TGF: GAZETECİLİK DEĞİL, BU ANLAYIŞ BATMALI!

İmralı görüşmeleriyle ilgili Milliyet'in yaptığı haberi eleştirerek "Batsın bu gazetecilik" diyen Başbakan Erdoğan'a bir tepki de TGF'den geldi.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, İmralı görüşmeleriyle ilgili Milliyet Gazetesi’nin yaptığı haberi eleştiren ve “Batsın bu gazetecilik” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Gazeteler ve gazetecilerle uğraşmayı bırakın, ülkeyi yönetin” dedi.

Doğru, dürüst habercilik örneği sergileyen Milliyet Gazetesi’ni ve gazeteci Namık Durukan’ı tebrik eden Genel Başkan Atilla Sertel, “Türkiye’ye ilişkin bir karar alınıyor ve gizlice yürütülmeye çalışılıyor. Toplum niçin bunları öğrenmesin. Sonra açığa çıkınca feryat ediliyor. ‘Batsın bu gazetecilik’ deniliyor. Bence bu gazetecilik batmasın. Çünkü bu gazetecilik doğru gazetecilik. Ama bu yanlış düşünce anlayışı batsın” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin tarihe not düşecek nitelikte olduğunu belirten Sertel, şunları söyledi:

“Başbakan’ın demokrasiyi nasıl algıladığını, demokrasinin nasıl rafa kaldırıldığını, basın ve ifade özgürlüğünün nasıl ayaklar altına alındığını kanıtlayan çok önemli bir söz olarak tarihe geçmiştir. Gazetecilik açısından çok örnek teşkil edecek, ders olarak okutulabilecek ve ileride tarihe not düşülecek bir olay yaşanmıştır. Namık Durukan çok önemli bir habercilik başarısına imza atmıştır. Ama İmralı görüşmelerinin tutanaklarını hiçbir yorum katmadan birebir yayınlamış olmasına rağmen, yaptığı gazetecilik faaliyeti yargılanmaya başlamıştır. Bizzat Sayın Başbakan batsın bu gazetecilik derken aslında basın özgürlüğüne yönelik bütün görüşünü ortaya koymuştur. Bu Türkiye’nin, ülkemizdeki basın özgürlüğünün geldiği son noktadır. Böyle bir tablo bu ülkeye yakışmaz. Gazeteciler olarak bu tabloyu halkın görmesini istiyoruz. Başbakan’ın isteğiyle basın batmayacaktır.”

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak’ın gazeteden ayrılmaya zorlandığına ilişkin çıkan haberlere de değinerek, “Dün Derya Sazak bu habercilik anlayışını savunan bir yazı kaleme aldı. Ama bugün öğreniyoruz ki, bu yazıdan ve bu haberden dolayı Milliyet Gazetesi’nde bir kriz ortamı oluşmuş. Demek ki müdahale ediliyor. Kim ki doğruyu söylüyor, kim ki doğruyu yazıyor, kim ki toplumu bilgilendiriyor o işinden ediliyor. Derya Sazak’a ve Namık Durukan’a dokunanı Türk toplumu, okuru affetmez” diye konuştu.