The Economist : Erdoğan, Kürtleri ezmeye çalışmaktan vazgeçmeli
İngiliz The Economist dergisinin bu haftaki başyazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Kürtleri ezmeye çalışmaktan vazgeçmesi‘ gerektiği yorumu yapıldı.
BBC Türkçe’nin aktardığı ‘Nafile baskı’ başlıklı yazıda “Erdoğan’ın Türkiye’nin Kürt militanlara yönelik savaşını, yeni ve ölümcül bir gaddarlıkla yeniden başlattı” ifadeleri kullanıldı.
Derginin başyazısı özetle şöyle:
“Aralarında birçok sivilin de olduğu yüzlerce kişi öldü. Yaklaşık 200 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Zaten milyonlarca Suriyeli mülteciyi ağırlayan Türkiye’nin yükü arttı.
Güneydoğu’da sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgeler var. Ordu, patlayıcı dolu barikatlar kazan PKK’yla bağlantılı genç militanlara karşı tanklar ve ağır silahlar kullanıyor. Türkiye’nin güneydoğusunda en büyük Kürt kenti olan Diyarbakır’ın bazı bölümleri, Suriye’de enkaz yığınına dönüşmüş Halep gibi şehirlerini andırıyor.”
Savaşı eleştiren herkese zulmediliyor
Türkiye’nin demokrasisi saldırı altında. Ilımlı Kürt siyasetçiler dahil, savaşı eleştiren herkese zulmediliyor. Bağımsız medyanın kalanmı da susturuluyor. İstikrar kalesi Türkiye, Orta Doğu’nun giderek genişleyen savaş bölgesine çekiliyor.
Sayın Erdoğan hiçbir zaman ‘Kürtlerin varolmadıkları‘ şeklindeki bir fantaziye yönelmemiş olabilir. Ancak başka bir fantaziye yenik düştü: Kürt milliyetçiliğine, güç kullanarak son verebileceğini düşünüyor. Oysa Türkiye onlarca yılı, bunu yapmaya çalışarak boşa harcadı.
Kürtler büyük bir azınlık. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde kontrol ettikleri bölgeler var. Baskıya dönüş nafile. Sayın Erdoğan bunu yaparak benzer bir kısırdöngüye çekilecek. Zira direnişçileri ezme çabası, ılımlı Kürtleri soğutuyor ve direnişçilerin sayısını artırıyor.
Çözüm daha fazla özerklik
PKK da fantaziler içinde. Türkiye, Kürtlerinin ayrılmasına ya da PKK’nın savaşçılarının 1990’larda denedikleri bazı bölgeleri kontrol altına almasına asla izin vermeyecek. Amerika da Kürtlere, Suriye ve Irak’ta IŞİD’e karşı en çok güvendiği güç olarak baksa da, Kürtlerin hayati önemde bir NATO müttefiki olan Türkiye’yi istikrarsızlaştırmalarına katkıda bulunmayacak. Amerika ve Avrupa’nın, mülteci akışını durdurmak ve barış getirmek için Türkiye’ye her zamankinden çok ihtiyacı var.
Türkiye’deki Kürtler için daha fazla özerklik temelinde barış görüşmelerine dönüş, tek çözüm. Ki sayın Öcalan da bunu zaten kabul etti. Batı, Türklere ve Kürtlere, birbirleriyle değil IŞİD’le savaşmaları çağrısında bulunmalıdır. Eğer sayın Erdoğan Türkiye’de kendi savaşında ısrar ederse, Suriye’deki iç savaşa son vermek de mümkün olmayacaktır.”
Derginin başyazısı özetle şöyle:
“Aralarında birçok sivilin de olduğu yüzlerce kişi öldü. Yaklaşık 200 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Zaten milyonlarca Suriyeli mülteciyi ağırlayan Türkiye’nin yükü arttı.
Güneydoğu’da sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgeler var. Ordu, patlayıcı dolu barikatlar kazan PKK’yla bağlantılı genç militanlara karşı tanklar ve ağır silahlar kullanıyor. Türkiye’nin güneydoğusunda en büyük Kürt kenti olan Diyarbakır’ın bazı bölümleri, Suriye’de enkaz yığınına dönüşmüş Halep gibi şehirlerini andırıyor.”
Savaşı eleştiren herkese zulmediliyor
Türkiye’nin demokrasisi saldırı altında. Ilımlı Kürt siyasetçiler dahil, savaşı eleştiren herkese zulmediliyor. Bağımsız medyanın kalanmı da susturuluyor. İstikrar kalesi Türkiye, Orta Doğu’nun giderek genişleyen savaş bölgesine çekiliyor.
Sayın Erdoğan hiçbir zaman ‘Kürtlerin varolmadıkları‘ şeklindeki bir fantaziye yönelmemiş olabilir. Ancak başka bir fantaziye yenik düştü: Kürt milliyetçiliğine, güç kullanarak son verebileceğini düşünüyor. Oysa Türkiye onlarca yılı, bunu yapmaya çalışarak boşa harcadı.
Kürtler büyük bir azınlık. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde kontrol ettikleri bölgeler var. Baskıya dönüş nafile. Sayın Erdoğan bunu yaparak benzer bir kısırdöngüye çekilecek. Zira direnişçileri ezme çabası, ılımlı Kürtleri soğutuyor ve direnişçilerin sayısını artırıyor.
Çözüm daha fazla özerklik
PKK da fantaziler içinde. Türkiye, Kürtlerinin ayrılmasına ya da PKK’nın savaşçılarının 1990’larda denedikleri bazı bölgeleri kontrol altına almasına asla izin vermeyecek. Amerika da Kürtlere, Suriye ve Irak’ta IŞİD’e karşı en çok güvendiği güç olarak baksa da, Kürtlerin hayati önemde bir NATO müttefiki olan Türkiye’yi istikrarsızlaştırmalarına katkıda bulunmayacak. Amerika ve Avrupa’nın, mülteci akışını durdurmak ve barış getirmek için Türkiye’ye her zamankinden çok ihtiyacı var.
Türkiye’deki Kürtler için daha fazla özerklik temelinde barış görüşmelerine dönüş, tek çözüm. Ki sayın Öcalan da bunu zaten kabul etti. Batı, Türklere ve Kürtlere, birbirleriyle değil IŞİD’le savaşmaları çağrısında bulunmalıdır. Eğer sayın Erdoğan Türkiye’de kendi savaşında ısrar ederse, Suriye’deki iç savaşa son vermek de mümkün olmayacaktır.”