TELESİYEJ CAHİL BİR YAZAR, ACİLEN HIZLANDIRILMIŞ GAZETECİLİK KURSUNDAN GEÇİRİLMELİ! CAPİTO!

Taraf'ın Telesiyej yazarına kim, neden sataştı?

Lindsay, Tarkan ve bir köşe yazarı

Alkollü otomobil kullandığı gerekçesiyle daha önce ayağına 'alkol kelepçesi' takılan Lindsay Lohan, hakkında verilen 'alkol eğitim derslerine katılma' kararına uymadığı için 90 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Lindsay cezaevinin yolunu tutacak ilk ünlü değil. ABD adalet sistemi her türlü yasa ihlalinde ünlülere cezayı anında kesiyor. Kimi Paris Hilton gibi cezaevine giriyor, kimisi de Naomi Campbell gibi kamu hizmetinde çalışma (yerleri süpürme) cezası alıyor. Bu tavırla aynı zamanda topluma "Bakın ünlü, ünsüz dinlemiyoruz. Yasaları çiğneyen cezasına katlanır" mesajı veriliyor. Bizim polis de bu konuda hassas ama medyamız genelde yasalarla başı belaya girenler ünlü oldu mu, hemen koruma moduna geçiyor. Canlı yayınlarda yapılan ağlak röportajlar ve 'yıkılmadı ayakta' mesajlı haberlerle durum öyle abartılıyor ki, mafya ile ilişkisi bulunan ya da uyuşturucu belasına bulaşmış ünlüler, anında özgürlük savaşçılarına dönüştürülüyorlar. Köşe yazarlarının günahı ise daha büyük. Polisi şov yapmakla suçlayanlar bile var. Evet, konuyu Tarkan'a bağlayacağım. Yok, Tarkan'la bir alıp veremediğim yok. İnşallah ceza almadan kurtulur bu davadan. Tabii masumsa!

TELESİYEJ'İN CEHALETİ
Benim tartışmaya açacağım konu Taraf gazetesinin Telesiyej rumuzlu köşe yazarının gazetecilik refleksi! Hatırlarsınız bu köşede Telesiyej'in uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan Tarkan ile reklam anlaşmasını iptal eden Pepsi'yi hata yapmakla, ileriyi görememekle suçlamasını eleştirmiştim. Pepsi gibi dev bir markanın Tarkan'la reklam anlaşmasını iptal etmesinin çok doğal olduğunu, 2008 Pekin Olimpiyatları'nın sekiz altın madalyalı kahramanı Michael Phelps'in bir partide uyuşturucu madde kullanırken görüntülenince, reklam ve sponsor anlaşmalarının anında iptal edilmesini örnek göstererek izah etmiştim. Ancak Telesiyej "İyi de hiçbir Olimpiyat sporcusunun fanları yoktur" gibi beş yaşında bir çocuğu bile güldürecek cahilce bir savunmada bulunmuştu.

YARGITAY KARAR VERECEK
Yazdığı en büyük saçmalık ise şu satırlarda gizliydi: "Tarkan'ın hukuk bürosuna bir mail gönderip bu konuda bilgi sağlaması yaptı. Hukuk bürosunun açıklaması şöyle: Dava hangi mahkemede açılırsa açılsın, Tarkan, TCK 191. Madde kapsamında (uyuşturucu madde kullanmak) yargılanacaktır. Bu yargılama sonucunda Tarkan için en kötü ihtimalle denetimli serbestlik tedbirine hükmedilecektir." Tarkan'ın hukuk bürosundan başka nasıl bir açıklama beklerdiniz ki? Tabii ki, kendi adamlarını kollayacaklar. Sadece bu örnek bile Telesiyej'in ne kadar cahil bir yazar olduğunu açıklamaya yeterdi aslında. Bugüne dönelim... Tarkan'ın dosyasının örgüt kapsamında görülüp görülmeyeceği hâlâ netleşmedi! İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi suçun örgüt kapsamında olduğunu belirterek dosyayı mayıs ayında görevsizlik kararıyla, özel yetkili ağır ceza mahkemelerine göndermişti. Davanın gönderildiği İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi de suçun 'iştirak halinde bireysel suç' olarak ifade ederek dosya hakkında görevsizlik kararı vermiş. Bu nedenle dosya, mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi için Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gönderilmişti. Artık Tarkan'ın davasının hangi mahkemede görüleceğine Yargıtay Uyuşmazlık Mahkemesi karar verecek. Yani "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek ve bulundurmak" suçlarından 1 yıldan 2 yıla kadar hapsi istenen Tarkan, hâlâ örgüt kapsamında yargılanıp 5 yıldan 23 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırılma tehlikesiyle karşı karşıya. Ee Telesiyej gibi yazını tek bir haber kaynağına dayandırırsan olacağı budur! Bir de bana "Kardeş, Tarkan'ın yargılandığı maddede doğrudan hapis cezası bulunmadığı halde, böyle bir şeyi okura nasıl hayal ettirebilirsin?" demiş. Telesiyej kimdir, nasıl köşe yazarı olmuştur bilmem ama gazeteciliğin en temel kurallarını hiçe sayarak sadece Tarkan'ın avukatlarından aldığı bilgiyle okurlarını yanılttığı ortada. Telesiyej neden böyle bir yazı kaleme aldı hâlâ anlamış değilim. Hadi Tarkan'ı çok seviyor diyeceğim ve bu sevgisi ona bir değil, iki hatalı yazı kaleme aldırdı. Peki, Pepsi gibi bir dünya devini ileriyi görememekle eleştirmesine ne demeli? Vallahi aklıma geldikçe gülüyorum. Bence Telesiyej acilen hızlandırılmış gazetecilik kursundan geçirilmeli! Capito!

Mevlüt Tezel/Sabah Günaydın