Toygun Atilla'dan dikkat çeken yazı! "FETÖ'nün ipi ile kuyuya inenlerin sonu ise felakettir..."
Gazeteci Toygun Atilla, patronlardunyasi.com'daki yazısında dikkat çeken ifadeler kullandı.
Gazeteci Toygun Atilla köşe yazısında, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin nasıl yönetildiği, FETÖ'nün etkisi ve toplumsal hipnozun nasıl uygulandığını ele aldı.
Yazısında toplumun kulaktan kulağa yayılan bilgilerle hipnotize edildiğini ve pusuların normalleştiğini belirten Atilla, sosyal medya üzerinden yayılan yanlış bilgilerin, iftiraların ve trol faaliyetlerininin arttığını, bu durumun toplumda kutuplaşmaya yol açtığını vurguladı.
İşte Toygun Attilla'nın o yazısı:
TOPLUM NASIL HAZIRLANDI
AK Parti iktidarı ile liberallerin, FETÖ'cülerin Türkiye'yi güllük gülistanlık yönettiği günlerdi.
Neo Osmanlıcılık zirvede, cukkalar yerindeydi.
Ahmet Davutoğlu dış politikayı, Ali Babacan ekonomiyi şekillendiriyordu.
İnşaatlar AK Parti'de, devlet ise yeni yeni FETÖ kadrolarına geçiyordu.
Yetmez ama Evetti…
Yetmesi için TSK'yı, yargıyı, hatta sermayeyi şekillendirmek gerekiyordu.
Bunun önce toplum alıştırılmalı, hazırlanmalıydı.
Henüz geleneksel gazeteler buna hazır değildi.
TSK'YI YOK ETMEK İÇİN SOSYAL MEDYA PLANI
O halde sosyal medya buna şekil verecekti.
Hesaplar tek elden kontrollü bir şekilde açıldı: "Karanettv", "TSK Kulis", "Gata Kulis" "Süper Denizciler", "Paşa Keyfi", "Bulut Altı"
TSK'ya dair gizli belgeler, hedefteki askerlerin özel hayatları, montajlar, kurgular ve daha neler neler...
FETÖ kurgusu saat gibi çalışıyordu. AK Partililer ve liberaller mutlu, mesuttu...
Düşman ortak, hedef aynıydı...
Sosyal medyada FETÖ kurgusu üzerinden "demokrasi" geliyordu.
Ah canım yesinler...
TOPLUMSAL HİPNOTİZE
Toplum hipnotize edilmeye hazırlanmıştı.
Önce kulaktan kulağa, sonra bas paylaşımı...
Pusu legalleşmiş, normalleşmişti.
İzmir 2.Askeri Casusluk operasyonunda da hedef ekonomi bürokrasisiydi.
Ali Babacan, olan biteni kayıtsız hatta keyifle izliyordu.
"Sayın Gülen" ekibi iş başındaydı.
Zannettiler ki,
Her şey böyle mutlu mesut gidecek...
Sıra kendileri girdiklerinde bunun böyle olmadığını anladılar.
BU KEZ HEDEF AK PARTİ
17-25 Aralık, 7 Şubat MİT kumpası...
TSK'yı yok etmek için kurulan hesapların isimleri değişmiş, merkezleri ise aynıydı.
"Başçalanlar" "Haramzadeler" "Fuat Avni" "Simge Ekici" devredeydi.
Cumhuriyetçileri, Atatürkçüleri ve TSK'yı hedef alanlarla sonrasında AK Parti'yi hedef alanlar aynıydı.
Kimse işin burasını çok düşünmedi.
Pusucular ve yöntemleri aynı, hedefleri ise bu kez farklıydı.
Ancak
Pusucuların hep müşterisi vardı.
Bu kez geçmişte AK Partililerin, liberallerin düştüğü "tuzağa" bu kez kimi Cumhuriyetçiler ve Atatürkçüler düşmüştü.
"Sırtlan Pususunun" isim babası FETÖ kumpası mağdurlarından emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel'dir. O çarpıcı kitabının ismidir. Kulaklarını çınlatalım ve devam edelim.
PANDORANIN KUTUSU AÇILDI
FETÖ'cülerin yöntemleri bilinse de açtıkları yol ve istikamet kabul görmüştü.
Pandora’nın kutusu açılmış, kötülükler yer yüzüne çıkmıştı. O kötülükler taklit edilmeye başlandı.
Artık her partinin trolleri vardı. Kara çalma, iftira, bel altı vuruş, her şey mubahtı...
Ortalık trol enflasyonunda geçilmez olunca, yurt dışında olmanın da verdiği avantajla sosyal medya hesaplarından gerçek kimlikleri ile piyasaya çıktı.
Bunlardan en ünlüsü Cevheri Güven'di...
Yalanı bol, müşterisi çoktu.
Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler bile kendisini referans gösterir olmuştu.
Oysaki,
TSK'ya, Atatürkçülere, Cumhuriyete kurulan kumpasın ilk mermisini atan da Cevheri Güven ve arkadaşlarıydı.
Unutuldu...
FETÖ'NÜN İPİ İLE KUYUYA İNENLERİ BEKLEYEN SON
Bu sarmal, Muhammed Yakut'lara, Ali Yeşildağ'lara dönüştü.
Doğruluk gerçeklik hangimizin umurundaydı...
Kutuplaşmış Türkiye'de her yol mübahtır...
Siyaset, seçim sonuçları ne olursa olsun bari bundan sonra toplumun aklını kiraya vermekten vazgeçmesi, sosyal medya hipnozlarından kendini koruması, toplumun manipülasyonlara değil de gerçeğe değer vermesi zorunluluktur.
FETÖ'nün ipi ile kuyuya inenlerin sonu ise felakettir...