TMSF,EROL AKSOY'UN GİZLİ KASASINA ULAŞTI!..GİZLİ KASADAN NELER ÇIKTI?..
"Erol Aksoy´un durumu çok ilginç, tam bir keys, eğer bir finans mühendisliği kavramı varsa bunu en iyi becerenlerden birisi."
TMSF, Aksoy'un gizli kasasına ulaştı
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Erol Aksoy'un bir bankadaki gizli kasasına ulaştıklarını ve satılan evlere yeniden el koyduklarını söyledi.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk, kuruma karşı yapılan şark ve garp kurnazlıklarını tespiti için yoğun bir çaba harcadıklarını söyledi. TMSF Başkanı, Erol Aksoy´un bir bankadaki gizli kiralık kasasına ulaştıklarını ve burada ele geçirilen borç senetleri karşılığında daha önce satılan dairelere tekrar el koyduklarını belirtti.
EN İYİ FİNANS MÜHENDİSİ EROL AKSOY
Habertürk Piyasalarda Bugün programına katılan ve Habertürk Ekonomi Koordinatörü Güntay Şimşek ile Habertürk Ekonomi Müdürü Özlem Dalga´nın sorularını yanıtlayan Ertürk, Şimşek´in "Ben daha önce TMSF neden Erol Aksoy´a iltimas ediyor diye yazdım. Aksoy ile ilgili tahsilat süreci devam ediyor mu, yabancı fonla yapılan görüşmeler hangi noktada, bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?" şeklindeki sorununa şöyle yanıt verdi: "Erol Aksoy´un durumu çok ilginç, tam bir keys, eğer bir finans mühendisliği kavramı varsa bunu en iyi becerenlerden birisi." Aksoy´un, 2001 yılına kadar 11 yılda kendi şirketlerine bankadan kredi kullandırdığını belirten Ertürk, "Bu süreçte ise ne ana para ne de faiz ödeniyor. Vade dolunca borç yenileniyor ve bu süreç böyle devam ediyor" dedi. Yurtdışında kurulan Trade Deposit Bank´ın da bu işlemlerde aracı olarak kullanıldığını söyleyen Ertürk şöyle konuştu: "Para Türkiye´den Trade Deposit Bank´a gönderiliyor. Daha sonra off-shore hesapları kullanılarak Türkiye´deki şirketlere kredi olarak kullandırılıyor. Ve en sonunda da Trade Deposit Bank ile İktisat Bankası birleştiriliyor. Bu durumda da hem mevduat hem de kredi borcu ortaya çıkıyor. Aksoy kredi borçlarını da İktisat Banaksı´nın üzerine yüklüyor. Bankasına el konulan bir işadamı BDDK´nın önüne gidip, `devlete şükran borçluyum´ der mi? Çünkü Aksoy, halka olan mevduat borcunu da devletin sırtına yıktığı için rahatlıyor. Geçmiş deneyimlere bakarak nasıl olsa devlet bunu benden istemez diye düşünüyor."
AKSOY VERGİ BORCUNU GİZLEMİŞ
Bu zihniyetteki insanların `cin´ olarak geçindiğini de ifade eden Ertürk, "Bizimle bir ilgisi yok kamu kurumlarına cinlik yapmaya çalışıyorlar. Aksoy´un varlıklarını satışında hedge fonla bizim zorlamamızla 210 milyon dolara anlaştık. 200 milyon dolar peşin kalanı taksit yapıldı. Ancak bu fon Aksoy´un yüklü miktarda vergi borcu olduğunu da öğrenince satış gerçekleşmedi. Aksoy vergi borçlarını gizlemiş. Böyle olunca da hedge fon bize olan teklifi azaltmak istedi" şeklinde konuştu.
İKİ DAİREYE EL KOYDUK
5-6 yıl içerisinde çok büyük cinliklerle karşılaştıklarını söyleyen Ertürk, açıklamalarına şöyle devam etti: "Biz Aksoy´un 3 dairesini 2004 yılında yaklaşık 1.5 milyon TL´ye sattık. Parayı aldık bizim açımızdan iş bitti. Ancak bunu ilk kez açıklıyorum. Normal rutin takip yaparken Aksoy´un bir bankadaki kiralık kasasına ulaştık. Burada mücevherler, kıymetli eşyalar çıktı. Bunlar bizi ilgilendirmiyor. Ama gördük ki bizim evleri sattığımız bedel kadar borç senedi alınmış. Ve bu senedi de daireleri sattığımız kişi vermiş. İhale bedelini ödeme dekontları da kasadan çıktı. Ya kendi adamının üzerine aldı ya da birisine baskı yaparak bunları aldırdı. Biz bu evlerin ikisine yeniden el koyduk. Yakında satışa çıkaracağız. Üçüncü evle ilgili takibimiz sürüyor. Ayrıca bununla ilgili ceza davası açtık."
TMSF BAŞKANI SON BİR YILINA GİRİYOR
TMSF´nin bugüne kadar 18 milyar dolar tahsilat yaptığını söyleyen Ahmet Ertürk, "TMSF Başkanı son bir yılına giriyor. Bu arada zaman kazanalım nasıl olsa bir yol buluruz şeklinde düşüncelerle benzer işler yapılıyor olabilir. Ama biz hiç gitmeyecekmiş gibi işimizi sağlam yapıyoruz, her an gidecekmiş gibi çalışıyoruz. Her kim gelecekse bizim bıraktığımız yerden devam edecek" diye konuştu.
Uluslar arası tahkimde devam eden Telsim davası ile ilgili açıklamalar yapan Ertürk, "Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılmış yaklaşık 40 milyar dolarlık dava var. Uzan Grubu, Telsim´in Ürdün´de 3-4 bin dolar maaşla iş verdiği bir kişinin üzerine olduğunu iddia ediyor. Biz bunu bir Uzan çalışanı olduğun tespit ettik. Bunlar çok komik, davanın sonucunu bekliyoruz" dedi.
Ertürk, Hülya Avşar ile ilgili sorunu aşıldığını ve anlaşma sağlandığın sözlerine ekledi.
ZİMMET SUÇU KALDIRILIYOR
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk zimmet suçunu kapsayan düzenlemelerinin değiştirilmeye başlandığını söyledi. "Her kredi mutlak bir risk taşır"diyen Ertürk, ancak iyi niyetli olan kredi vericilere yasal düzenlemeler ile daha rahat bir alan yaratılmaya başlandığını dile getirdi. Ertürk zimmet konusu ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir değerlendirme hatası yok ise kredi verici iyi niyetli ise bu konuda kimseyi zimmet suçu ile suçlamayacağız. Biz bankalar birliği ile görüş alışverişinde bulunduk. Belli bir metin üzerinde anlaştık. Bize bir takım değişiklikler de önerdirler. Belirli alanlarda anlaştık. Anlaştığımız konunun özü şu; kötü niyetli olmayan tamamen verilerin değerlendirmesinden doğan kredilendirme durumları zimmet suçundan muaf tutulacak."
HALKIN ENDİŞE ETMESİNE GEREK YOK
Halkın mevduatları konusunda da endişe etmesini gerektirecek bir durum olmadığını anlatan Ertürk, bu konuda ise şunları söyledi: "Haklın endişesi ortadan kalktı gibi. Biraz o günlerde tüm dünyada vardı. Ama bizim bankalarımız zaten iyi durumdaydı ve sağlam çıktı. Türkiye´de şuan reel sektöre zarar vermeye başladı. Şuan Finans sektöründe görebildiğim kredi mekanizması yeniden çalışmaya başladı. Ancak bunun ne kadar hızlı ve etkili olacağını göreceğiz.
HALİS TOPRAK `CİN´ LİK YAPMAYA ÇALIŞIYOR
"Kredilere talep yok saptaması bir parça gerçeği yansıtıyor" diyen Ertürk piyasanın canlanmasının ise finans sektörünün yeniden canlanmasına bağlı olduğunu belirtti. Öte yandan sorunlu şirketler konusuna da açıklamalar yapan Ertürk bu konuda ise şunları söyledi:
"Fona devredilmek zorunda kalan ama iyi niyetini gösteren bir grup var bunlarla sorunumuz yok. Bir de bir grup daha var ki, bunlar bilerek isteyerek bankaların içini boşaltmışlar ve kimsemin hesap sormayacağını düşünmüşler. Şimdi de biz üzerine gidince bunu ödememek için her türlü yola sapıyorlar. Bunun içinde her türlü baskı aracını da kullanıyorlar. Halis Toprak bunlardan biri. Bize ilk geldiğinde bize alacaklı olduğunu söyledi. Sonra bankasının çok karlı olduğunu iddia etti. Bankanın 900 milyon dolar zararla fona devredildiğini söyleyen murakıplar var Halis Toprak ise tam tersini söylüyor. Biz 5. ihalede zor sattık. Şimdi son ihalede sadece iki katılımcı vardı. Bütün Türkiye aptal, bütün Türkiye enayi bir tek Halis Toprak akıllı. Bir çok mekanizmayı üzerimize satıyor. Bugüne kadar 480 milyon dolar satış geliri elde ettik. Ama çok zor aldık. Şuan 130 milyon dolar daha borç var. Ama tam tersi bizden alacaklı olduğunu iddia ediyor. Ancak biz bunu ciddiye almıyoruz. Şark kurnazlığı yapıyor. Fabrikalarını kapatıyor. İşçilerini çıkarıp tazminat ödemiyor, borçlarını ödemiyor. Adresi TMSF olarak gösteriyor. Biz her şeye rağmen elimizden en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Şimdi biraz önce de bahsettiğim gibi içi boşaltılan bankalardan alacağımız tahsil etmek. Ancak son dönemde bazı isimler kendi lehlerine yalanlar ortaya atmaya başladılar."
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Erol Aksoy'un bir bankadaki gizli kasasına ulaştıklarını ve satılan evlere yeniden el koyduklarını söyledi.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk, kuruma karşı yapılan şark ve garp kurnazlıklarını tespiti için yoğun bir çaba harcadıklarını söyledi. TMSF Başkanı, Erol Aksoy´un bir bankadaki gizli kiralık kasasına ulaştıklarını ve burada ele geçirilen borç senetleri karşılığında daha önce satılan dairelere tekrar el koyduklarını belirtti.
EN İYİ FİNANS MÜHENDİSİ EROL AKSOY
Habertürk Piyasalarda Bugün programına katılan ve Habertürk Ekonomi Koordinatörü Güntay Şimşek ile Habertürk Ekonomi Müdürü Özlem Dalga´nın sorularını yanıtlayan Ertürk, Şimşek´in "Ben daha önce TMSF neden Erol Aksoy´a iltimas ediyor diye yazdım. Aksoy ile ilgili tahsilat süreci devam ediyor mu, yabancı fonla yapılan görüşmeler hangi noktada, bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?" şeklindeki sorununa şöyle yanıt verdi: "Erol Aksoy´un durumu çok ilginç, tam bir keys, eğer bir finans mühendisliği kavramı varsa bunu en iyi becerenlerden birisi." Aksoy´un, 2001 yılına kadar 11 yılda kendi şirketlerine bankadan kredi kullandırdığını belirten Ertürk, "Bu süreçte ise ne ana para ne de faiz ödeniyor. Vade dolunca borç yenileniyor ve bu süreç böyle devam ediyor" dedi. Yurtdışında kurulan Trade Deposit Bank´ın da bu işlemlerde aracı olarak kullanıldığını söyleyen Ertürk şöyle konuştu: "Para Türkiye´den Trade Deposit Bank´a gönderiliyor. Daha sonra off-shore hesapları kullanılarak Türkiye´deki şirketlere kredi olarak kullandırılıyor. Ve en sonunda da Trade Deposit Bank ile İktisat Bankası birleştiriliyor. Bu durumda da hem mevduat hem de kredi borcu ortaya çıkıyor. Aksoy kredi borçlarını da İktisat Banaksı´nın üzerine yüklüyor. Bankasına el konulan bir işadamı BDDK´nın önüne gidip, `devlete şükran borçluyum´ der mi? Çünkü Aksoy, halka olan mevduat borcunu da devletin sırtına yıktığı için rahatlıyor. Geçmiş deneyimlere bakarak nasıl olsa devlet bunu benden istemez diye düşünüyor."
AKSOY VERGİ BORCUNU GİZLEMİŞ
Bu zihniyetteki insanların `cin´ olarak geçindiğini de ifade eden Ertürk, "Bizimle bir ilgisi yok kamu kurumlarına cinlik yapmaya çalışıyorlar. Aksoy´un varlıklarını satışında hedge fonla bizim zorlamamızla 210 milyon dolara anlaştık. 200 milyon dolar peşin kalanı taksit yapıldı. Ancak bu fon Aksoy´un yüklü miktarda vergi borcu olduğunu da öğrenince satış gerçekleşmedi. Aksoy vergi borçlarını gizlemiş. Böyle olunca da hedge fon bize olan teklifi azaltmak istedi" şeklinde konuştu.
İKİ DAİREYE EL KOYDUK
5-6 yıl içerisinde çok büyük cinliklerle karşılaştıklarını söyleyen Ertürk, açıklamalarına şöyle devam etti: "Biz Aksoy´un 3 dairesini 2004 yılında yaklaşık 1.5 milyon TL´ye sattık. Parayı aldık bizim açımızdan iş bitti. Ancak bunu ilk kez açıklıyorum. Normal rutin takip yaparken Aksoy´un bir bankadaki kiralık kasasına ulaştık. Burada mücevherler, kıymetli eşyalar çıktı. Bunlar bizi ilgilendirmiyor. Ama gördük ki bizim evleri sattığımız bedel kadar borç senedi alınmış. Ve bu senedi de daireleri sattığımız kişi vermiş. İhale bedelini ödeme dekontları da kasadan çıktı. Ya kendi adamının üzerine aldı ya da birisine baskı yaparak bunları aldırdı. Biz bu evlerin ikisine yeniden el koyduk. Yakında satışa çıkaracağız. Üçüncü evle ilgili takibimiz sürüyor. Ayrıca bununla ilgili ceza davası açtık."
TMSF BAŞKANI SON BİR YILINA GİRİYOR
TMSF´nin bugüne kadar 18 milyar dolar tahsilat yaptığını söyleyen Ahmet Ertürk, "TMSF Başkanı son bir yılına giriyor. Bu arada zaman kazanalım nasıl olsa bir yol buluruz şeklinde düşüncelerle benzer işler yapılıyor olabilir. Ama biz hiç gitmeyecekmiş gibi işimizi sağlam yapıyoruz, her an gidecekmiş gibi çalışıyoruz. Her kim gelecekse bizim bıraktığımız yerden devam edecek" diye konuştu.
Uluslar arası tahkimde devam eden Telsim davası ile ilgili açıklamalar yapan Ertürk, "Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılmış yaklaşık 40 milyar dolarlık dava var. Uzan Grubu, Telsim´in Ürdün´de 3-4 bin dolar maaşla iş verdiği bir kişinin üzerine olduğunu iddia ediyor. Biz bunu bir Uzan çalışanı olduğun tespit ettik. Bunlar çok komik, davanın sonucunu bekliyoruz" dedi.
Ertürk, Hülya Avşar ile ilgili sorunu aşıldığını ve anlaşma sağlandığın sözlerine ekledi.
ZİMMET SUÇU KALDIRILIYOR
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk zimmet suçunu kapsayan düzenlemelerinin değiştirilmeye başlandığını söyledi. "Her kredi mutlak bir risk taşır"diyen Ertürk, ancak iyi niyetli olan kredi vericilere yasal düzenlemeler ile daha rahat bir alan yaratılmaya başlandığını dile getirdi. Ertürk zimmet konusu ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir değerlendirme hatası yok ise kredi verici iyi niyetli ise bu konuda kimseyi zimmet suçu ile suçlamayacağız. Biz bankalar birliği ile görüş alışverişinde bulunduk. Belli bir metin üzerinde anlaştık. Bize bir takım değişiklikler de önerdirler. Belirli alanlarda anlaştık. Anlaştığımız konunun özü şu; kötü niyetli olmayan tamamen verilerin değerlendirmesinden doğan kredilendirme durumları zimmet suçundan muaf tutulacak."
HALKIN ENDİŞE ETMESİNE GEREK YOK
Halkın mevduatları konusunda da endişe etmesini gerektirecek bir durum olmadığını anlatan Ertürk, bu konuda ise şunları söyledi: "Haklın endişesi ortadan kalktı gibi. Biraz o günlerde tüm dünyada vardı. Ama bizim bankalarımız zaten iyi durumdaydı ve sağlam çıktı. Türkiye´de şuan reel sektöre zarar vermeye başladı. Şuan Finans sektöründe görebildiğim kredi mekanizması yeniden çalışmaya başladı. Ancak bunun ne kadar hızlı ve etkili olacağını göreceğiz.
HALİS TOPRAK `CİN´ LİK YAPMAYA ÇALIŞIYOR
"Kredilere talep yok saptaması bir parça gerçeği yansıtıyor" diyen Ertürk piyasanın canlanmasının ise finans sektörünün yeniden canlanmasına bağlı olduğunu belirtti. Öte yandan sorunlu şirketler konusuna da açıklamalar yapan Ertürk bu konuda ise şunları söyledi:
"Fona devredilmek zorunda kalan ama iyi niyetini gösteren bir grup var bunlarla sorunumuz yok. Bir de bir grup daha var ki, bunlar bilerek isteyerek bankaların içini boşaltmışlar ve kimsemin hesap sormayacağını düşünmüşler. Şimdi de biz üzerine gidince bunu ödememek için her türlü yola sapıyorlar. Bunun içinde her türlü baskı aracını da kullanıyorlar. Halis Toprak bunlardan biri. Bize ilk geldiğinde bize alacaklı olduğunu söyledi. Sonra bankasının çok karlı olduğunu iddia etti. Bankanın 900 milyon dolar zararla fona devredildiğini söyleyen murakıplar var Halis Toprak ise tam tersini söylüyor. Biz 5. ihalede zor sattık. Şimdi son ihalede sadece iki katılımcı vardı. Bütün Türkiye aptal, bütün Türkiye enayi bir tek Halis Toprak akıllı. Bir çok mekanizmayı üzerimize satıyor. Bugüne kadar 480 milyon dolar satış geliri elde ettik. Ama çok zor aldık. Şuan 130 milyon dolar daha borç var. Ama tam tersi bizden alacaklı olduğunu iddia ediyor. Ancak biz bunu ciddiye almıyoruz. Şark kurnazlığı yapıyor. Fabrikalarını kapatıyor. İşçilerini çıkarıp tazminat ödemiyor, borçlarını ödemiyor. Adresi TMSF olarak gösteriyor. Biz her şeye rağmen elimizden en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Şimdi biraz önce de bahsettiğim gibi içi boşaltılan bankalardan alacağımız tahsil etmek. Ancak son dönemde bazı isimler kendi lehlerine yalanlar ortaya atmaya başladılar."