TRT, ANKARA'DA TOPLANAN ON BİNLERİ NEDEN GÖRMEDİ?
KESK 8 Ekim Cumartesi günü Ankara'da toplanan on binlerce insanın eylemini haber olarak görmeyen TRT'ye karşı hakerete geçti...
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:
TRT, Taleplerini Haykırmak İçin Türkiye’nin Dört Bir Yanından Gelerek Sıhhiye Meydanı’nda Toplanan On Binleri Görmedi!
Polise ve Cihan Haber Ajansı’na göre 20 bin, Doğan Haber Ajansı’na göre 25 bin, İhlâs Haber Ajansı’na göre 30 bin kişi Ankara Sıhhiye Meydanı’nda "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi Açılıyor" adı altında bir araya geldi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyelerinin yanı sıra mitinge, öğrencilerden, kadın kolektiflerine, derneklerden siyasi partilere, çevrecilerden köylülere kadar çok farklı kesimlerden katılım oldu.
Ardahan’dan, Edirne’den Van’dan, İzmir’den, Hakkâri’den, Mersin’den, Trabzon’dan, Konya’dan, Sivas’tan yola çıkan on binlerce kişi “Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye İçin”, “İnsanca Yaşamı Savunmak İçin” Ankara’da kurulan sokak meclisinde buluştu.
On binler hep bir ağızdan taleplerini dile getirdiler.
AKP kulaklarını tıkadığı için yıllardır emekçilerin sesini duymuyor zaten. Bunu biliyoruz.
Ancak görüyoruz ki AKP’nin ideolojik aygıtına dönüşen TRT de sesimizi duymuyor, duyurmuyor.
Yayınları ülke nüfusunun % 98’inin yaşadığı bölgelere ulaşan TRT-1 ve TRT Haber kanalları ana haber bültenlerinde miting haberine yer vermedi.
TRT kamu hizmeti yayıncısı olarak bu ülkede yaşayan ve yasal yollardan elektrik kullanan, radyo ve televizyon yayınlarını almaya yarayan cihazlara para ödeyen herkesten YAYIN BEDELİ alıyor.
Bu bedeli 8 Ekim’de Sıhhiye Meydanı’nı dolduran on binlerce kişi de veriyor.
Bu nedenle TRT haber bültenlerinde o mitingi vermek zorundadır.
Bu zorunluluk TRT yasasında açıkça belirtilmiştir. 2954 sayılı TRT yasasının yayın esaslarını belirleyen 5. maddesinin “k” ve “m” fıkralarına göre TRT, haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak, kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak zorundadır.
İlk başlarda “Acaba iktidarı kızdırır mıyız?” kaygısıyla hareket eden TRT artık iktidarı koruma ve kollama aracı haline gelmiştir.
İster 20 bin, ister 30 bin, ister 50 bin deyin; sonuç olarak on binlerce kişi piknik yapmak için bir araya gelse bile dünyanın her yerinde haber değeri vardır.
TRT’de işverenler var, işçiler, emekçiler yok.
TRT’de cemaatler var, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek odaları yok.
TRT’de çevreyi kirletenler, yok edenler var, çevreciler yok.
TRT’de savaş çığırtkanları var, barış isteyenler yok.
TRT’nin kasasına giren her 100 liranın yaklaşık 80 lirası halkın cebinden çıkıyor. TRT’nin harcadığı her 100 liranın 80 lirası halkın parası. TRT yöneticilerinin ve çalışanlarının maaşını hükümet değil halk veriyor. Yani çalışanlarının, yöneticilerinin aldığı maaşın her 100 lirasının 80 lirası da halkın cebinden çıkıyor.
Bu nedenle TRT yöneticileri ve çalışanları halka karşı sorumludur.
Bu ülkenin işçileri, memurları, emeklileri, işsizleri, yoksulları kendilerini TRT’de görmek istiyor.
TRT yöneticilerinin ve çalışanlarının birinci görevi halkın sesini, rengini ekranlara, radyolara taşımaktır.
TRT, toplumun tüm kesimlerine hitap etmelidir.
TRT’de bunu ilk kez yapmıyor!
Yıllardır başta KESK olmak üzere emek örgütlerinin, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin eylem ve etkinliklerini görmezden geliyor. İki buçuk milyon kamu emekçisini ilgilendiren 4688 Sayılı yasada yapılacak değişikliklere ilişkin görüşlerimizi ifade ettiğimiz toplantıya bile elemanını göndermediği gibi gerekçesini sorduğumuz yazıya da halen yanıt vermiş değildir.
Anayasal ve yasal suç işleyen TRT yönetimine karşı hukuki ve meşru tepkimizi göstereceğimizi kamuoyuna açıklıyoruz.
TRT, Taleplerini Haykırmak İçin Türkiye’nin Dört Bir Yanından Gelerek Sıhhiye Meydanı’nda Toplanan On Binleri Görmedi!
Polise ve Cihan Haber Ajansı’na göre 20 bin, Doğan Haber Ajansı’na göre 25 bin, İhlâs Haber Ajansı’na göre 30 bin kişi Ankara Sıhhiye Meydanı’nda "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi Açılıyor" adı altında bir araya geldi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyelerinin yanı sıra mitinge, öğrencilerden, kadın kolektiflerine, derneklerden siyasi partilere, çevrecilerden köylülere kadar çok farklı kesimlerden katılım oldu.
Ardahan’dan, Edirne’den Van’dan, İzmir’den, Hakkâri’den, Mersin’den, Trabzon’dan, Konya’dan, Sivas’tan yola çıkan on binlerce kişi “Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye İçin”, “İnsanca Yaşamı Savunmak İçin” Ankara’da kurulan sokak meclisinde buluştu.
On binler hep bir ağızdan taleplerini dile getirdiler.
AKP kulaklarını tıkadığı için yıllardır emekçilerin sesini duymuyor zaten. Bunu biliyoruz.
Ancak görüyoruz ki AKP’nin ideolojik aygıtına dönüşen TRT de sesimizi duymuyor, duyurmuyor.
Yayınları ülke nüfusunun % 98’inin yaşadığı bölgelere ulaşan TRT-1 ve TRT Haber kanalları ana haber bültenlerinde miting haberine yer vermedi.
TRT kamu hizmeti yayıncısı olarak bu ülkede yaşayan ve yasal yollardan elektrik kullanan, radyo ve televizyon yayınlarını almaya yarayan cihazlara para ödeyen herkesten YAYIN BEDELİ alıyor.
Bu bedeli 8 Ekim’de Sıhhiye Meydanı’nı dolduran on binlerce kişi de veriyor.
Bu nedenle TRT haber bültenlerinde o mitingi vermek zorundadır.
Bu zorunluluk TRT yasasında açıkça belirtilmiştir. 2954 sayılı TRT yasasının yayın esaslarını belirleyen 5. maddesinin “k” ve “m” fıkralarına göre TRT, haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak, kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak zorundadır.
İlk başlarda “Acaba iktidarı kızdırır mıyız?” kaygısıyla hareket eden TRT artık iktidarı koruma ve kollama aracı haline gelmiştir.
İster 20 bin, ister 30 bin, ister 50 bin deyin; sonuç olarak on binlerce kişi piknik yapmak için bir araya gelse bile dünyanın her yerinde haber değeri vardır.
TRT’de işverenler var, işçiler, emekçiler yok.
TRT’de cemaatler var, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek odaları yok.
TRT’de çevreyi kirletenler, yok edenler var, çevreciler yok.
TRT’de savaş çığırtkanları var, barış isteyenler yok.
TRT’nin kasasına giren her 100 liranın yaklaşık 80 lirası halkın cebinden çıkıyor. TRT’nin harcadığı her 100 liranın 80 lirası halkın parası. TRT yöneticilerinin ve çalışanlarının maaşını hükümet değil halk veriyor. Yani çalışanlarının, yöneticilerinin aldığı maaşın her 100 lirasının 80 lirası da halkın cebinden çıkıyor.
Bu nedenle TRT yöneticileri ve çalışanları halka karşı sorumludur.
Bu ülkenin işçileri, memurları, emeklileri, işsizleri, yoksulları kendilerini TRT’de görmek istiyor.
TRT yöneticilerinin ve çalışanlarının birinci görevi halkın sesini, rengini ekranlara, radyolara taşımaktır.
TRT, toplumun tüm kesimlerine hitap etmelidir.
TRT’de bunu ilk kez yapmıyor!
Yıllardır başta KESK olmak üzere emek örgütlerinin, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin eylem ve etkinliklerini görmezden geliyor. İki buçuk milyon kamu emekçisini ilgilendiren 4688 Sayılı yasada yapılacak değişikliklere ilişkin görüşlerimizi ifade ettiğimiz toplantıya bile elemanını göndermediği gibi gerekçesini sorduğumuz yazıya da halen yanıt vermiş değildir.
Anayasal ve yasal suç işleyen TRT yönetimine karşı hukuki ve meşru tepkimizi göstereceğimizi kamuoyuna açıklıyoruz.