"TORUNUN YAŞINDAKİ ÇOCUKLARDAN NE İSTİYORSUN!... TÜRKİYE'NİN TEK ERKEK DERGİSİNİ SEN KAPATTIRMADIN MI?... SEN GİTTE AYŞE'YE AĞABEYLİK YAP!..." HINCAL ULUÇ "BU MAXİM 6 AY SONRA BİR TANE BİLE SATMAZ,KAPATILIR" DEYİNCE OLANLAR OLDU!...

Akşam yazarı Mansur Forutan "Maxim Dergisi kapanır" diyen Hıncal Uluç'a verdi veriştirdi. İşte Hıncal uluç'u çileden çıkaracak o yazı...

Hıncal abim beğenirse kork!

Kuzey Kore nekrokrasiyle yönetilen bir yer. Ülkeyi temelde Kim İl Sung, oğlu vasıtasıyla mezardan yönetiyor.

Ve bu ülkede okuyabileceğiniz tek bir kitap var. O kitabı da yine Kim İl Sung yazmış.

Gençlik, kültür ve tarım politikaları üzerine yazılmış makalelerden oluşuyor. Gerçi doksanların başında 2 milyon Kuzey Koreli kıtlıktan öldü.

Neyse...

Hıncal Uluç´un Erkekçe dergisi de artık Kim İl Sung´un kitabına benzemeye başladı.

Sanırım beş milyon kere efsane dergisini yazmıştır.

Geçen gün gene yazdı.

Bu kez yeni çıkan Maxim´i eleştirmek bahanesiyle Erkekçe destanını bir kez daha okuduk.

Acımasızca eleştirmiş Hıncal Uluç Maxim´i. Tamamen kişisel tercihleri üzerinden bir değerlendirme yapmış ve açıkçası buna diyebileceğim hiçbir şey yok. Okudum geçtim zaten.

Ancak yazısının sonunda zehir zemberek bir abi nasihati verince "bi´ dakika ya!!!" deme ihtiyacı hissettim.

"Bu çıkardıkları dergi dayanmaz. Bu Maxim 6 ay sonra bir tane bile satmaz. Benden ağabey uyarısı..."

O zaman adama sorarlar...

Yazılarıyla, çekimleriyle, röportajlarıyla, felsefesiyle o muhteşem Erkekçe sen başındayken kapanmadı mı? Daha internetin keşfedilmediği, tek bir derginin olmadığı, gazetelerin dergileşmediği, her yönden yokluk çeken bir ülkede çıkan tek erkek dergisini kapatmak maharet ister.

O zaman adama sorarlar.

O muhteşem Gelişim Spor, gene sen başındayken kapanmadı mı?

Gene aynı yıllar. Internet falan yok, simitçiler futbol yorumcusu olmamıştı daha...

O zaman adama sorarlar.

Son yılların en muhteşem dergisi diye ilan ettiğin, her fırsatta pompaladığın Haftalık´a n´oldu? Korkarım o da kapandı.

Mecrayı genişlettim mi liste sayfalarca uzar ama derdim Hıncal Uluç´a gol atmak falan değil. Zaten "Hıncal Uluç beğenmediyse, başarılıdır" bilimsel olarak, çok düşük bir hata payı ile kanıtlanmış bir modeldir.

Derdim, hayatlarında ilk kez dergi çıkartmış olan birkaç heyecanlı çocuğa yapılan muamelede. Bu mudur ağabeylik? Torunun yaşındaki birkaç çocuğa dergin kapanacak demek midir ağabeylik? Eleştir, yerden yere vur ama...

O zaman adama sorarlar.

Son yıllarda düşen reytingin, yerle bir olan inandırıcılığın ve değişime fena halde yenik düşmen sonucunda 6 ay sonra senin köşeni okuyan kalacak mı?.. Ertekin ve şapkası hariç...

Hayır, bizim seninki gibi, böyle bir temennimiz yok tabii ki. Meslek hayatının 50´nci yılını geçenlerde çok gotik bir törenle kutladın. Nice yıllara. Oray belki bu münasebetle vasat zevklerini ve medyaya etkilerini anlatan bir analiz yazısı yazar, onun topuna ben girmeyeyim.

Benim derdim başka. Çocuklara bir özür borcun var.

Bi´ de onların `abi´ye falan ihtiyacı yok.

Sen git Ayşe´ye ağabeylik yap.
http://jjmaoduo.