TGF Genel Başkanından sert açıklama: 17-25 Aralık'ı unutturmak için...
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atila Sertel, "Yolsuzlukların üzerine yürüyen, bakanların, onların çocuklarının karıştıkları hırsızlıkları yazanlar, cezalandırılmak istenmektedir" dedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, medya kuruluşlarına yönelik operasyonun 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını unutturmak için muhalif gazetecilere yönelik olduğunu söyledi.
Sertel, "AKP iktidarı döneminde çok değişik siyasi görüşlerden farklı dünyalardan insanlar, şiddete maruz kaldı. Öldürüldü, tutuklandı. Yıllarca cezaevlerinin nemli hücrelerinde tutuklu kalan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz oldu. Yalnızca tutuklu olan gazeteci ve aydınların, askerlerin değil, onların ailelerine de çok ağır aylar, yıllar yaşatıldı. Tutuklananların tümünün ortak özelliği, bu iktidarın zulmünü kabul etmemekti. Onların ortak özellikleri muhalif olmaktı. Sabaha karşı evlerine operasyonlar yapıldı, sahte deliller üretildi. Hakimler sanıkların ifadelerini bile dinlemedi, tahliye talepleri rededildi. Gazeteci arkadaşlarımız ve milletvekilleri hapishanede uzun süre tutuldu. Bugün iktidar uzun yıllar, yarattığı baskıyı, zulmü, adaletsizliği, hukuksuzluğu yine sürdürmek istemektedir. Yolsuzlukların üzerine yürüyen, bakanların, onların çocuklarının karıştıkları hırsızlıkları yazanlar, cezalandırılmak istenmektedir. Bir dönem özel uçağını aldığı ve çok sevdiğim dediği insanları, gazetecileri tutuklatanlara asla güvenilmez ve inanılmaz. Bugün muktedirin gücünden ötürü kendisine bağlılık içinde hizmet edenler, bilsinler ki onlara da en ufak bir karşı duruşlarında, sıra kendilerine de gelecektir" dedi.
"BU GÖZALTI OLAYLARINI KINAMAK GEREKİR VE BEN KINIYORUM"
Gazetecilerin gözaltına alınmasının tasvip edilebilecek hiçbir yanının bulunmadığını belirten Atila Sertel, şunları söyledi:
"Şimdi yine gazetecilere, film yapımcılarına, dizi senaristlerine, diğer yurttaşlara benzeri operasyonlar yapılmakta. Zaman Gazetesi'ne, Samanyolu’na, Bugün gazetesine ve diğer gazetecilere yapılan operasyonlar, gazetecilerin gözaltına alınması gerçekten onaylanacak ve destek görecek hadise olması mümkün değildir. Bu gözaltı olaylarını kınamak gerekir ve ben kınıyorum. Görüşlerine katılmasakta, ayrı dünyalarımızda olsa, biz insanların kendi dünya düşüncelerini özgürce söylemelerinden yana olan insanlardan olduk. Onların gözaltına alınmasının karşısındayız, karşısında olduk, karşısında olacağız. İktidarın zulmünü alkışlayanların arasında hiçbir zaman olmadık, olmayacağız. Bu bir inanç grubuna yapılan saldırıdır. Demokrasi çok uzun bir süredir, kurum ve kuruluşlarıyla işlememektir. İktidar kendi polisini, kendi yargıcını yaratmaktadır. Ve bu yaratığı polis ve yargı gücüyle de istediğini, istediği zaman tutuklayacak bir ülke haline getirmiştir. Bir an önce gazeteciler ve diğer film yapımcılarının, yani bir operasyon dahilinde suçsuz olduğuna inandığımız insanların bırakılmasını, eğer bazı tutukladıklarının suçları varsa da onları belge ve kanıtlarıyla kamuoyuna sunarak bu insanların bu suçu vardır, bu suçu işlemişlerdir ve bu nedenle tutuklanmıştır diye kamuoyunu da ikna ve icra etmesi gerekmektedir."
Sertel, "AKP iktidarı döneminde çok değişik siyasi görüşlerden farklı dünyalardan insanlar, şiddete maruz kaldı. Öldürüldü, tutuklandı. Yıllarca cezaevlerinin nemli hücrelerinde tutuklu kalan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz oldu. Yalnızca tutuklu olan gazeteci ve aydınların, askerlerin değil, onların ailelerine de çok ağır aylar, yıllar yaşatıldı. Tutuklananların tümünün ortak özelliği, bu iktidarın zulmünü kabul etmemekti. Onların ortak özellikleri muhalif olmaktı. Sabaha karşı evlerine operasyonlar yapıldı, sahte deliller üretildi. Hakimler sanıkların ifadelerini bile dinlemedi, tahliye talepleri rededildi. Gazeteci arkadaşlarımız ve milletvekilleri hapishanede uzun süre tutuldu. Bugün iktidar uzun yıllar, yarattığı baskıyı, zulmü, adaletsizliği, hukuksuzluğu yine sürdürmek istemektedir. Yolsuzlukların üzerine yürüyen, bakanların, onların çocuklarının karıştıkları hırsızlıkları yazanlar, cezalandırılmak istenmektedir. Bir dönem özel uçağını aldığı ve çok sevdiğim dediği insanları, gazetecileri tutuklatanlara asla güvenilmez ve inanılmaz. Bugün muktedirin gücünden ötürü kendisine bağlılık içinde hizmet edenler, bilsinler ki onlara da en ufak bir karşı duruşlarında, sıra kendilerine de gelecektir" dedi.
"BU GÖZALTI OLAYLARINI KINAMAK GEREKİR VE BEN KINIYORUM"
Gazetecilerin gözaltına alınmasının tasvip edilebilecek hiçbir yanının bulunmadığını belirten Atila Sertel, şunları söyledi:
"Şimdi yine gazetecilere, film yapımcılarına, dizi senaristlerine, diğer yurttaşlara benzeri operasyonlar yapılmakta. Zaman Gazetesi'ne, Samanyolu’na, Bugün gazetesine ve diğer gazetecilere yapılan operasyonlar, gazetecilerin gözaltına alınması gerçekten onaylanacak ve destek görecek hadise olması mümkün değildir. Bu gözaltı olaylarını kınamak gerekir ve ben kınıyorum. Görüşlerine katılmasakta, ayrı dünyalarımızda olsa, biz insanların kendi dünya düşüncelerini özgürce söylemelerinden yana olan insanlardan olduk. Onların gözaltına alınmasının karşısındayız, karşısında olduk, karşısında olacağız. İktidarın zulmünü alkışlayanların arasında hiçbir zaman olmadık, olmayacağız. Bu bir inanç grubuna yapılan saldırıdır. Demokrasi çok uzun bir süredir, kurum ve kuruluşlarıyla işlememektir. İktidar kendi polisini, kendi yargıcını yaratmaktadır. Ve bu yaratığı polis ve yargı gücüyle de istediğini, istediği zaman tutuklayacak bir ülke haline getirmiştir. Bir an önce gazeteciler ve diğer film yapımcılarının, yani bir operasyon dahilinde suçsuz olduğuna inandığımız insanların bırakılmasını, eğer bazı tutukladıklarının suçları varsa da onları belge ve kanıtlarıyla kamuoyuna sunarak bu insanların bu suçu vardır, bu suçu işlemişlerdir ve bu nedenle tutuklanmıştır diye kamuoyunu da ikna ve icra etmesi gerekmektedir."