? Televizyonculukta başarının en önemli ölçütlerinden biri de bir programı 'marka' haline getirmekse 'Okudukça' seçkin bir marka haline gelmişti. Böyle bir markayı yok eden yöneticilerin ferasetine ve mesleki kaygılarına hayranlık duymamak mümkün mü!


İbrahim Şahin, Ulus'a daha çok uğramalı


Bu arada, TRT İstanbul Televizyonu'ndan ilginç haberler geliyor. Ömer Erdem'in müdürlük görevinden alınmasından sonra yeni yönetim, eski programlardan pek çoğunda değişiklik yapma yoluna gitmiş. Programların yapımcıları, danışmanları değişmiş. Yeni programları ve bunların kadrosunu öğrenince bir hayli şaşırdım. Okudukça'nın yerine Açık Kitap diye bir program yapılmaya başlanmış. Bu programın yapımcısı bir ay öncesine kadar "AKP, TRT'yi ele geçirdi. Yobazlar dışarı!" diye sürekli orada burada konuşan bir hanımefendi olmuş. Bu da gösteriyor ki boşu boşuna telaşlanmış TRT'ciler; çünkü AK Parti, TRT'yi ele geçirememiş! Programın sunucusu Müge İplikçi, danışmanı ise Murat Gülsoy. Eleştirmen Semih Gümüş, programda 10 dakika kitap tanıtıyor. Ne güzel! Bu değerli yazarların hepsini okurum, sayar, severim. İşlerini hakkıyla yapacaklarından da eminim. Fakat önceki dönemde, TRT'ye program yapan ya da danışmanlık görevinde bulunan isimler arasında asgari bir denge gözetiliyordu. Her görüşten yazar ve sanatçı vardı bu isimler arasında. Kadronun çoksesliliği ve renkliliği, programların içeriğine de yansıyordu. Oysa bakıyorum, yeni dönemde seçilen bütün isimler, aynı çizgiden, aynı çevreden; belli bir görüşe sahip yani. Hiç istemediğim bir şey yaftalamak; ama anlamanız için daha açık söylemek gerekirse 'sol' düşünceli arkadaşlar.


Ömer Erdem'i pek tanımam; ama ortak dostlarımız var. Görevden alınmasına bir anlam veremedim; ama beni de ilgilendirmez zaten! TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'in bileceği bir iş; Erdem'i getiren de görevden alan da o. Sayın Şahin, AK Parti'nin en önemli bürokratları arasında gösteriliyor; bugüne kadar başarılı işlere imza attı. TRT'de de bu başarısını devam ettiriyor. Dolayısıyla kimse onun bu başarısını görmezden gelemez. Zaten bu köşeden onu birçok kez alkışladım. Ancak Şahin'in İstanbul'a daha fazla uğramasında yarar var! Aynı hükümet ve aynı genel müdür döneminde yapılan bu köklü değişikliğin sebebini anlamakta şahsen güçlük çekiyorum. Herhalde yine yukarıda söylediğim gibi, mesele, 'eski yönetimden kalan bütün izleri silmek'!... Merak ediyorum doğrusu yeni TRT İstanbul müdürü böyle bir şeye nasıl imza atmış. Okudukça'yı kaldırmak için ne gibi gerekçeleri var, onu böyle bir yanlış işe kim yönlendirmiş?


Kim hangi göreve gelirse gelsin, program başına ne kadar danışmanlık ücreti alırsa alsın... Bütün bunlar beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Ben, tarafsız, ülkenin bütün insanlarına, bütün değerlerine saygılı, sadece bir görüşün sesi olmayan programlar izlemek istiyorum. Türkiye'nin en kaliteli kültür sanat kanalının yok olup gitmesini istemiyorum, bütün mesele bu.


Kurşunkalem/ZAMAN