"TOPBAŞ'I KİMSE YIKAMAZ,AKP İZMİR'İ ALAMAZ.KÜRTLER AKP'YE GÜLE GÜLE DİYECEK"!..TARHAN ERDEM'DEN SEÇİM TAHMİNİ...
İki seçimdir üst üste EN DOĞRU TAHMİNİ o yaptı. 22 Temmuz seçiminin kazananlarından biri olan TARHAN ERDEM, TEMPO DERGİSİ'nin son sayısında yerel seçimlere yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
UFUKTA AKP VAR AMA..
Türkiye geneline AKP hâkim. Ama AKP´nin genel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu Anadolu´da aldığı oy düşecek. 22 Temmuz´daki tablo bozulacak. DTP´nin Güneydoğu´daki oylarında bariz bir çoğalma olacak. Bu yerel seçim öngörüsü Tarhan Erdem´e ait. Erdem, "Yerel seçimlerde Kürtlerin kulakları, Başbakan´ın söyleyeceklerine eskisi kadar açık olmayacak" diyor
22 TEMMUZ'UN KAZANANI
22 Temmuz seçiminin Adalet ve Kalkınma Partisi´nden (AKP) başka bir galibi daha vardı; Tarhan Erdem. Seçimden önce Erdem´in şirketi Konda´nın araştırmasında `AKP'nin gümbür gümbür´ geleceği ortaya koyulunca itiraz edenler oldu. Ancak sonuç şöyleydi: "Hepimiz uzaylıyız." Yüzde 47 ile iktidara oturan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz yerel seçimler" dedi. Üzerinden 14 ay geçti. Partiler yerel seçim hazırlıklarını harlı bir ateşe aldı. Cumhuriyet Halk Partisi´nin (CHP) eski genel sekreteri, araştırmacı ve Radikal gazetesi köşe yazarı Tarhan Erdem ile siyasi müneccimlik yapmadan, geçmişteki araştırmaları kulağa küpe yaparak, yerel seçimin karnesini konuştuk.
Yerel seçimlerde, seçmenin oy inisiyatifini en çok ne belirler?
Adayın partisinin yanında iki önemli etken vardır. Biri, belediye başkanı adayının kişiliği, deneyimi yani niteliği; yanlış aday seçimi, partisinin oyunu etkiler. İkinci etken, belediye seçimlerinde iktidar partisinin sahip olduğu avantajdır. Özellikle küçük yerlerde halk genellikle, "İktidarın adayını seçelim" der.
O halde bu mantıkla, yerel seçimlerde ufukta AKP mi var yine?
14 ay önce yüzde 47 ile iktidara gelmiş bir partinin, yerel seçimlerde yüzde 50´nin üzerinde oy alması sürpriz sayılmamalı. Dolayısıyla 29 Mart akşamı, sayısı 2 bin 400 civarında olan belediye başkanlığının önemli kısmını AKP´li adayların kazanmasına hazırlıklı olmalıyız. Fakat burada önemli bir `ama´ var.
AKP'NİN GÜNEYDOĞU'DA OYU DÜŞECEK
Nedir o?
AKP´nin genel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu Anadolu´da aldığı oy düşecek. Yani 22 Temmuz´daki tablo bozulacak. Demokratik Toplum Partisi´nin (DTP), yani bağımsızların Güneydoğu´daki oylarında bariz bir çoğalma olacak. Kürtler açısından mesele net: AKP, bölgede 22 Temmuz´da aldığı oranlardan düşük oranda oy almalıdır. Tabii DTP´nin Anayasa Mahkemesi´nce kapatılması bu beklentiyi değiştirebilir.
Şimdi, "Tarhan Erdem, bu kez de Kürtler için mi araştırma yapmış?" diyenler olacak.
Bu tahmini bir araştırmaya dayanarak söylemiyorum. Siyasi müneccimlik de yapmıyorum. Ancak görünen köy, kılavuz da istemiyor. Bölgeye gidip havayı kokladığınız zaman bunu anlıyorsunuz.
KÜRTLER AKP'YE GÜLE GÜLE DİYECEK
22 Temmuz´da Erdoğan´a evlerini açan Kürtler, neden AKP´ye, "Güle güle" diyecek?
Kürtler, 22 Temmuz´da Erdoğan´a tam olarak, "Haydi gel, evimize gir" demedi. Olan şuydu: Baraj nedeniyle, DTP parti olarak seçime girmedi, bağımsız adaylarla Meclis´e girmeyi denedi. Yalnız bağımsızların nereden kaç milletvekili kazanacağını hesaplayarak aday göstermenin riski vardı; bu teknik nedenle, bağımsızlar dışındaki partiler için kendiliğinden yer ayrılmış oldu. Bu teknik durumla, Başbakan´ın çıkışlarının Kürtler üzerinde yarattığı olumlu hava birleşti. Kürtler, `bir şey´lerin değişeceğini umutla beklediler. "Bu adamı deneyelim. Biraz daha sabredelim" dediler ve Erdoğan´a oy verdiler. AKP ne yaptı? Sadece Nâzım Ekren´i gönderdi bölgeye; doğru bir adımdı, ama yeterli değildi. Söylemekten dilimizde tüy biten işler yine yapılmadı.
Şu nakarat mı? "İdari reform, ekonomik iyileşme ve eğitim."
Nakarat değil, şarkının aslı.
Kürt sorununun geldiği nokta, yerel seçimlerde ortaya çıkar mı?
Kürt sorunu, TBMM´nin meselesidir. Benim Kürt sorunu ya da "Kapana sı
Türkiye geneline AKP hâkim. Ama AKP´nin genel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu Anadolu´da aldığı oy düşecek. 22 Temmuz´daki tablo bozulacak. DTP´nin Güneydoğu´daki oylarında bariz bir çoğalma olacak. Bu yerel seçim öngörüsü Tarhan Erdem´e ait. Erdem, "Yerel seçimlerde Kürtlerin kulakları, Başbakan´ın söyleyeceklerine eskisi kadar açık olmayacak" diyor
22 TEMMUZ'UN KAZANANI
22 Temmuz seçiminin Adalet ve Kalkınma Partisi´nden (AKP) başka bir galibi daha vardı; Tarhan Erdem. Seçimden önce Erdem´in şirketi Konda´nın araştırmasında `AKP'nin gümbür gümbür´ geleceği ortaya koyulunca itiraz edenler oldu. Ancak sonuç şöyleydi: "Hepimiz uzaylıyız." Yüzde 47 ile iktidara oturan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz yerel seçimler" dedi. Üzerinden 14 ay geçti. Partiler yerel seçim hazırlıklarını harlı bir ateşe aldı. Cumhuriyet Halk Partisi´nin (CHP) eski genel sekreteri, araştırmacı ve Radikal gazetesi köşe yazarı Tarhan Erdem ile siyasi müneccimlik yapmadan, geçmişteki araştırmaları kulağa küpe yaparak, yerel seçimin karnesini konuştuk.
Yerel seçimlerde, seçmenin oy inisiyatifini en çok ne belirler?
Adayın partisinin yanında iki önemli etken vardır. Biri, belediye başkanı adayının kişiliği, deneyimi yani niteliği; yanlış aday seçimi, partisinin oyunu etkiler. İkinci etken, belediye seçimlerinde iktidar partisinin sahip olduğu avantajdır. Özellikle küçük yerlerde halk genellikle, "İktidarın adayını seçelim" der.
O halde bu mantıkla, yerel seçimlerde ufukta AKP mi var yine?
14 ay önce yüzde 47 ile iktidara gelmiş bir partinin, yerel seçimlerde yüzde 50´nin üzerinde oy alması sürpriz sayılmamalı. Dolayısıyla 29 Mart akşamı, sayısı 2 bin 400 civarında olan belediye başkanlığının önemli kısmını AKP´li adayların kazanmasına hazırlıklı olmalıyız. Fakat burada önemli bir `ama´ var.
AKP'NİN GÜNEYDOĞU'DA OYU DÜŞECEK
Nedir o?
AKP´nin genel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu Anadolu´da aldığı oy düşecek. Yani 22 Temmuz´daki tablo bozulacak. Demokratik Toplum Partisi´nin (DTP), yani bağımsızların Güneydoğu´daki oylarında bariz bir çoğalma olacak. Kürtler açısından mesele net: AKP, bölgede 22 Temmuz´da aldığı oranlardan düşük oranda oy almalıdır. Tabii DTP´nin Anayasa Mahkemesi´nce kapatılması bu beklentiyi değiştirebilir.
Şimdi, "Tarhan Erdem, bu kez de Kürtler için mi araştırma yapmış?" diyenler olacak.
Bu tahmini bir araştırmaya dayanarak söylemiyorum. Siyasi müneccimlik de yapmıyorum. Ancak görünen köy, kılavuz da istemiyor. Bölgeye gidip havayı kokladığınız zaman bunu anlıyorsunuz.
KÜRTLER AKP'YE GÜLE GÜLE DİYECEK
22 Temmuz´da Erdoğan´a evlerini açan Kürtler, neden AKP´ye, "Güle güle" diyecek?
Kürtler, 22 Temmuz´da Erdoğan´a tam olarak, "Haydi gel, evimize gir" demedi. Olan şuydu: Baraj nedeniyle, DTP parti olarak seçime girmedi, bağımsız adaylarla Meclis´e girmeyi denedi. Yalnız bağımsızların nereden kaç milletvekili kazanacağını hesaplayarak aday göstermenin riski vardı; bu teknik nedenle, bağımsızlar dışındaki partiler için kendiliğinden yer ayrılmış oldu. Bu teknik durumla, Başbakan´ın çıkışlarının Kürtler üzerinde yarattığı olumlu hava birleşti. Kürtler, `bir şey´lerin değişeceğini umutla beklediler. "Bu adamı deneyelim. Biraz daha sabredelim" dediler ve Erdoğan´a oy verdiler. AKP ne yaptı? Sadece Nâzım Ekren´i gönderdi bölgeye; doğru bir adımdı, ama yeterli değildi. Söylemekten dilimizde tüy biten işler yine yapılmadı.
Şu nakarat mı? "İdari reform, ekonomik iyileşme ve eğitim."
Nakarat değil, şarkının aslı.
Kürt sorununun geldiği nokta, yerel seçimlerde ortaya çıkar mı?
Kürt sorunu, TBMM´nin meselesidir. Benim Kürt sorunu ya da "Kapana sı