TGC Sedat Simavi Ödülleri sahiplerini buldu!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2014 Sedat Simavi Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Sedat Simavi Ödül Töreni’nde konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Basın üzerinde işsizlik, sansür, akreditasyon, yayın yasakları, can güvenliği olmaması ve davalarla tutuklamalar ağır bir baskı yaratmaktadır. Sosyal medyada gazeteciler tutuklanacak diye bir korku iklimi yaratılması da demokrasi adına üzücüdür” diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) kurucu başkanı Sedat Simavi adına 38 yıldan bu yana gazetecilik, radyo, televizyon, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri, görsel sanatlar ve spor alanları olmak üzere 9 dalda sanatçı, gazeteci ve bilim insanlarına verilen "Sedat Simavi Ödülleri", törenle sahiplerine verildi.
The Marmara Taksim Oteli’nde gerçekleştirilen törene; TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Önceki Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ve Ahmet Özdemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Celal Toprak, İhsan Yılmaz, Onursal Üyeler Şenes Erzik ile Prof..Dr.Turgay Atasü, TGC Onur Kurulu Başkanı Ergin Konuksever, Onur Kurulu Sekreteri Mustafa Dolu, Balotaj Kurulu Sekreteri Haşmet Yavuz, Balotaj Kurulu Üyeleri Olay Tan, Şevket Uygun; Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Selami Turgut Genç’in de aralarında bulunduğu çok sayıda TGC üyesi katıldı.
ÇOK SAYIDA DAVETLİ KATILDI
Toplantıda ayrıca; Sedat Simavi ailesinden Belma Simavi, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Basın Konseyi Genel Sekreteri Namık Koçak, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) önceki başkanları Prof. Dr. Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Önceki Başkanı Prof..Dr. Taner Gören ile Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl Zeynioğlu’nun da aralarında bulunduğu 500 davetli yer aldı.
TÖREN EKOL LOJİSTİK ŞİRKETİ’NİN DESTEĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Ekol Lojistik Şirketi’nin desteğiyle gerçekleştirilen ve sunuculuğunu Gökmen Karadağ’ın üstlendiği tören; Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, merhum Sedat Simavi, yitirilen ustalar, haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen tüm gazeteciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
BAŞKAN OLCAYTO: SEDAT SİMAVİ ÇOK YÖNLÜ BİR USTAMIZDI
Törenin açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı.
Başkan Olcayto, şunları söyledi:
“Kurucu Başkanımız Sedat Simavi Türkiye’de gazeteciliğin ve dergiciliğin gelişmesi yolunda büyük çabalar harcamış, basınımıza Hürriyet gibi yüksek tirajlara ulaşan öncü bir gazeteyi kazandırmış değerli bir gazeteciydi. Çok yönlüydü Sedat Simavi. Gazeteciliğin yanı sıra usta bir karikatür sanatçısıydı. Sedat Simavi, 1.Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin en sıkıntılı günlerinde ülkenin bağımsızlığını savunan ve bu uğurda çaba harcayan bir yurtsever olarak görülür. Onun gazeteciliğe, bilime, sanata olan çağdaş tutumuyla bugüne getirdiğimiz 9 daldaki Sedat Simavi Ödülleri’nin örtüştüğünü görmek bizleri mutlu ediyor.
GAZETECİLER GÜVENCEDEN YOKSUN
Basın üzerinde işsizlik, sansür, akreditasyon, yayın yasakları, davalar ve tutuklamalar ağır bir baskı yaratmaktadır. Günümüz gazeteciliği basın tarihinin en zorlu dönemlerinden geçiyor. Bu yıl basın sektörü için daha olumlu sözler söylemek isterdim; ama görünen o ki basın sektörünün üzerindeki sorunlar çözüme kavuşacağına giderek daha da karmaşıklaşıyor. Gazetecilerin önündeki en büyük engellerden biri sahada çalışan arkadaşların güvenceden yoksun görev yapmalarıdır. Bütün dünyada gazetecilerin can güvenliği korunamazken bölgesel çatışmaların en yoğun olduğu ülkemizde gazetecilerin önüne kolluk güçlerinden kaynaklanan çeşitli engeller çıkarılmaktadır.
YASAKLAMALAR AYIPLANACAK BİR BOYUTA ULAŞTI
Basın üzerinde işsizlik, sansür, akreditasyon, yayın yasakları, davalar ve tutuklamalar ağır bir baskı yaratmaktadır. Kamuoyunu bilgilendirmek, halkın habere ulaşma kanallarını açık tutmak için uğraş veren gazeteciler, izledikleri olaylara sık sık konulan yasaklarla bu görevlerini yapabilme fırsatını bulamamaktadırlar. Ne yazık ki 21. yüzyılda Türkiye’de haberlere getirilen yasaklamalar çağdaş bir demokraside ayıplanacak bir boyuta ulaşmıştır. Adli mercilerin kimi bakanlıkların kimi bürokratların taleplerine uyarak çok sık yasaklama kararları alması halkın habere ulaşma, doğruları öğrenme hakkını da engellemektedir.
YASAKLARA SON VERME ÇAĞRISI
Roboski’den bu yana Reyhanlı’da, Bingöl’de, 17 Aralık operasyonunda, IŞİD’in MİT tırlarına baskın olaylarında basın yasakları konulmuştur. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti bu yasakların bazıları için üst mahkemelere başvurarak yasakların kaldırılması yolunda çaba harcamıştır. Düşüncemize göre yasakların devlet erkine bir yararı olmamaktadır. Tersine doğru haber alamayan kamuoyu bu kez yanlış, abartılı haberlerle çalkalanmaktadır. Dolayısıyla iktidarı, bürokratları ve adli mercileri haber yasaklamalarına son vermeye çağırıyoruz. Yurttaşına güvenmek olayları açık ve seçik biçimde yurttaşlarıyla paylaşmak demokrasiyi bütün kurum ve kuramlarıyla ilke edinmiş iktidarlar için en önemli görevdir diye düşünüyoruz.
KORKU İKLİMİ YARATILIYOR
Toplumun üzerinde “Bugün şu kadar insan alınacak, şu kadar gazeteci alınacak, çok yakında bu gerçekleşecek’ şeklinde bir korku iklimi yaratılıyor. Olabilir de, olmayabilir de. Ama önemli olan bu korku ikliminin toplumun üzerinde devamlı estirilmesidir, bu demokrasi adına üzücüdür.
GAZETELER KÜÇÜLME DÖNEMİNE GİRDİ
Yalnızca son 4 yıl içinde çeşitli olaylar nedeniyle gazete ve dergiler için 156 yasaklama kararı verildiğini dikkate alırsanız bu konunun ciddiyetini anlamış olursunuz. Elbette gazetecilerin sorunları bunlarla bitmiyor. Günümüzde dijital gazeteciliğin öne çıktığı iddia edilerek yüksek tirajlı gazeteler küçülme dönemine girdiler. Bu yüzden gazete çalışanlarının büyük bölümü işten çıkarılmaya başlandı. Sektörde işsizlik büyük boyutlara ulaştı.
GAZETECİLERE EŞİT DAVRANILMIYOR
Sosyalist eğilimli gazeteler paralel diye nitelendirilen gazete ve televizyonların muhabirleri iktidarın düzenlediği toplantıları izleyememektedirler. Çok sesli bir toplumda halkı bilgilendirmekle yükümlü gazetelere eşit davranılması esastır. Zamanında akreditasyon nedeniyle askerleri kınayan günümüz yöneticilerinin şimdi aynı çizgiye gelmeleri demokrasimizin geleceği açısından da düşündürücüdür.
SENDİKALI OLAMIYORLAR
Meslektaşlarımızın bir başka sorunu da sendikalı olmalarının önündeki engellerdir. 1952’de çıkmış 5953 sayılı yasa 1961’de çalışanlar lehine bazı maddeleri düzenlenerek 212 olarak adlandırılan yasa haline gelmiştir. O günden bugüne gazetecilerin en büyük dayanağı olan bu yasa üzerinde şimdi çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak bu yasanın değiştirilmesi bir yana tersine bu yasada basın çalışanları için yeterli olmayan kimi durumların da iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Uygulamada zaten yasal çalışmaya gönüllü olmayan işverenlerin 5953 sayılı yasayı kimi gereklerle kullandıklarını düşünürsek bu yasanın değiştirilmesi yolundaki çabalara Türkiye Gazeteciler Sendikası ile beraber karşı durmanın görevimiz olduğunu düşünüyoruz.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ NASIL GERÇEKLEŞECEK?
İktidar 17 Aralık operasyonu ile ilgili haber yapan gazetecileri dava etmekte, eleştirel haber yapan gazeteler üzerindeki baskılarını her gün biraz daha arttırmaktadır. Haberciliği hala savunmakta ısrarlı kimi gazetelerin patronlarına ise mali baskılar devam etmektedir. Böyle bir ortamda gazeteciliğin nasıl yapılacağını, halkın habere ulaşma ve bilgilenme hakkı demek olan basın özgürlüğünün ülkede nasıl yerleşeceğini anlamakta doğrusu zorlanıyoruz.
HAK ODAKLI GAZETECİLİK
Sedat Simavi’nin çok kez yinelediğimiz ünlü sözünü bir kez daha anımsayalım. Şöyle seslenir gazetecilere “Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et, mecbur kalırsan kır sakın satma” Bu özlü deyişten günümüz gazeteciliği için çıkarılacak pek çok ders var. İlkeli, dürüst, halk odaklı, hak odaklı bir gazeteciliğin zamanı olmalı şimdi. Gazeteciler arasında hedef gösterme ve muhbirliğin değil dayanışmanın büyüdüğü bir ortam yaratılmalı. Eğer biz gazeteciler yaygında, yerelde bölünme, küçük çıkarlar için birbirine düşme tuzağına gelirsek gelecek yıllarda belki bugünden daha ağır koşullar altında bulabiliriz kendimizi. Umarım bu onurlu mesleğin gerçek gazetecileri, genç meslektaşlarım Sedat Simavi’nin sözünden pek çok ders çıkaracaklardır. Biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak yinede geleceğe umutla bakıyoruz ve gazetecilerin sorunlarının çözümleri için her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu bir kez daha anımsatıyoruz.”
GÜNGÖR URAS: ALDIĞIM 2.BÜYÜK ÖDÜL
Konuşmaların ardından Sedat Simavi Ödülleri törenin geçildi. Güngör Uras, Milliyet Gazetesi’ndeki “Olayların İçinden” köşesinde “En Büyük 10’a Girecekken En Kırılgan 5’teyiz” başlıklı dizisi ve Milliyet ve Dünya gazetelerindeki kamuoyunu bilgilendirici ve aydınlatıcı bir yıllık ekonomi yazıları nedeniyle gazetecilik ödülünü aldı. Uras’a ödülü Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve yazarı Orhan Erinç takdim etti. Uras, ödülünü alırken şunları söyledi:
“Bu benim hayatımda aldığım ikinci büyük ödül. Birinci ödülü 1992 yılında yine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden aldım. Yılın gazetecisi ödülüydü. Onu büyük bir onurla saklıyordum. Çok teşekkür ederim. Bu ödül çok değerli. Birincisi ödül Sedat Simavi ödülü. İkincisi, veren kurum Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. Üçüncüsü çok saygın bir seçici kurul var. Hepsine teşekkür ediyorum.”
DOĞRU VE TARAFSIZ GAZETECİLİK YAPMAK ZORLAŞIYOR
Bünyamin Aygün, Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan “Kara Köleler” başlıklı yazı dizisi nedeniyle gazetecilik kategorisinde övgüye değer görüldü. Aygün, ödülünü TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver’in elinden aldı. Aygün, “Haberciliği doğru ve tarafsız yapmanın her geçen gün zor olduğu bir dönemdeyiz. Bu ödülü Milliyet çalışanları adına alıyorum. Şırnak’taki duyulmamış bir haberi bulup da bu şekilde yansıtmak Milliyet’in başarısı” diye konuştu.
GAZETECİLER SEDAT SİMAVİ’NİN YOLUNDA İLERLEMELİ
NTV Radyo’da yayınlanan “Ateş Arabaları: 2. Dünya Savaşı ve Futbol” adlı ortak radyo programıyla Ercan Taner ve Mert Aydın televizyon kategorisinde ödüle değer görüldü. Törene katılamayan Ercan Taner yerine eşi Burçin Taner ödülü aldı. Mert Aydın ve Burçin Taner’e ödülü Simavi ailesinden Belma Simavi takdim etti. Burçin Taner, ödülü alırken “Sedat Simavi’yi ölüm yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anmak, Sedat Simavi’nin sözlerinin gazetecilere ve gazeteci olmak isteyenlere örnek olmasını istiyorum. Onun yolunda ilerlemelerini istiyorum” dedi.
GÖRMENİN EZDİĞİ DUYULAR…
NTV Radyo’da yayınlanan “Başka Bi Gözle: Koku” adlı ortak radyo programlarıyla Gamze Sofuoğlu ve Kürşat Ceylan, radyo dalında övgüye değer görülen isimler oldu. Sofuoğlu ve Ceylan’a ödüllerini TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir verdi. Sofuoğlu ve Ceylan, yaptıkları konuşmada şunlara dikkat çekti:
“Başka Bi Gözle, görme engelli iki arkadaşın hazırlayıp sunduğu, görmek ve görmenin ezdiği diğer duyularla alakalı farklı sorulara cevap bulmaya çalıştığımız bir program. Körlük ve engellilik üzerine toplumda bilinmeyen, yanlış bilinen ya da insanların körlük hakkında merak ettiği ama sormaya çekindiği birçok konuya da değiniyoruz.”
SORUMLULUĞUMUZUN BİLİNCİNDEYİZ
Kenan Şener ve Serdar Ekeyılmaz, CNN TÜRK’te yayınlanan “Soma’da Acı Gerçekler” adlı ortak haber programıyla televizyon kategorisinde ödüle değer görüldüler. TGC Başkanı Turgay Olcayto, Şener ve Ekeyılmaz’a ödüllerini takdim etti. Şener ve Ekeyılmaz, ödülün anlamını şöyle ifade etti:
“Bizim için anlamlı ve çok büyük bir ödül. Bu ödül TGC’nin Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uygun habercilik yapma ödevini sürekli hatırlatacaktır bize. Sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız.”
10 YIL İÇİNDE 5 KADIN SANATÇI ÖDÜL ALDI
Görsel Sanatlar Ödülü’nü bu yıl "Galeri Artist ve Arete Sanat Galerisi ‘Dalga’ Resim Sergisi" ile Onay Akbaş kazandı. Akbaş’a ödülünü Görsel Sanatlar Seçici Kurul Başkanı Prof. Kaya Özsezgin verdi. Akbaş, “Bu ödül son 10 yıl içinde benden önce çok değerli 5 kadın sanatçımıza verildi. Kadın ve erkeğin fıtratlarından dolayı eşit olmayacakları savlarının havalarda uçuştuğu bu dönemde böyle bir tabloyu görmek kadın sanatçılarımız ve ülkem adına beni çok mutlu etti” dedi.
KİMLER ÖDÜL KAZANDI
Zühre Saral Gökağaç, TRT’de yayınlanan “Bir Ada İki Göç” adlı televizyon belgeseli nedeniyle övgüye değer görüldü. Gökağaç ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı’nın elinden aldı.
“Gölgeler ve Hayaller Şehrinde” isimli eseriyle Murat Gülsoy, edebiyat kategorisinde ödüle değer görülen isim oldu. Gülsoy’a ödülünü Doğan Hızlan takdim etti.
Prof. Dr. Cem Behar, “Bir Mahallenin Doğumu ve Ölümü (1494-2008) Osmanlı İstanbulu’nda Kasap İlyas Mahallesi” adlı eseriyle sosyal bilimler dalında ödüle değer görüldü. Behar’a ödülünü Sosyal Bilimler Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Taner Berksoy verdi.
Seçici Kurul Altan Öymen’i “Ve İhtilal” adlı eseri nedeniyle sosyal bilimler dalında övgüye değer gördü. TGC Başkanı Turgay Olcayto, Altan Öymen’e ödülünü takdim etti.
Doç. Dr. Hamza Yeşilyurt, Ramanujan’ın Rogers-Ramanujan Fonksiyonları İçin Verilmiş Olduğu Bazı Eşitliklerin Basit İspatları” adlı eseriyle fen bilimleri dalında ödül kazanan isim oldu.
Fen Bilimleri Seçici Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yücel Yılmaz, Yeşilyurt’a ödülünü takdim etti. Seçici Kurul ayrıca, Doç. Dr. İnanç Adagideli’yi “Elektron Saçılımının Topolojik Özelliklere Etkisi: Düzensizlik ve Süperörgülerden Majorana Fermiyonları” adlı eseri nedeniyle övgüye değer gördü. Adagideli, ödülünü Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç’ün elinden aldı.
Doç. Dr. Devrim Gözüaçık, “Mikro RNA 181A, Açlık ve Rapamisin Tarafından Uyarılan Otofajiyi ATG5’i Hedefleyerek Düzenliyor” adlı çalışmasıyla sağlık bilimleri dalında ödüle değer görüldü. TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Devrim Gözüaçık’a ödülünü takdim etti.
Seçici Kurul, Doç. Dr. Tamer Tevfik Önder’i “Kromotin Modifikasyonu Gerçekleştiren Enzimlerin Yeniden Programlama Üzerindeki Etkileri” başlıklı çalışması nedeniyle övgüye değer gördü. Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Selami Turgut Genç, Doç. Dr. Tamer Tevfik Önder’e ödülünü takdim etti.
Galatasaray Odeabank Kadın Basketbol Takımı “Avrupa Kadınlar Ligi Şampiyonu” olması nedeniyle spor ödüne değer görüldü. Galatasaray Odeabank Kadın Basketbol Takımı adına ödülü Yönetim Kurulu Üyesi ve Basketbol Şube Başkanı Can Topsakal, oyuncular adına Nevriye Yılmaz ve Şebnem Kimyacıoğlu, teknik kadro adına antrenör Ekrem Memnun aldı. Ödülleri, Spor Seçici Kurul Başkanı Şenes Erzik takdim etti.
Seçici Kurul ayrıca, Ümit Milli Erkek Basketbol Takımı’nı “Avrupa Basketbol Şampiyonu” olması nedeniyle övgüye değer gördü. Ümit Milli Basketbol Takımı adına ödülü Milli Takımlar Sorumlusu ve Yönetim Kurulu üyesi Harun Erdenay aldı. Erdenay’a ödülü TGC Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Yılmaz verdi.
TEŞEKKÜR PLAKETİ VERİLDİ
Törende ayrıca Sedat Simavi ödüllerine katkılarından dolayı ana sponsor Ekol Lojistik Şirketi’ne plaket verildi. Ekol Lojistik Filo Genel Müdürü Cavit Değirmenci’ye plaketi TGC Yönetim Kurulu Üyesi Celal Toprak takdim etti. Tören düzenlenen yemekle son buldu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) kurucu başkanı Sedat Simavi adına 38 yıldan bu yana gazetecilik, radyo, televizyon, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri, görsel sanatlar ve spor alanları olmak üzere 9 dalda sanatçı, gazeteci ve bilim insanlarına verilen "Sedat Simavi Ödülleri", törenle sahiplerine verildi.
The Marmara Taksim Oteli’nde gerçekleştirilen törene; TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Önceki Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ve Ahmet Özdemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Celal Toprak, İhsan Yılmaz, Onursal Üyeler Şenes Erzik ile Prof..Dr.Turgay Atasü, TGC Onur Kurulu Başkanı Ergin Konuksever, Onur Kurulu Sekreteri Mustafa Dolu, Balotaj Kurulu Sekreteri Haşmet Yavuz, Balotaj Kurulu Üyeleri Olay Tan, Şevket Uygun; Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Selami Turgut Genç’in de aralarında bulunduğu çok sayıda TGC üyesi katıldı.
ÇOK SAYIDA DAVETLİ KATILDI
Toplantıda ayrıca; Sedat Simavi ailesinden Belma Simavi, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Basın Konseyi Genel Sekreteri Namık Koçak, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) önceki başkanları Prof. Dr. Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Önceki Başkanı Prof..Dr. Taner Gören ile Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl Zeynioğlu’nun da aralarında bulunduğu 500 davetli yer aldı.
TÖREN EKOL LOJİSTİK ŞİRKETİ’NİN DESTEĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Ekol Lojistik Şirketi’nin desteğiyle gerçekleştirilen ve sunuculuğunu Gökmen Karadağ’ın üstlendiği tören; Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, merhum Sedat Simavi, yitirilen ustalar, haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen tüm gazeteciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
BAŞKAN OLCAYTO: SEDAT SİMAVİ ÇOK YÖNLÜ BİR USTAMIZDI
Törenin açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı.
Başkan Olcayto, şunları söyledi:
“Kurucu Başkanımız Sedat Simavi Türkiye’de gazeteciliğin ve dergiciliğin gelişmesi yolunda büyük çabalar harcamış, basınımıza Hürriyet gibi yüksek tirajlara ulaşan öncü bir gazeteyi kazandırmış değerli bir gazeteciydi. Çok yönlüydü Sedat Simavi. Gazeteciliğin yanı sıra usta bir karikatür sanatçısıydı. Sedat Simavi, 1.Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin en sıkıntılı günlerinde ülkenin bağımsızlığını savunan ve bu uğurda çaba harcayan bir yurtsever olarak görülür. Onun gazeteciliğe, bilime, sanata olan çağdaş tutumuyla bugüne getirdiğimiz 9 daldaki Sedat Simavi Ödülleri’nin örtüştüğünü görmek bizleri mutlu ediyor.
GAZETECİLER GÜVENCEDEN YOKSUN
Basın üzerinde işsizlik, sansür, akreditasyon, yayın yasakları, davalar ve tutuklamalar ağır bir baskı yaratmaktadır. Günümüz gazeteciliği basın tarihinin en zorlu dönemlerinden geçiyor. Bu yıl basın sektörü için daha olumlu sözler söylemek isterdim; ama görünen o ki basın sektörünün üzerindeki sorunlar çözüme kavuşacağına giderek daha da karmaşıklaşıyor. Gazetecilerin önündeki en büyük engellerden biri sahada çalışan arkadaşların güvenceden yoksun görev yapmalarıdır. Bütün dünyada gazetecilerin can güvenliği korunamazken bölgesel çatışmaların en yoğun olduğu ülkemizde gazetecilerin önüne kolluk güçlerinden kaynaklanan çeşitli engeller çıkarılmaktadır.
YASAKLAMALAR AYIPLANACAK BİR BOYUTA ULAŞTI
Basın üzerinde işsizlik, sansür, akreditasyon, yayın yasakları, davalar ve tutuklamalar ağır bir baskı yaratmaktadır. Kamuoyunu bilgilendirmek, halkın habere ulaşma kanallarını açık tutmak için uğraş veren gazeteciler, izledikleri olaylara sık sık konulan yasaklarla bu görevlerini yapabilme fırsatını bulamamaktadırlar. Ne yazık ki 21. yüzyılda Türkiye’de haberlere getirilen yasaklamalar çağdaş bir demokraside ayıplanacak bir boyuta ulaşmıştır. Adli mercilerin kimi bakanlıkların kimi bürokratların taleplerine uyarak çok sık yasaklama kararları alması halkın habere ulaşma, doğruları öğrenme hakkını da engellemektedir.
YASAKLARA SON VERME ÇAĞRISI
Roboski’den bu yana Reyhanlı’da, Bingöl’de, 17 Aralık operasyonunda, IŞİD’in MİT tırlarına baskın olaylarında basın yasakları konulmuştur. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti bu yasakların bazıları için üst mahkemelere başvurarak yasakların kaldırılması yolunda çaba harcamıştır. Düşüncemize göre yasakların devlet erkine bir yararı olmamaktadır. Tersine doğru haber alamayan kamuoyu bu kez yanlış, abartılı haberlerle çalkalanmaktadır. Dolayısıyla iktidarı, bürokratları ve adli mercileri haber yasaklamalarına son vermeye çağırıyoruz. Yurttaşına güvenmek olayları açık ve seçik biçimde yurttaşlarıyla paylaşmak demokrasiyi bütün kurum ve kuramlarıyla ilke edinmiş iktidarlar için en önemli görevdir diye düşünüyoruz.
KORKU İKLİMİ YARATILIYOR
Toplumun üzerinde “Bugün şu kadar insan alınacak, şu kadar gazeteci alınacak, çok yakında bu gerçekleşecek’ şeklinde bir korku iklimi yaratılıyor. Olabilir de, olmayabilir de. Ama önemli olan bu korku ikliminin toplumun üzerinde devamlı estirilmesidir, bu demokrasi adına üzücüdür.
GAZETELER KÜÇÜLME DÖNEMİNE GİRDİ
Yalnızca son 4 yıl içinde çeşitli olaylar nedeniyle gazete ve dergiler için 156 yasaklama kararı verildiğini dikkate alırsanız bu konunun ciddiyetini anlamış olursunuz. Elbette gazetecilerin sorunları bunlarla bitmiyor. Günümüzde dijital gazeteciliğin öne çıktığı iddia edilerek yüksek tirajlı gazeteler küçülme dönemine girdiler. Bu yüzden gazete çalışanlarının büyük bölümü işten çıkarılmaya başlandı. Sektörde işsizlik büyük boyutlara ulaştı.
GAZETECİLERE EŞİT DAVRANILMIYOR
Sosyalist eğilimli gazeteler paralel diye nitelendirilen gazete ve televizyonların muhabirleri iktidarın düzenlediği toplantıları izleyememektedirler. Çok sesli bir toplumda halkı bilgilendirmekle yükümlü gazetelere eşit davranılması esastır. Zamanında akreditasyon nedeniyle askerleri kınayan günümüz yöneticilerinin şimdi aynı çizgiye gelmeleri demokrasimizin geleceği açısından da düşündürücüdür.
SENDİKALI OLAMIYORLAR
Meslektaşlarımızın bir başka sorunu da sendikalı olmalarının önündeki engellerdir. 1952’de çıkmış 5953 sayılı yasa 1961’de çalışanlar lehine bazı maddeleri düzenlenerek 212 olarak adlandırılan yasa haline gelmiştir. O günden bugüne gazetecilerin en büyük dayanağı olan bu yasa üzerinde şimdi çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak bu yasanın değiştirilmesi bir yana tersine bu yasada basın çalışanları için yeterli olmayan kimi durumların da iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Uygulamada zaten yasal çalışmaya gönüllü olmayan işverenlerin 5953 sayılı yasayı kimi gereklerle kullandıklarını düşünürsek bu yasanın değiştirilmesi yolundaki çabalara Türkiye Gazeteciler Sendikası ile beraber karşı durmanın görevimiz olduğunu düşünüyoruz.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ NASIL GERÇEKLEŞECEK?
İktidar 17 Aralık operasyonu ile ilgili haber yapan gazetecileri dava etmekte, eleştirel haber yapan gazeteler üzerindeki baskılarını her gün biraz daha arttırmaktadır. Haberciliği hala savunmakta ısrarlı kimi gazetelerin patronlarına ise mali baskılar devam etmektedir. Böyle bir ortamda gazeteciliğin nasıl yapılacağını, halkın habere ulaşma ve bilgilenme hakkı demek olan basın özgürlüğünün ülkede nasıl yerleşeceğini anlamakta doğrusu zorlanıyoruz.
HAK ODAKLI GAZETECİLİK
Sedat Simavi’nin çok kez yinelediğimiz ünlü sözünü bir kez daha anımsayalım. Şöyle seslenir gazetecilere “Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et, mecbur kalırsan kır sakın satma” Bu özlü deyişten günümüz gazeteciliği için çıkarılacak pek çok ders var. İlkeli, dürüst, halk odaklı, hak odaklı bir gazeteciliğin zamanı olmalı şimdi. Gazeteciler arasında hedef gösterme ve muhbirliğin değil dayanışmanın büyüdüğü bir ortam yaratılmalı. Eğer biz gazeteciler yaygında, yerelde bölünme, küçük çıkarlar için birbirine düşme tuzağına gelirsek gelecek yıllarda belki bugünden daha ağır koşullar altında bulabiliriz kendimizi. Umarım bu onurlu mesleğin gerçek gazetecileri, genç meslektaşlarım Sedat Simavi’nin sözünden pek çok ders çıkaracaklardır. Biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak yinede geleceğe umutla bakıyoruz ve gazetecilerin sorunlarının çözümleri için her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu bir kez daha anımsatıyoruz.”
GÜNGÖR URAS: ALDIĞIM 2.BÜYÜK ÖDÜL
Konuşmaların ardından Sedat Simavi Ödülleri törenin geçildi. Güngör Uras, Milliyet Gazetesi’ndeki “Olayların İçinden” köşesinde “En Büyük 10’a Girecekken En Kırılgan 5’teyiz” başlıklı dizisi ve Milliyet ve Dünya gazetelerindeki kamuoyunu bilgilendirici ve aydınlatıcı bir yıllık ekonomi yazıları nedeniyle gazetecilik ödülünü aldı. Uras’a ödülü Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve yazarı Orhan Erinç takdim etti. Uras, ödülünü alırken şunları söyledi:
“Bu benim hayatımda aldığım ikinci büyük ödül. Birinci ödülü 1992 yılında yine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden aldım. Yılın gazetecisi ödülüydü. Onu büyük bir onurla saklıyordum. Çok teşekkür ederim. Bu ödül çok değerli. Birincisi ödül Sedat Simavi ödülü. İkincisi, veren kurum Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. Üçüncüsü çok saygın bir seçici kurul var. Hepsine teşekkür ediyorum.”
DOĞRU VE TARAFSIZ GAZETECİLİK YAPMAK ZORLAŞIYOR
Bünyamin Aygün, Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan “Kara Köleler” başlıklı yazı dizisi nedeniyle gazetecilik kategorisinde övgüye değer görüldü. Aygün, ödülünü TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver’in elinden aldı. Aygün, “Haberciliği doğru ve tarafsız yapmanın her geçen gün zor olduğu bir dönemdeyiz. Bu ödülü Milliyet çalışanları adına alıyorum. Şırnak’taki duyulmamış bir haberi bulup da bu şekilde yansıtmak Milliyet’in başarısı” diye konuştu.
GAZETECİLER SEDAT SİMAVİ’NİN YOLUNDA İLERLEMELİ
NTV Radyo’da yayınlanan “Ateş Arabaları: 2. Dünya Savaşı ve Futbol” adlı ortak radyo programıyla Ercan Taner ve Mert Aydın televizyon kategorisinde ödüle değer görüldü. Törene katılamayan Ercan Taner yerine eşi Burçin Taner ödülü aldı. Mert Aydın ve Burçin Taner’e ödülü Simavi ailesinden Belma Simavi takdim etti. Burçin Taner, ödülü alırken “Sedat Simavi’yi ölüm yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anmak, Sedat Simavi’nin sözlerinin gazetecilere ve gazeteci olmak isteyenlere örnek olmasını istiyorum. Onun yolunda ilerlemelerini istiyorum” dedi.
GÖRMENİN EZDİĞİ DUYULAR…
NTV Radyo’da yayınlanan “Başka Bi Gözle: Koku” adlı ortak radyo programlarıyla Gamze Sofuoğlu ve Kürşat Ceylan, radyo dalında övgüye değer görülen isimler oldu. Sofuoğlu ve Ceylan’a ödüllerini TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir verdi. Sofuoğlu ve Ceylan, yaptıkları konuşmada şunlara dikkat çekti:
“Başka Bi Gözle, görme engelli iki arkadaşın hazırlayıp sunduğu, görmek ve görmenin ezdiği diğer duyularla alakalı farklı sorulara cevap bulmaya çalıştığımız bir program. Körlük ve engellilik üzerine toplumda bilinmeyen, yanlış bilinen ya da insanların körlük hakkında merak ettiği ama sormaya çekindiği birçok konuya da değiniyoruz.”
SORUMLULUĞUMUZUN BİLİNCİNDEYİZ
Kenan Şener ve Serdar Ekeyılmaz, CNN TÜRK’te yayınlanan “Soma’da Acı Gerçekler” adlı ortak haber programıyla televizyon kategorisinde ödüle değer görüldüler. TGC Başkanı Turgay Olcayto, Şener ve Ekeyılmaz’a ödüllerini takdim etti. Şener ve Ekeyılmaz, ödülün anlamını şöyle ifade etti:
“Bizim için anlamlı ve çok büyük bir ödül. Bu ödül TGC’nin Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uygun habercilik yapma ödevini sürekli hatırlatacaktır bize. Sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız.”
10 YIL İÇİNDE 5 KADIN SANATÇI ÖDÜL ALDI
Görsel Sanatlar Ödülü’nü bu yıl "Galeri Artist ve Arete Sanat Galerisi ‘Dalga’ Resim Sergisi" ile Onay Akbaş kazandı. Akbaş’a ödülünü Görsel Sanatlar Seçici Kurul Başkanı Prof. Kaya Özsezgin verdi. Akbaş, “Bu ödül son 10 yıl içinde benden önce çok değerli 5 kadın sanatçımıza verildi. Kadın ve erkeğin fıtratlarından dolayı eşit olmayacakları savlarının havalarda uçuştuğu bu dönemde böyle bir tabloyu görmek kadın sanatçılarımız ve ülkem adına beni çok mutlu etti” dedi.
KİMLER ÖDÜL KAZANDI
Zühre Saral Gökağaç, TRT’de yayınlanan “Bir Ada İki Göç” adlı televizyon belgeseli nedeniyle övgüye değer görüldü. Gökağaç ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı’nın elinden aldı.
“Gölgeler ve Hayaller Şehrinde” isimli eseriyle Murat Gülsoy, edebiyat kategorisinde ödüle değer görülen isim oldu. Gülsoy’a ödülünü Doğan Hızlan takdim etti.
Prof. Dr. Cem Behar, “Bir Mahallenin Doğumu ve Ölümü (1494-2008) Osmanlı İstanbulu’nda Kasap İlyas Mahallesi” adlı eseriyle sosyal bilimler dalında ödüle değer görüldü. Behar’a ödülünü Sosyal Bilimler Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Taner Berksoy verdi.
Seçici Kurul Altan Öymen’i “Ve İhtilal” adlı eseri nedeniyle sosyal bilimler dalında övgüye değer gördü. TGC Başkanı Turgay Olcayto, Altan Öymen’e ödülünü takdim etti.
Doç. Dr. Hamza Yeşilyurt, Ramanujan’ın Rogers-Ramanujan Fonksiyonları İçin Verilmiş Olduğu Bazı Eşitliklerin Basit İspatları” adlı eseriyle fen bilimleri dalında ödül kazanan isim oldu.
Fen Bilimleri Seçici Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yücel Yılmaz, Yeşilyurt’a ödülünü takdim etti. Seçici Kurul ayrıca, Doç. Dr. İnanç Adagideli’yi “Elektron Saçılımının Topolojik Özelliklere Etkisi: Düzensizlik ve Süperörgülerden Majorana Fermiyonları” adlı eseri nedeniyle övgüye değer gördü. Adagideli, ödülünü Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç’ün elinden aldı.
Doç. Dr. Devrim Gözüaçık, “Mikro RNA 181A, Açlık ve Rapamisin Tarafından Uyarılan Otofajiyi ATG5’i Hedefleyerek Düzenliyor” adlı çalışmasıyla sağlık bilimleri dalında ödüle değer görüldü. TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Devrim Gözüaçık’a ödülünü takdim etti.
Seçici Kurul, Doç. Dr. Tamer Tevfik Önder’i “Kromotin Modifikasyonu Gerçekleştiren Enzimlerin Yeniden Programlama Üzerindeki Etkileri” başlıklı çalışması nedeniyle övgüye değer gördü. Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Selami Turgut Genç, Doç. Dr. Tamer Tevfik Önder’e ödülünü takdim etti.
Galatasaray Odeabank Kadın Basketbol Takımı “Avrupa Kadınlar Ligi Şampiyonu” olması nedeniyle spor ödüne değer görüldü. Galatasaray Odeabank Kadın Basketbol Takımı adına ödülü Yönetim Kurulu Üyesi ve Basketbol Şube Başkanı Can Topsakal, oyuncular adına Nevriye Yılmaz ve Şebnem Kimyacıoğlu, teknik kadro adına antrenör Ekrem Memnun aldı. Ödülleri, Spor Seçici Kurul Başkanı Şenes Erzik takdim etti.
Seçici Kurul ayrıca, Ümit Milli Erkek Basketbol Takımı’nı “Avrupa Basketbol Şampiyonu” olması nedeniyle övgüye değer gördü. Ümit Milli Basketbol Takımı adına ödülü Milli Takımlar Sorumlusu ve Yönetim Kurulu üyesi Harun Erdenay aldı. Erdenay’a ödülü TGC Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Yılmaz verdi.
TEŞEKKÜR PLAKETİ VERİLDİ
Törende ayrıca Sedat Simavi ödüllerine katkılarından dolayı ana sponsor Ekol Lojistik Şirketi’ne plaket verildi. Ekol Lojistik Filo Genel Müdürü Cavit Değirmenci’ye plaketi TGC Yönetim Kurulu Üyesi Celal Toprak takdim etti. Tören düzenlenen yemekle son buldu.