TRT Erdoğan’ın o sözlerini nasıl sansürledi? Yükselir'in Gül'ü hedef almasının sırrı ne?

Sevilay Yükselir'in bugün Sabah'ta yeralan ve Abdullah Gül'e hedef alan yazısı üzerine, bir dönem TRT’de çalışan gazeteci Devrim Gürkan, Erdoğan’ın TRT tarafından nasıl sansürlendiğini yazdı.

Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Huber Köşkü'nü boşaltmayan Abdullah Gül'ün “büyük bir yanlış”ın içinde olduğunu söyleyerek “Eğer gerçekten etik kurallara saygı ve bağlılık varsa o zaman o köşk bir an evvel boşaltılmalıdır. Devlet terbiyesi bunu gerektirir” diye yazdı.

Şüphesiz “havuz medyası” yazarı Sevilay Yükselir’in bu uyarısı Gül-Erdoğan çekişmesinin geldiği boyutları gösteriyor.

Bu yazının gündeme gelmesi üzerine, bir dönem TRT’de çalışan gazeteci Devrim Gürkan, Erdoğan’ın TRT tarafından nasıl sansürlendiğini yazdı.

Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçildiği dönemlerde Erdoğan’la röportaj yaptığını ve Erdoğan’ın Gül ile ilgili "Kader arkadaşlığı denmez bizimkine. Koşullar öyle gerektirdi" dediğini söyleyen Gürkan, bu sözleri gören TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu’nun paniklediğini ve o sözleri belgeselden çıkardığını yazdı. Yani Erdoğan eskiden beri Gül’ü “kader arkadaşı” olarak görmüyordu.

Devrim Gürkan şunları yazdı:

“Hiç şüphesiz ki Sevilay Yükselir'in @cbabdullahgul 'e "Huber köşkünü boşalt, eltimgiller taşıncek" yazısından çıkarılacak çok anlam vardır. @cbabdullahgul ilk seçildiğinde Kayseri'den Çankaya'ya isimli belgesel için @RT_Erdogan ile röportaj yapmıştım. Bir sorum üzerine "kader arkadaşlığı denmez bizimkine. Koşullar öyle gerektirdi" demişti. TRT Hab. Dai. Bşk. Ahmet Çavuşoğlu metni gördüğünde panikledi. En sonunda o kısmı çıkarttık."Kader arkadaşlığı denmez bizimkine.Şartlar" lafı şimdi daha anlamlı.Ham bantlar TRT arşivindedir muhtemelen. Şimdi şartlar öyle ki,boşalt Köşkümü diye aracılarla haber yollanıyor.Bir de first lady'ler savaşı var ki işin içinde. O uzun ama çok keyifli.”

İşte o tweetler:



İşte Sevilay Yükselir’in yazısı:

“(…)Sayın Gül büyük bir yanlışın içindedir. Ve bence tez elden de bu yanlışı düzeltmelidir. Haberi var mı yok mu bilmem ama bu konuda çevrilen dedikoduların, kulislerin ve sorulan soruların haddi hesabı yoktur artık! Yanılmıyorsam Huber Köşkü Sayın Gül'e Cumhurbaşkanı olduğu zaman dilimi için tahsis edilmişti. Ömür boyu kullanımı için değil! Ona yakışan Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldıktan hemen sonra o köşkü boşaltmaktı aslında ama belki birtakım mücbir sebeplerden dolayı ertelemek durumunda kaldı. Gül ve ailesinin yeni bir yaşam merkezi bulana değin Huber Köşkü'nü bir- iki aylığına kullanmak zorunda kalmış olması anlayışla karşılanabilir belki ama ötesi artık farklı anlaşılır. Hoş karşılanmaz. Çünkü orası devlete ait bir mülk ve o mülkün kim tarafından kullanılacağı da bellidir.

Sayın Gül ve ailesinin etik kurallara ne kadar değer verdiğini bilmeyen yoktur. Bu konudaki duruşu gerçekten takdirliktir. Ama Huber Köşkü'nü hakkı olmadığı halde hâlâ kullanıyor olması onun son derece bağlı olduğunu bildiğimiz etik kurallarla da örtüşmemektedir!

Kusura bakmasınlar ayrıca ama Huber Köşkü'nün çalışanlar dahil bütün giderleri bizlerin ödediği vergilerle karşılanıyor. Eğer gerçekten etik kurallara saygı ve bağlılık varsa o zaman o köşk bir an evvel boşaltılmalıdır. Devlet terbiyesi bunu gerektirir. Hatırlayın lütfen! 9. Cumhurbaşkanı Demirel'i ya da 10. Cumhurbaşkanı Sezer'i... Her ikisi de görev süresi bitip devirteslim yaptıkları gün evlerine geçti! Onlar da binbir türlü bahane sürüp Çankaya'yı veya Cumhurbaşkanlığı'na ait mülkleri kullanmaya devam edebilirdi. Ama yapmadılar! 6 ay değil, bir gün bile bu kuralı çiğnemediler! Neden? Çünkü devletin en üst düzey makamında oturma şerefine nail olmuş insanlara yakışan hareket budur da ondan!”

Odatv