TGC:Bingöl’de polislerin şehit edilmesiyle ilgili yayın yasağı kaldırılmalı
TGC, Bingöl’de iki polisin öldürülmesiyle ilgili yayın yasağının kaldırılmasını talep etti.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Bingöl’de iki polisin şehit edilmesinin ardından getirilen yayın yasağının halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına direkt müdahale olduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada yayın yasağının derhal kaldırılması istendi.
TGC’nin, uygulanan yayın yasağına ilişkin açıklaması şöyle: “Türkiye yasaklar ülkesi olma yolunda ısrarla devam ediyor. Son olarak Bingöl’deki polislerin öldürülmesiyle ilgili haberlere yayın yasağı getirilmesi, basın özgürlüğüne müdahale ve sansür niteliği taşımaktadır. Türkiye’de Hatay Reyhanlı’daki patlama haberlerine, Suriye tapelerine, Adana ve Hatay'da MİT'e ait olduğu iddia edilen TIR'ların durdurulmasına ilişkin haberlere, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına ve Musul Başkonsolosluğu'ndan IŞID terör örgütü tarafından kaçırılan Türk vatandaşlara yönelik haberlere getirilen yayın yasakları, ülkemizde kural haline gelmiş ve ilk başvurulan yollardan biri olmuştur. Yayın yasakları ülkemizin hiçbir sorununu çözmemiştir ve çözemeyecektir. Kısacası bu dönemde verilen yayın yasaklarının sonucu demokratik bir toplumdan uzaklaşma olmuştur. Bu haberlerin yapılması kamu adına denetlemedir. Kamuoyuna yansıyan olay ne kadar vahim olursa olsun halkın haber alma hakkı zedelenmemelidir. Aksi halde basın, kamuoyunun gözü kulağı olma şeklindeki hayati rolünü oynayamaz. Gerçekleri öğrenmek, bilmek herkesin hakkıdır. Bu hak zedelendiğinde olay hakkında gerçek olmayan, spekülasyona dayanan bilgiler ortalıkta dolaşmaya büyümeye başlayacaktır ki asıl tehlike de bu olacaktır. Dolayısıyla asıl olan yasak değil, halkın haber alma hakkının sağlanmasıdır. Karar bu nedenlerle hukuka ve yasaya aykırıdır. Kaldırılması gerekir.
TGC’nin, uygulanan yayın yasağına ilişkin açıklaması şöyle: “Türkiye yasaklar ülkesi olma yolunda ısrarla devam ediyor. Son olarak Bingöl’deki polislerin öldürülmesiyle ilgili haberlere yayın yasağı getirilmesi, basın özgürlüğüne müdahale ve sansür niteliği taşımaktadır. Türkiye’de Hatay Reyhanlı’daki patlama haberlerine, Suriye tapelerine, Adana ve Hatay'da MİT'e ait olduğu iddia edilen TIR'ların durdurulmasına ilişkin haberlere, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına ve Musul Başkonsolosluğu'ndan IŞID terör örgütü tarafından kaçırılan Türk vatandaşlara yönelik haberlere getirilen yayın yasakları, ülkemizde kural haline gelmiş ve ilk başvurulan yollardan biri olmuştur. Yayın yasakları ülkemizin hiçbir sorununu çözmemiştir ve çözemeyecektir. Kısacası bu dönemde verilen yayın yasaklarının sonucu demokratik bir toplumdan uzaklaşma olmuştur. Bu haberlerin yapılması kamu adına denetlemedir. Kamuoyuna yansıyan olay ne kadar vahim olursa olsun halkın haber alma hakkı zedelenmemelidir. Aksi halde basın, kamuoyunun gözü kulağı olma şeklindeki hayati rolünü oynayamaz. Gerçekleri öğrenmek, bilmek herkesin hakkıdır. Bu hak zedelendiğinde olay hakkında gerçek olmayan, spekülasyona dayanan bilgiler ortalıkta dolaşmaya büyümeye başlayacaktır ki asıl tehlike de bu olacaktır. Dolayısıyla asıl olan yasak değil, halkın haber alma hakkının sağlanmasıdır. Karar bu nedenlerle hukuka ve yasaya aykırıdır. Kaldırılması gerekir.