"TRT 6. Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı"

- Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı Yıldırım:- "Kızılay, dünyanın neresinde olursa olsun ihtiyaç duyanın ihtiyacını her anlamda giderme aksiyonu için, adeta acil durumlar için, kırmızı bir buton durumunda. Bu çerçevede Türk Kızılayı'nın Suriyeli kardeşlerimize de takdir edersiniz ki duyarsız...

İSTANBUL (AA) - Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım, Kızılay'ın dünyanın neresinde olursa olsun adeta acil durumlar için kırmızı buton durumunda olduğunu, bu çerçevede Suriyeli sığınmacılara duyarsız kalınmasının imkansız olduğunu belirterek, "Türk Kızılayı olarak Suriyeli çocukları kamplarda eğitmeye, eğlendirmeye ve tüm bunları yaparken iletişimin gücünü kullanmaya ve medyadan faydalanmaya çalışıyoruz. Burada ise çocuk medyası ile ilgilenenler ve içerik üreticileri olarak sizden destek bekliyor ve bu çocuklarımızın kendilerini bulacağı, kendileri ile özdeşleşeceği, çoğulcu bakış açısıyla işlenmiş medya içeriklerinin hem yerelde hem de küresel anlamda asıl bütünleştirici dili inşa edeceğine inanıyorum." dedi.

TRT tarafından Grand Cevahir Otel'de düzenlenen konferans kapsamında, "Göçmen Çocukların Entegrasyonu ve Medya" konulu oturum gerçekleştirildi.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu'nun moderatörlüğünü yaptığı oturuma katılan Yıldırım, "Türk Kızılayı'nın Mülteci Çocuklar için Psiko-Sosyal Destekli Adaptasyon Çalışmaları; İletişim ve Medya Kullanımı" konulu sunum gerçekleştirdi.

Yıldırım, hassasiyet ve sorumluluk bilinci gerektiren bir alanda hem de uluslararası nitelikte bir konferans düzenlediği için TRT'ye ve özelde TRT Çocuk Kanalı'na teşekkür etti.

Türk Kızılayı'nın tarihi ve çalışmaları hakkında bilgi veren Yıldırım, "Kızılay, doğal ve beşeri afetlerde, savaş zamanı yaraları saran, ekmek aş dağıtan, çadır kuran, kan bağışı toplayan misyonu daim olmakla beraber bu vasıflarını çoktan aşmış bulunuyor. Kızılay, dünyanın neresinde olursa olsun ihtiyaç duyanın ihtiyacını her anlamda giderme aksiyonu için, adeta acil durumlar için, kırmızı bir buton durumunda.Bu çerçevede Türk Kızılayı'nın Suriyeli kardeşlerimize de takdir edersiniz ki duyarsız kalması imkansızdı." diye konuştu.

Suriyeli sığınmacılara aş, ekmek, barınak vermenin yeterli olup olmadığı sorusunu hatırlatan Yıldırım, "Elbette bugün burada konu başlığımız ve benim başlığım gereği, çocuk medyası ve özelinde Suriyeli çocukların entegrasyon süreci örneği üzerinden konuşacağım. Ancak şunun farkında olmamız lazım; siz medya sektöründen olanlar ve içerik üreticiler olarak göreviniz büyük ve sorumluluk, hassasiyet gerektiriyor." dedi.

Yıldırım, Kızılay olarak ilk günden beri Suriyeli çocuklar ile iç içe, el ele olunduğunu vurgulayarak, onlarla ağladıklarını ve güldüklerini anlattı.

Ellerinde ne imkan varsa bu çocuklar için kullandıklarını ve onların kendilerini hak ettikleri gibi iyi hissetmeleri için gayret ettiklerini anlatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğitmenlerimiz ve uzmanlarımızla onlar için adaptasyon çalışmalarımızda sosyal ve psikolojik destek ekipleri kurduk. Birbirlerini anlamaları ve kendilerini ifade edebilmeleri için iletişim eğitimleri verdik. Bizleri anlamaları ve günlük hayata adapte olabilmeleri için dil eğitimi verdik, Onlar çocuk, oyun oynamak istediler oynadık. Çizgi film istediler izledik, TRT Çocuk izledik. Anlamadılar ama güldüler, eğlendiler. Gördük ki çocukluğun resmi her yerde aynı. Umarım bu çalışmalardan sonra çocuklarımız için özellikle de farkındalıkları içeren medya içerikleri daha da çok ortaya çıkar. Emin olun onlar kendileri için gösterilen bu çabaları görüyor, beklendiğinden hızlı adapte olarak ve sizden aldığını fazlası ile vererek ödüyor."

Yıldırım, Türk Kızılayı olarak Suriyeli çocukları kamplarda eğitmeye, eğlendirmeye ve tüm bunları yaparken iletişimin gücünü kullanmaya ve medyadan faydalanmaya çalıştıklarını söyledi.

Atölye çalışmaları, drama kursları, sinema, çizgi film ve belgesel gösterimleri gerçekleştirdiklerini anlatan Yıldırım, "Burada ise çocuk medyası ile ilgilenenler ve içerik üreticileri olarak sizden destek bekliyor ve bu çocuklarımızın kendilerini bulacağı, kendileri ile özdeşleşeceği, çoğulcu bakış açısıyla işlenmiş medya içeriklerinin hem yerelde hem de küresel anlamda asıl bütünleştirici dili inşa edeceğine inanıyorum." dedi.

- Türk Kızılayı-UNICEF çalışmaları

Türk Kızılayı olarak Suriye ile ilgili 2013'ten bu yana UNICEF ile gerçekleştirilen çalışmalara da değinen Yıldırım, şu bilgileri paylaştı:

"Birleşmiş Milletler ve Türk Kızılayı arasında Mayıs 2013'te imzalanan iş birliği anlaşması çerçevesinde 'Türkiye'deki Suriyeli Çocukların Desteklenmesi Projesi' hayata geçirildi. 2017 itibarıyla program, Türk Kızılayı Göç ve Mülteci Hizmetleri Müdürlüğü'ne bağlı olarak Çocuk Programları Koordinatörlüğü altında 'Suriye Acil Durum Müdahalesi Kapsamında Psikososyal Destek Programı' olarak devam ediyor.

Programın amacı; okul çağındaki ihtiyaç sahibi Suriyeli çocukların ve gençlerin daha fazla desteklenmesine ve topluma adaptasyon sürecine katkıda bulunmak, çocukları yaşamış oldukları travma ve savaş psikolojisinden uzaklaştırmak, kendi sosyo-politik şartlarının üstesinden gelecek iletişim yöntemleri ile tanıştırmak, çocukların eğitici faaliyetlerini ve katılımlarını medya kullanımı ile desteklemek, kendi yetenekleri doğrultusunda desteklenerek gelişmelerini sağlamak. Kültürlerarası öğrenme deneyimi yaşayan çocukların yaşadıkları toplum ile sosyal adaptasyon anlamında birçok konuda bilgilendirilmesi amaçlanıyor."

Yıldırım, program kapsamında yapılan etkinliklerden de bahsetti.