"TELEVİZYONCULUKTA ÇIĞIR AÇTIK!.." UFUK GÜLDEMİR'İN EŞİ GAYA İLK KEZ KONUŞTU!..İŞTE YABAN TV MUCİZESİ!..

Türkiye'nin ilk ve tek av kanalı olan Yaban TV'nin sahibi Gaya Güldemir, iki yıl önce kaybettiği eşi ünlü gazeteci Ufuk Güldemir sayesinde yıllar önce ava başlamış.


Avcı olmak için öldürmek şart değil diyen Güldemir, eşiyle ava gelen ama tüfeği eline almayan kadınların da avcı olduğunu söylüyor. Çünkü ona göre av, hazırlık aşamasında başlıyor. "Av nefis kontrolüdür" diyen Güldemir, banyo, tuvalet, yeme, içme, giyinme gibi ihtiyaçların belli bir süre kontrol altına alındığını yani bir nevi oruç tutulduğunu belirtiyor. Gaya Hanım, "Attığımı vururum" diyecek kadar da iddialı.


Evinizde dondurulmuş hayvanlar var. Ama en ihtişamlısı aslan. Nerede, ne zaman vurdunuz? Sadece yaşlı erkekler avlanabiliniyor demiştiniz, doğru mu?


Yaşını ön ayaklarının arkasındaki kıllardan anlıyoruz. O kıllar ne kadar gür ve uzunsa aslanın yaşı o kadar var demektir. Nasıl ki yaşlı bir erkeğin kulağından, burnundan kıllar fışkırmaya başlıyorsa, yaşlı aslanın da ön ayaklarının arkasından kıllar çıkmaya başlıyor. Dondurulmuş aslan bulunan ev sayılıdır. Aslanı, rahmetli eşim Ufuk vurdu, ben de yanındaydım. Tarih 2007 Mart, Namibya sınırındaki Kalahari Çölü'ndeyiz... 6 saatlik bir kovalamaca yaptık bu aslanla. İz takibine başladık ama başımıza gelebilecek en kötü şey geldi ve aslan bizi fark etti. Çölde sanki hiç bizim farkımızda değilmiş gibi gitti ve bize sürekli pusular kurdu. Rehberimiz bunu fark edince bizi başka yollardan aslana yaklaştırmaya çalıştı. Ufuk aslanı, aslanın bize pusu kurduğu yerde hem de üzerine yürüyerek vurdu, iki atışta. Sadece 15 metre uzağındaydı.


* Atış sayısına nasıl karar veriyorsunuz?


Rehbersiz ava çıkılmaz. Rehber sizi yönlendiren kişi olarak atış yapacağınız zamanı da söyler. Sözünü dinleyeceksiniz. Diyelim ki tek atışı yaptınız ama rehberiniz size "Bir atış daha yap" dedi, yapmak zorundasınız. Bu tip bazı kurallar var.


* Bu aslan nerede dolduruldu?


Aslanı avladığımız yerde yani Afrika'da yaptırdık. 8-9 ay sürüyor bu işlem. Siyah ayıyı ise Alaska'da avlamıştık. Onu da Amerika'da doldurttuk. Rehberimizin çalıştığı iyi bir tahnitçi (hayvan dolduran kişi) vardı.


Evimdeki siyah ayıyı avlayacağımızı rüyamda gördüm


* Neresinden vuracağınız da önemli...


Değişiyor, kimi hayvanlarda beyne atış yapmak lazım. Mesela fil ve timsah... Aslan, çıta, leopar ve ayı gibi hayvanlar avlanacağında her zaman kazan dairesi (ciğerin olduğu yer) tercih edilir. Oradan vurulan hayvan öldüğünü bile anlamaz. Önemli olan hayvanı avladığınızda ona acı çektirmemek zaten. Mesela, erkek domuzla dişi domuzu dişlerinden ayırt edersiniz. Azılı (yaşlı erkek domuz) gündüzleri göremezsiniz. Tek gezer.


* Bu siyah ayının bir özelliği var mı?


Ufuk bu ayıyla gümüş madalya kazanmıştı. Kafatası büyüklüğü olarak dünya 17'ncisi bu ayı. Bir de bu siyah ayılar, tür olarak diğer ayılara göre boyut olarak daha küçük ayılardır. Ben bu ayıyı vuracağımızı rüyamda görmüştüm. Şöyle ki, 2006 Eylül ayıydı ve Ufuk hastaydı o zaman. Teknede kalıyorduk ve karaya çıkıp ayı takibine başlıyorduk. Ben dönsek de tedaviye devam etsek derdindeydim. O gece rüyamda ayıyı avlayacağımızı ve boynunun orasında beyaz lekesi olacağını gördüm. Söylediğimde Ufuk bana çok güldü. Hatta rehberimiz: "Gayacım, bu bölgede Peşkirli ayı (beyaz lekesi olan ayı) olmaz" dedi. Benimle alay ediyorlar diye çok bozuldum. Akşama doğru ayı karşımıza çıktı. Fakat 4 ayak üzerindeydi ve Ufuk ayıyı avladı. Göğsünü eliyle kapatmıştı, elini açtığımızda göğsündeki peşkiri gördük. Hepimiz birden ağlamaya başladık. Ufuk mutlaka her gittiğimiz avın hikâyesini yazardı. O gece de hemen yazdı ve başlık: "Gaya'nın rüyasında gördüğü ayıyı avladım" idi. Beyaz lekenin kalp şeklinde olması da ayrıca enteresandı.


İstanbul'un göbeğinde ilk av müzesini kuruyorum


* Sizin ve Ufuk Bey'in avladıkları diğer hayvanlar nerede?


Ufuk'la yaşadığımız evde şimdi kızı Su oturuyor. Pek çok hayvan da bu ev daha küçük olduğu için orada kaldı. Ancak, ileride müze kuracağım. Orada hepsini sergileyeceğiz.


* Start verildi mi peki?


Evet, daha çok kayınbiraderim ilgileniyor bu işle. İstanbul'da şehir merkezindeki ilk av hayvanları müzesi olacak.


* Evinizde antiloplar da görüyorum.


Evet, onlar cüce antiloplar (klipspringer)... 2007 Nisan ayında Namibya'da avladık. Bu antiloplar kayalıklarda yaşar ve inanılmaz kamufle olurlar. Fark edebilmenize imkan yok, çok hızlı bir hayvandır. Ufuk çok mutlu olmuştu bu antilopları avladığında. "Cüce antilop avlamak, avcılıkta ayrı bir mertebedir" derdi. Şu an yaşadığım evde 7 cüce antilop, bir aslan, bir ayı, domuz dişleri ve kutup ayısı postu var. Ufuk vefatına dek 4 ayı avladı. Biri Bulgaristan'da avladığı kahverengi ayı, Kamçatka'da avladığı Kamçatka ayısı, Kanada'da avladığı kutup ayısı (grizzi) ve Alaska'da avladığı siyah ayı.


Kutup ayısını 10 gün, aslanı bir haftada avladık


* Siz neler avladınız?


Afrika'da birkaç defa zebra avladım. Çok sayıda antilop, uçar avı dediğimiz kuş avı (özellikle bıldırcın) ve domuz avladım.


* Avcılık sektör olarak en çok hangi ülkede gelişmiş?


En çok Afrika'dan etkilendim. Av turizmi dedikleri şey ülkeye inanılmaz bir girdi sağlıyor. Türkiye'de de profesyonelleşmeye çalışılıyor ama henüz yurt dışının hızına yetişilemedi. Avrupa'da ya da Afrika'da gerçekten ava gittiğinizde şaşırıyor ve etkileniyorsunuz. Av orada çok farklı algılanıyor. Yola çıktığınız andan itibaren yaşadıklarınız, kampınız, edindiğiniz yeni dostlar... Londra'da av yapacağınız zaman bazen muhteşem bir şatoda konaklayabiliyor ve atlarla ava çıkabiliyorsunuz. O filmlerde gördüğünüz her şey bugün hâlâ geçerli. "Aa eskiden böyleymiş" değil.


* Size tüfek kullanmayı, nişan almayı hep Ufuk Bey mi öğretti?


Silahları her zaman çok sevdim. Ama av fırsatım Ufuk'u tanıyana dek olmamıştı. O, benim ava olan ilgimi anladığı vakit beni ava götürmeye başladı, önceleri onun çantacısıydım. İlk olarak da bıldırcın avladım. Kuş avından sonra yurt dışında geyik avı yaptım. Şu anda da kendime güvenerek av yapabilirim. Ufuk, beni bir kadın avcı yaptı, ona müteşekkirim.


* Kamp kurup avlanıyor musunuz?


Hayır. Ama yapabilirim tabii ki. Ufuk'un avcı dostları beni hiç yalnız bırakmıyorlar sağ olsunlar. 1-2 kere gittim ama Ufuk olmadan keyif almıyorum. Belki bir gün yine dönerim, bilmiyorum. Yani şimdi birisi hadi dese hangi malzemeyi alacağımı, hangi tüfeği, hangi kalibreyi kullanacağımı, kampta ne yapmam gerektiğini hepsini biliyorum. Kalkar, giderim, tüfeğimi de kullanırım.Ama o eskisi gibi içimden gelen bir şey yok. Bir tarafı eksik kalacak her şeyde olduğu gibi. Daha çok üzüleceğim diye korkuyorum açıkçası. O yüzden pek yanaşmıyorum.


* Mesela bir ayı avlamak için kaç gün ava gitmek gerekir?


Tüm tatillerimizi hep avda değerlendirdik. Hatta Ufuk, Amerika'da tedavi gördüğü dönemde bile tedavisine ara verildiğinde aklınıza gelecek her yere gittik. Bir kutup ayısı 10 gün, aslan 6 gün, ayı avı da ortalama bir hafta sürer.


Yılanın üzerine oturacaktım, ölümden döndüm


Klipspringer avlanmaya gitiğimizde çok yoruldum. Mola verdik ve ben bir kayanın üzerine oturmak için hamle yaptım. O esnada rehberimiz birden hızla kolumdan bir çekti. Meğerse orada bir kaya pitonu kamufle olmuş, ben de az kalsın üzerine oturacaktım. Bir defada Alaska'da ölüm tehlikesi atlatmıştım. Bering Denizi'ndeyken teknemize az daha bir iceberg (buzdağı) çarpacaktı. Denize düşen 10 saniye içinde kalp krizi geçirip ölürdü. En korktuğum andır.


Demonte olan bir tüfeği kolayca monte edebilirim


* Eti en lezzetli av hayvanı hangisi?


Gemsbok antilobu. Namibya'da avlayıp yemiştik, inanılmazdı. Ama timsah eti rezalettir, bir daha asla yemem.


* Avcı olmak için illa ki o tüfeği kullanmak gerekiyor mu?


Hayır. Pek çok arkadaşım eşleriyle birlikte ava gidiyor ama tüfek kullanmıyorlar. Ama onlar da avcı. Öldürmeden de avcı olunabilir. O havayı solumak, takibi yapmak, kampta kalmak, sıkıntıları yaşamak... Sonuçta avcı ne yapıyorsa eşi de aynı şeyi yapıyor, tek farkı erkek avı avlıyor.


* Şu an evde kaç tüfeğiniz var?


1 tane tüfek (Churchill) çifte ve tabanca (baretta - 22'lik).


* Hangi avda ne kulandınız?


Ava göre tüfek değişir. Kuş avına 12'lik dediğimiz fişekle, domuz avına 308 mavzerimle gittim. Daha büyük avlara daha yüksek kalibreli tüfek kullanılır.


* Tüfeği söküp monte edebilir misiniz?


Denemedim ama yapabilirim. Demonte olan bir tüfeği monte edebilirim.


* Attığınızı vurur musunuz?


Evet. Şu ana kadar hiç ıskalamadım. Hep tek atışta indirdim.


* Ne avlamak avcının hayalidir?


Marco Polo (dünyanın en büyük koyunu) avlamak önemlidir. Ufuk'un da hayallerinden biriydi. 5 bin 500 metrede avladı, uçaklar 6 bin 500 metrede uçuyor.


* Vicdan azabına yer var mı?


Siz gidip yavrusu olan bir dişiyi vurmuyorsunuz ki, onu yapan katildir. Siz bir yerde artık doğaya ve kendi türüne zarar vermeye başlamış olan bir avı alıyorsunuz. Mesela, yaşlı erkek bir ayı, dişiyle çiftleştiğinde dişinin yavruları oluyor. Dişi 3 sene yavrularla beraber geziyor ve o sürede erkek ayıyla bir daha çiftleşmiyor. Erkek ayı da dişisiyle çiftleşebilmek için gidiyor yavrularını öldürüyor. Bize Alaska'da diyorlar ki, bu ayıyı avlayacaksın. Çünkü o ayı zarar veriyor. Siz o avı yapıyorsunuz ve binlerce lira üzerine para veriyorsunuz. Kimse bu ayı soyu yaşasın diye bu kadar bağışta bulunayım demiyor.


* Pahalı bir uğraş değil mi?


Evet, pahalı. Verdiğimiz para ya hayvanların soyunun artması için kullanılıyor ya da doğal yaşam alanlarını genişletiliyor vb. Güzelliği burada zaten...


Televizyonculukta çığır açtık


* Yaban TV anlatır mısınız?


1 ay sonra 4 yaşına giriyor. Kriz zamanı çok cesur adımlar attık ve Yaban TV çok büyüdü. Son bir buçuk yıldır Türkiye'nin en çok izlenen belgesel kanalıyız. Bunu reyting ölçümlerinden takip edebilirsiniz. Kanalımızda mümkün olduğunca tüm doğa sporlarını barındırmaya çalışıyoruz. Bu kanal, alternatif yayıncılığın ne kadar önemli bir alan olduğunu ortaya koyacak. Sonuçta önemli olan nedir? İzleyici sadakati. Yaban TV bu alanda çok iyi bir örnek oldu. İzleyicilerimize istedikleri şeyi veriyoruz.


* Kanalınızı kadınlar da izliyor mu?


İlk başlarda çok maskülen bir kanal olduğunu düşünüyordum. Ama son zamanlarda kadınların da ilgi gösterdiğine dair çok güzel duyumlar almaya başladım. Biz Yönetim Kurulu Başkanımız Meriç Merih'le beraber çalışıyoruz. TV'de ve internette interaktiviteyi güçlendirdik. 20 ayrı ülkede fanlarımız var. Uydudayız, Digiturk'teyiz, D Smart'tayız. İzleyicilerimiz pek çok maceralarını "yabantv.com" da paylaşıyorlar, böyle bir mecra yarattık. Bu yıl Yaban Store projesini de devreye soktuk. Birkaç aydır devrede. Yabanın kendi markasıyla outdoor ürünleri çıkardığı bölüm, tekstil işine de girdik yani. Av pantolonları, yelekleri ve pek çok ürünün yanı sıra koku çıkaran sabun gibi farklı ürünler de var... Yaban Worldwide'ı yapacağız. Bir yıl içinde uluslarası yayın yapacak İngilizce HD bir kanal yapmayı hedefliyoruz. Gerçek anlamda ilk Türk international kanalı olmayı hedefliyoruz.


* İnteraktif kanal olarak bu anlamda bir çığır açtı mı?


Kesinlikle. Medyanın geliri reklamdır, biz bunu değişik bölümlere ayırmaya gayret ediyoruz. Tek gelir kalem üzerine oturmaktan kurtarıyoruz ve daha başka kalemler de oluşturmaya gayret ediyoruz.


Banu Duran/Vatan