TGC'den Ahmet Şık'a destek; Savunma hakkı sınırlandırılamaz
TGC Yönetim Kurulu, Cumhuriyet Davası'nda Ahmet Şık'ın salondan dışarı çıkarılmasına tepki gösterdi.
Cumhuriyet Gazetesi davasına 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Emre İper’in tutuklu olarak yargılandığı davada tutuksuz sanıklar da hazır bulundu.
İki gün sürmesi beklenen duruşmanın ilk gününde Ahmet Şık’ın savunması güne damgasını vurdu.
Ahmet Şık’ın siyasal iktidara yönelik eleştirilerle başlayan savunmasını yarıda kesen Mahkeme Başkanı Ahmet Şık’ı salondan dışarı çıkardı. Yaşanan gerginlik üzerine duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verildi. TGC Yönetim Kurulu bu olayın ardından yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Yargıcın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu karşısındaki konumu nedeniyle sanık savunmasına başlamadan önce savunmanın sınırlarını çizmesi ve belirtmesi adil yargılanma ilkesinin ihlalidir. Yargıçlar Ceza Muhakemeler Usulü Kanunun 204. Maddesine göre sanığın savunmasını kısıtlayamaz.
Ahmet Şık hakkında uygulanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ilgili maddesi halen görülmekte olan duruşmada geçerli değildir. Ahmet Şık’ın savunmasına siyasi iktidarı eleştirerek başlamasından bağımsız yargının rahatsızlık duyması kabul edilemez. Dolayısıyla yaşanan olay ortada Ahmet Şık’ın sözlerinden gocunan bir yargı olduğunu bize gösteriyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak Cumhuriyet davasında tutuklu yargılanan gazetecilerle, bütün tutuklu gazetecilere adil yargılanma hakkı istiyoruz. Son dönem yargılamalarının tümünde şunu gözlemlemekteyiz; sanıkların nasıl savunma yapmaları gerektiği mahkeme heyetlerince sanıklara dikte ediliyor ve sanıklar sürekli bu yönde uyarılıyor.
Adil yargılamada sanık savunmasını özgürce yapmalıdır ve bu hakkı hiçbir biçimde kısıtlanmamalıdır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu halen dördü tutuklu 17 sanıklı davayı yakından izliyor.
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı’nın hazır bulunduğu duruşmada çok sayıda gazeteci, hukukçu, milletvekili davayı izleyerek olaylara tanık oldular.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki yargının bağımsızlığı sağlanmalıdır. Gazetecilik suç değildir. Adil yargılamaya, düşünceyi ifade özgürlüğüne ülkede büyük ihtiyaç bulunmaktadır. Çağdaş bir demokrasinin ancak basın özgürlüğüyle sağlanacağı da unutulmamalıdır.”
İki gün sürmesi beklenen duruşmanın ilk gününde Ahmet Şık’ın savunması güne damgasını vurdu.
Ahmet Şık’ın siyasal iktidara yönelik eleştirilerle başlayan savunmasını yarıda kesen Mahkeme Başkanı Ahmet Şık’ı salondan dışarı çıkardı. Yaşanan gerginlik üzerine duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verildi. TGC Yönetim Kurulu bu olayın ardından yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Yargıcın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu karşısındaki konumu nedeniyle sanık savunmasına başlamadan önce savunmanın sınırlarını çizmesi ve belirtmesi adil yargılanma ilkesinin ihlalidir. Yargıçlar Ceza Muhakemeler Usulü Kanunun 204. Maddesine göre sanığın savunmasını kısıtlayamaz.
Ahmet Şık hakkında uygulanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ilgili maddesi halen görülmekte olan duruşmada geçerli değildir. Ahmet Şık’ın savunmasına siyasi iktidarı eleştirerek başlamasından bağımsız yargının rahatsızlık duyması kabul edilemez. Dolayısıyla yaşanan olay ortada Ahmet Şık’ın sözlerinden gocunan bir yargı olduğunu bize gösteriyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak Cumhuriyet davasında tutuklu yargılanan gazetecilerle, bütün tutuklu gazetecilere adil yargılanma hakkı istiyoruz. Son dönem yargılamalarının tümünde şunu gözlemlemekteyiz; sanıkların nasıl savunma yapmaları gerektiği mahkeme heyetlerince sanıklara dikte ediliyor ve sanıklar sürekli bu yönde uyarılıyor.
Adil yargılamada sanık savunmasını özgürce yapmalıdır ve bu hakkı hiçbir biçimde kısıtlanmamalıdır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu halen dördü tutuklu 17 sanıklı davayı yakından izliyor.
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı’nın hazır bulunduğu duruşmada çok sayıda gazeteci, hukukçu, milletvekili davayı izleyerek olaylara tanık oldular.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki yargının bağımsızlığı sağlanmalıdır. Gazetecilik suç değildir. Adil yargılamaya, düşünceyi ifade özgürlüğüne ülkede büyük ihtiyaç bulunmaktadır. Çağdaş bir demokrasinin ancak basın özgürlüğüyle sağlanacağı da unutulmamalıdır.”