TGS'DEN 62 GAZETECİ İÇİN UÇURTMA EYLEMİ!
62 gazetecinin hala hapiste olduğu günümüzde, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yarın bir uçurtma eylemi yapacak.
Yarın, yani 3 Mayıs Cuma Dünya Basın Özgürlüğü Günü…
62 gazetecinin hala hapiste olduğu günümüzde, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yarın bir uçurtma eylemi yapacak.
İşte TGS’nin “uçurtma eylemiyle” ilgili o açıklaması:
“3 MAYIS’TA UÇURTMA EYLEMİ
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olan Türkiye’de, Avrupa’nın en büyük adliye binası önünde, hapisteki 62 gazetecinin fotoğraflarını taşıyan 62 UÇURTMA UÇURUYORUZ.
Bütün basın emekçilerini, yargılaması devam eden gazetecileri, hapisten çıkan gazetecileri, hapisteki gazetecilerin ailelerini, avukatları, öğrencileri, yazarları, sanatçıları, aydınları, sendikaları, tüm sivil toplum örgütlerini ve yurttaşları destek ve dayanışmaya çağırıyoruz.
Bir kişi eksik olursa, bir gazetecinin uçurtması yerde kalacak. Tüm gazetecilere özgürlük için 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde saat 12.00’de Çağlayan Adliyesi önünde buluşalım.
Saygılarımızla
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI”
3 MAYIS DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ
UNESCO Genel Konferansı, 3 Mayıs’ın “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak ilan edilmesi için 1991 yılında Birleşmiş Millet Genel Kurulu’na tavsiyede bulundu.
BM Genel Kurulu da 1993 yılının Aralık ayında aldığı kararla, 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü ilan etti.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü;
· basın özgürlüğünü destekleyen girişimleri geliştirmek ve teşvik etmek için bir eylem günüdür,
· dünya çapında basın özgürlüğünün durumunu değerlendirme günüdür,
· basın özgürlüğü için yaptıkları taahhütlere saygılı olmalarını hükümetlere hatırlatma günüdür,
· basın özgürlüğünün önemine olan duyarlılığı artırma ve kamuoyunu uyarma günüdür,
· meslek etiği ve basın özgürlüğü konularında medya profesyonelleri arasındaki tartışmaları teşvik etmek için bir yansıtma günüdür,
· mesleklerini icra ederken yaşamını yitiren gazetecileri anma günüdür,
· basın özgürlüğünü ortadan kaldırmaya çalışan veya engelleyen herhangi bir önlemden dolayı mağdur duruma düşen medyayı destekleme günüdür.
NEDEN 3 MAYIS?
UNESCO Genel Konferansı, 1989 yılındaki toplantısında yeni bir İletişim Stratejisi benimsedi. Bu strateji iki amaca yönelikti:
Bunlardan biri; “bilginin serbest dolaşımını geliştirmek”, ikincisi ise “kalkınmakta olan ülkelerin global iletişim sürecine tam katılabilmeleri için bu ülkelerdeki iletişim altyapısını ve insan kaynaklarını güçlendirmek”.
Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra UNESCO 1990 Şubat’ında, medya profesyonellerinin katılımıyla Paris’te gayriresmi bir Doğu-Batı toplantısı düzenledi. ABD, Kanada ve Batı Avrupa medyasıyla birlikte Orta ve Doğu Avrupa bölgesinden 90’dan fazla bağımsız medya temsilcisinin katıldığı bu toplantıda, Orta ve Doğu Avrupa’da yeni ortaya çıkan bağımsız basının acil ihtiyaçları ve sorunları tartışıldı.
1991’den itibaren de; bağımsız ve çoğulcu basının güçlendirilmesi; ifade özgürlüğü hakkına saygının geliştirilmesi için ulusal, bölgesel ve uluslararası araçlar ve yöntemler; gazetecilerin güvenliği; bilginin serbest dolaşımı önündeki yasal engeller; farklı bölgelerdeki medyanın eğitim ve araç gereksinimi gibi konularda bir seri bölgesel toplantılar gerçekleştirildi.
Bu çerçevede, 29 Nisan – 3 Mayıs 1991 tarihleri arasında, Namibia’nın Windhoek kentinde, “Bağımsız ve Çoğulcu Afrika Basınının Güçlendirilmesi” konusunda bir seminer düzenlendi. 35 Afrika ülkesi ile çok sayıda hükümet-dışı örgütün temsilcilerinin katıldığı toplantının son günü olan 3 Mayıs’ta “Windhoek Deklarasyonu” yayımlandı.
Deklarasyonda, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19’uncu maddesine dikkat çekilerek, “bağımsız, çoğulcu ve özgür basının tesis edilmesi, korunması ve geliştirilmesinin; ekonomik kalkınma ve bir ulusta demokrasinin korunması ve geliştirilmesi için şart olduğu” vurgulandı.
1991 yılının Ekim ayında toplanan UNESCO Genel Konferansı, Windhoek Deklarasyonu’nun kabul edildiği gün olan 3 Mayıs’ın bir yıldönümü olarak kutlanması ve Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak ilan edilmesi için konunun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na götürülmesi çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 20 Aralık 1993 tarihinde 48/432 sayılı kararıyla 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak ilan etti.
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’NİN 19’UNCU MADDESİ:
Madde 19- Herkes düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptir; bu hak, hiçbir müdahale olmaksızın düşünce sahibi olma özgürlüğünü, bilgi ve kanaatleri herhangi bir iletişim aracıyla ve sınır tanımaksızın araştırma, elde etme ve yayma hakkını içerir.
62 gazetecinin hala hapiste olduğu günümüzde, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yarın bir uçurtma eylemi yapacak.
İşte TGS’nin “uçurtma eylemiyle” ilgili o açıklaması:
“3 MAYIS’TA UÇURTMA EYLEMİ
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olan Türkiye’de, Avrupa’nın en büyük adliye binası önünde, hapisteki 62 gazetecinin fotoğraflarını taşıyan 62 UÇURTMA UÇURUYORUZ.
Bütün basın emekçilerini, yargılaması devam eden gazetecileri, hapisten çıkan gazetecileri, hapisteki gazetecilerin ailelerini, avukatları, öğrencileri, yazarları, sanatçıları, aydınları, sendikaları, tüm sivil toplum örgütlerini ve yurttaşları destek ve dayanışmaya çağırıyoruz.
Bir kişi eksik olursa, bir gazetecinin uçurtması yerde kalacak. Tüm gazetecilere özgürlük için 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde saat 12.00’de Çağlayan Adliyesi önünde buluşalım.
Saygılarımızla
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI”
3 MAYIS DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ
UNESCO Genel Konferansı, 3 Mayıs’ın “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak ilan edilmesi için 1991 yılında Birleşmiş Millet Genel Kurulu’na tavsiyede bulundu.
BM Genel Kurulu da 1993 yılının Aralık ayında aldığı kararla, 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü ilan etti.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü;
· basın özgürlüğünü destekleyen girişimleri geliştirmek ve teşvik etmek için bir eylem günüdür,
· dünya çapında basın özgürlüğünün durumunu değerlendirme günüdür,
· basın özgürlüğü için yaptıkları taahhütlere saygılı olmalarını hükümetlere hatırlatma günüdür,
· basın özgürlüğünün önemine olan duyarlılığı artırma ve kamuoyunu uyarma günüdür,
· meslek etiği ve basın özgürlüğü konularında medya profesyonelleri arasındaki tartışmaları teşvik etmek için bir yansıtma günüdür,
· mesleklerini icra ederken yaşamını yitiren gazetecileri anma günüdür,
· basın özgürlüğünü ortadan kaldırmaya çalışan veya engelleyen herhangi bir önlemden dolayı mağdur duruma düşen medyayı destekleme günüdür.
NEDEN 3 MAYIS?
UNESCO Genel Konferansı, 1989 yılındaki toplantısında yeni bir İletişim Stratejisi benimsedi. Bu strateji iki amaca yönelikti:
Bunlardan biri; “bilginin serbest dolaşımını geliştirmek”, ikincisi ise “kalkınmakta olan ülkelerin global iletişim sürecine tam katılabilmeleri için bu ülkelerdeki iletişim altyapısını ve insan kaynaklarını güçlendirmek”.
Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra UNESCO 1990 Şubat’ında, medya profesyonellerinin katılımıyla Paris’te gayriresmi bir Doğu-Batı toplantısı düzenledi. ABD, Kanada ve Batı Avrupa medyasıyla birlikte Orta ve Doğu Avrupa bölgesinden 90’dan fazla bağımsız medya temsilcisinin katıldığı bu toplantıda, Orta ve Doğu Avrupa’da yeni ortaya çıkan bağımsız basının acil ihtiyaçları ve sorunları tartışıldı.
1991’den itibaren de; bağımsız ve çoğulcu basının güçlendirilmesi; ifade özgürlüğü hakkına saygının geliştirilmesi için ulusal, bölgesel ve uluslararası araçlar ve yöntemler; gazetecilerin güvenliği; bilginin serbest dolaşımı önündeki yasal engeller; farklı bölgelerdeki medyanın eğitim ve araç gereksinimi gibi konularda bir seri bölgesel toplantılar gerçekleştirildi.
Bu çerçevede, 29 Nisan – 3 Mayıs 1991 tarihleri arasında, Namibia’nın Windhoek kentinde, “Bağımsız ve Çoğulcu Afrika Basınının Güçlendirilmesi” konusunda bir seminer düzenlendi. 35 Afrika ülkesi ile çok sayıda hükümet-dışı örgütün temsilcilerinin katıldığı toplantının son günü olan 3 Mayıs’ta “Windhoek Deklarasyonu” yayımlandı.
Deklarasyonda, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19’uncu maddesine dikkat çekilerek, “bağımsız, çoğulcu ve özgür basının tesis edilmesi, korunması ve geliştirilmesinin; ekonomik kalkınma ve bir ulusta demokrasinin korunması ve geliştirilmesi için şart olduğu” vurgulandı.
1991 yılının Ekim ayında toplanan UNESCO Genel Konferansı, Windhoek Deklarasyonu’nun kabul edildiği gün olan 3 Mayıs’ın bir yıldönümü olarak kutlanması ve Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak ilan edilmesi için konunun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na götürülmesi çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 20 Aralık 1993 tarihinde 48/432 sayılı kararıyla 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak ilan etti.
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’NİN 19’UNCU MADDESİ:
Madde 19- Herkes düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptir; bu hak, hiçbir müdahale olmaksızın düşünce sahibi olma özgürlüğünü, bilgi ve kanaatleri herhangi bir iletişim aracıyla ve sınır tanımaksızın araştırma, elde etme ve yayma hakkını içerir.