TRİBÜNDEKİ İNSANLARA KARŞI YÜRÜTÜLEN CADI AVI, FENERBAHÇELİ OLARAK BENİ ÇİLEDEN ÇIKARDI!
Ertuğrul Özkök, Adnan Polat yönetimini bütün hayatı boyunca gördüğü en kötü Galatasaray yönetimi ilan etti.
Bugün hariçten gazel okuyorum
Galatasaraylı dostlarım.
Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, ben bir Fenerbahçe taraftarıyım.
Fenerbahçe için çok sevindiğim, ama çok ağladığım zamanlar olmuştur.
Türk futbolunda hayranı olduğum üç futbolcu vardır.
Bunların birincisi Lefter Küçükandonyadis’dir.
Atina’da rahatsızlandığı zaman, mahvoldum.
Fenerbahçe onu özel uçakla Türkiye’ye getirdiği zaman, takımımla gurur duydum.
Hayranı olduğum ikinci futbolcu Can Bartu’dur.
Onu, Türkiye’de “Modernite’nin” sembolü olarak gördüm. Kendime örnek aldım.
* * *
Bu iki futbolcu da Fenerbahçeli’dir.
Ama futbolda bir üçüncü idolüm daha var.
Galatasaraylı Metin Oktay.
Onun öldüğü gün hissetiklerimi hala hatırlıyorum.
Fenerbahçeli’yim, ama Galatasaray, Avrupa Kupası yarı finali için Leeds United’le ikinci maçı oynadığı zaman, yabancı sahadaki 200 Türk’ten biri bendim.
Bize doğru uzatılan işaret parmağının ürpertisini yaşadım. O maçta sevinçten ağladım.
Neden mi?
Türk futbolu başardığı için.
Fatih Terim işte o nedenle benim futbol idollerim arasına dördüncü isim olarak girdi.
* * *
Geçen Cumartesi akşamı Arena Stadı’nda olanları işte bu gözle izledim.
Galatasaray böyle bir stada sahip olduğu için, Türk futbolu adına gerçekten mutluyum.
Ama o açılışta olanlardan sonra izlediğim olaylar ve taraftara yapılanlar beni de çileden çıkardı.
İşte o duygularla, hariçten gazel okuyorum,
Adnan Polat yönetimi, benim bütün hayatım boyunca gördüğüm en kötü Galatasaray yönetimidir.
Kötü bir insan olsam, bir Fenerbahçeli olarak bu yönetim hakkında tek kelime yazı yazmazdım.
İyi Galatasaray’lılar belki bana “Sana ne” diyebilirler.
Öyle demeyin.
Ben Galatasaray’a düşman bir insan değilim.
Fenerbahçe’nin varolması için, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın da var olması gerektiğine inanıyorum.
* * *
Üç gün önce Beşiktaş Kulübü Başkanı Demirören’e rastladım.
Onu, yaptığı transferler ve Allen Iverson’u Türkiye’ye getirme vizyonu nedeniyle kutladım.
Candan kutladım.
Şahidi kendisidir.
Emin olun bu yönetim, hem ligde hem de Arena Stadı’nın açılışından sonraki beceriksiz tavrıyla Galatasaray’ı “Üç büyükler liginde” ikinci kümeye düşürdü.
Sadece onları değil, Türk futbolunu ve bütün takımların taraftarını ikinci kümeye düşürdü. Ben ligde alınan sonuçlardan söz etmiyorum.
Her takım kötü sezon geçirebilir.
Ama Arena Stadı’nın açılışından sonra kulüp yönetiminin yaptıkları ligde alınan dereceyi bile geride bıraktı.
Tribünlerdeki insanlara karşı yürütülen cadı avı, bir Fenerbahçeli olarak beni de çileden çıkardı.
İşte o yüzden, evet, dışarıdan gazel okuyorum.
Okuyorum çünkü futbol seyircisiyim.
Benim için güzel bir lig, ancak kuvvetli, büyük ve dik duran bir Galatasaray’la mümkündür.
Çünkü Galatasaray büyüktür.
Büyük Beşiktaş’sız bir ligi de düşünemiyorum.
* * *
Göreve geldiği günden beri yaptığı küçüklükleri, beceriksizlikleri; tribünlerde “Cadı avına” çevirerek kapatmaya çalışan bir başkan, Leeds United maçında kafama taş yeme pahasına desteklediğim bu büyük kulübe hiç yakışmıyor,
Bu yönetim, A’dan Z’ye çuvallamıştır.
Eğer futbol bir “Fair play” sporuysa, bunun sorumluluğunu sadece sahadaki kramponlu insanlar değil, kravatlı kramponsuzlar da taşımalıdır.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet
Galatasaraylı dostlarım.
Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, ben bir Fenerbahçe taraftarıyım.
Fenerbahçe için çok sevindiğim, ama çok ağladığım zamanlar olmuştur.
Türk futbolunda hayranı olduğum üç futbolcu vardır.
Bunların birincisi Lefter Küçükandonyadis’dir.
Atina’da rahatsızlandığı zaman, mahvoldum.
Fenerbahçe onu özel uçakla Türkiye’ye getirdiği zaman, takımımla gurur duydum.
Hayranı olduğum ikinci futbolcu Can Bartu’dur.
Onu, Türkiye’de “Modernite’nin” sembolü olarak gördüm. Kendime örnek aldım.
* * *
Bu iki futbolcu da Fenerbahçeli’dir.
Ama futbolda bir üçüncü idolüm daha var.
Galatasaraylı Metin Oktay.
Onun öldüğü gün hissetiklerimi hala hatırlıyorum.
Fenerbahçeli’yim, ama Galatasaray, Avrupa Kupası yarı finali için Leeds United’le ikinci maçı oynadığı zaman, yabancı sahadaki 200 Türk’ten biri bendim.
Bize doğru uzatılan işaret parmağının ürpertisini yaşadım. O maçta sevinçten ağladım.
Neden mi?
Türk futbolu başardığı için.
Fatih Terim işte o nedenle benim futbol idollerim arasına dördüncü isim olarak girdi.
* * *
Geçen Cumartesi akşamı Arena Stadı’nda olanları işte bu gözle izledim.
Galatasaray böyle bir stada sahip olduğu için, Türk futbolu adına gerçekten mutluyum.
Ama o açılışta olanlardan sonra izlediğim olaylar ve taraftara yapılanlar beni de çileden çıkardı.
İşte o duygularla, hariçten gazel okuyorum,
Adnan Polat yönetimi, benim bütün hayatım boyunca gördüğüm en kötü Galatasaray yönetimidir.
Kötü bir insan olsam, bir Fenerbahçeli olarak bu yönetim hakkında tek kelime yazı yazmazdım.
İyi Galatasaray’lılar belki bana “Sana ne” diyebilirler.
Öyle demeyin.
Ben Galatasaray’a düşman bir insan değilim.
Fenerbahçe’nin varolması için, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın da var olması gerektiğine inanıyorum.
* * *
Üç gün önce Beşiktaş Kulübü Başkanı Demirören’e rastladım.
Onu, yaptığı transferler ve Allen Iverson’u Türkiye’ye getirme vizyonu nedeniyle kutladım.
Candan kutladım.
Şahidi kendisidir.
Emin olun bu yönetim, hem ligde hem de Arena Stadı’nın açılışından sonraki beceriksiz tavrıyla Galatasaray’ı “Üç büyükler liginde” ikinci kümeye düşürdü.
Sadece onları değil, Türk futbolunu ve bütün takımların taraftarını ikinci kümeye düşürdü. Ben ligde alınan sonuçlardan söz etmiyorum.
Her takım kötü sezon geçirebilir.
Ama Arena Stadı’nın açılışından sonra kulüp yönetiminin yaptıkları ligde alınan dereceyi bile geride bıraktı.
Tribünlerdeki insanlara karşı yürütülen cadı avı, bir Fenerbahçeli olarak beni de çileden çıkardı.
İşte o yüzden, evet, dışarıdan gazel okuyorum.
Okuyorum çünkü futbol seyircisiyim.
Benim için güzel bir lig, ancak kuvvetli, büyük ve dik duran bir Galatasaray’la mümkündür.
Çünkü Galatasaray büyüktür.
Büyük Beşiktaş’sız bir ligi de düşünemiyorum.
* * *
Göreve geldiği günden beri yaptığı küçüklükleri, beceriksizlikleri; tribünlerde “Cadı avına” çevirerek kapatmaya çalışan bir başkan, Leeds United maçında kafama taş yeme pahasına desteklediğim bu büyük kulübe hiç yakışmıyor,
Bu yönetim, A’dan Z’ye çuvallamıştır.
Eğer futbol bir “Fair play” sporuysa, bunun sorumluluğunu sadece sahadaki kramponlu insanlar değil, kravatlı kramponsuzlar da taşımalıdır.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet