TGC VE İGC'DEN DİNK AÇIKLAMASI! VİCDANLARDAKİ SIZIYI AZALTMAYACAK!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ölümünün 5. yıldönümünde gazeteci Hrant Dink ile ilgili bir mesaj yayınlayarak "yargılama süreci bitmemiştir ama davanın henüz sonuçlanmamış olması, vicdanlardaki sızıyı azaltmaya yetmeyecektir." dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin açıklaması şöyle:
Değerli meslektaşımız Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i aramızdan alınışının 5.yıldönümünde bir kez daha özlemle anıyoruz.

Hrant Dink’e düzenlenen suikastı tüm yönleri ile açığa çıkarması ve tetikçinin arkasındaki güçleri de belirleyerek sonuca ulaşması beklenen dava süreci kısa bir süre önce sonuçlanmasına karşın, kafalardaki sorular yanıtsız kalmıştır.

Yargılama süreci henüz bitmemiştir, ama durum vicdanlardaki sızıyı azaltacak bir düzeyde olmamıştır. Yargılamayı yapan hakimin bile sonuçtan tatmin olmadığını belirttiği dava ile ilgili eksikliklerin bundan sonraki süreçte giderilmesini bekliyoruz.

Kamu vicdanı, ancak adil bir yargılama ile bu cinayetin ardındaki gerçek suçluların ortaya çıkmasıyla rahatlayacaktır.

Hrant, son kararla bir kez daha vurulmuştur

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, “Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülüşünün 5’nci yılında verilen mahkeme kararıyla büyük bir üzüntü duyduklarını söyledi.

Sertel, “5 yıl önce sokak ortasında katledilen meslektaşımız Hrant Dink’in, verilen mahkeme kararıyla birlikte bir kez de yargı tarafından katledildiği kamuoyunda herkes tarafından kabul edilen görüştür. Verdiğim karardan vicdanım rahat değil diyen bir hakime buradan sormak isterim, bu kararı nasıl ve hangi gerekçeyle vermiştir?” dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007 günü öldürülüşünün ardından 5 yıldır devam eden yargı sürecinin tarihe not düşecek bir şekilde sonuçlandığını hatırlatan TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, şunları söyledi:
“Demokratik hukuk devleti olan ülkemizde en büyük tehlike insanların yargıya olan güvenlerini kaybetmesi olacaktır. Bu ülkenin yetiştirdiği gazetecilerden biri olan ve bu ülkede yaşamaktan, kardeşlikten başka bir düşüncesi ve savunusu olmayan Hrant Dink, 5 yıl önce yazdıkları birilerinin hoşuna gitmedi diye vuruldu. Ama sanıklardan birinin beraat etmesi ve diğerlerinin de beklenen cezaları almaması, bir sanıkla ilgili hiçbir karar verilmeden, unutularak dosyanın sonlandırılması nedeniyle bir kez daha vuruldu, bir kez daha öldü.
Meslektaşımız Hrant Dink’i ‘Nefret Suçları ve Ayrımcılıkla Mücadele Günü’ olarak ilan edilen bu günde sevgi ve özlemle anarken, her şeye rağmen adalete olan inancımızı kaybetmediğimizi vurguluyor, ayrımcılığın, nefretin, şiddetin olmadığı özgür ve adil bir ülkede yaşamak istediğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.”