TGC'den Cumhuriyet davası açıklaması!
TGC Yönetim Kurulu, Cumhuriyet davasında 7 tahliye çıkarken 4 ismin tutuklu kalmasının basın özgürlüğü açısından kabul edilemez olduğunu duyurdu.
TGC Yönetim Kurulu Cumhuriyet Gazetesi Davası'nda tutuklu bulunan gazetecilerden yalnızca yedisinin tahliye edilmesinin basın özgürlüğü açısından kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
"Cumhuriyet Gazetesi Davası'nda yargılanan tutuklu meslektaşlarımızdan Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay'ın serbest kalmasını adaletin yerine gelmesi açısından saygı ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Akın Atalay'ın hala tutuklu olması meslektaşlarımızın basın özgürlüğü, düşünceyi ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bir durumdur. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü demokrasinin ön koşuludur.
Sıkça yinelediğimiz gibi ülkede 150'yi aşkın gazetecinin tutuklu ve hükümlü olarak toplumdan uzak tutulması, mesleklerini yapamamaları insan hakları ihlali oluşturmaya başlamıştır. Mesleklerini yapamayan ve toplumdan tecrit edilen bu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları, Türkiye'de demokrasinin yeşermesi ve toplum barışının sağlanması açısından önemli bir adım olacaktır.
Ayrıca tutuklular arasında sağlık sorunları olan meslektaşlarımızın temel insan hak ve özgürlükleri içinde yer alan doktora ve hastaneye ulaşma haklarının da ertelendiğine dair ciddi şikayet ve duyumlar alıyoruz.
Meslektaşlarımızın sağlık sorunları için doktora ve hastaneye ulaşma haklarının engellenmesinin, bu sürecin yavaşlatılmasının bir insan hakkı ihlali olduğunu, tüm cezaevi yetkililerine, sağlık birimlerine hatırlatıyoruz."
"Cumhuriyet Gazetesi Davası'nda yargılanan tutuklu meslektaşlarımızdan Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay'ın serbest kalmasını adaletin yerine gelmesi açısından saygı ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Akın Atalay'ın hala tutuklu olması meslektaşlarımızın basın özgürlüğü, düşünceyi ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bir durumdur. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü demokrasinin ön koşuludur.
Sıkça yinelediğimiz gibi ülkede 150'yi aşkın gazetecinin tutuklu ve hükümlü olarak toplumdan uzak tutulması, mesleklerini yapamamaları insan hakları ihlali oluşturmaya başlamıştır. Mesleklerini yapamayan ve toplumdan tecrit edilen bu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları, Türkiye'de demokrasinin yeşermesi ve toplum barışının sağlanması açısından önemli bir adım olacaktır.
Ayrıca tutuklular arasında sağlık sorunları olan meslektaşlarımızın temel insan hak ve özgürlükleri içinde yer alan doktora ve hastaneye ulaşma haklarının da ertelendiğine dair ciddi şikayet ve duyumlar alıyoruz.
Meslektaşlarımızın sağlık sorunları için doktora ve hastaneye ulaşma haklarının engellenmesinin, bu sürecin yavaşlatılmasının bir insan hakkı ihlali olduğunu, tüm cezaevi yetkililerine, sağlık birimlerine hatırlatıyoruz."