TELEGOL'DE HAYAK KIRIKLIĞI! ''ASSOLİST'' ERMAN TOROĞLU NASIL ''SOLİST'' OLDU?
Erman Toroğlu Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu'nda neden hayal kırıklığı yarattı?
Lig TV ile yolları ayrılan Erman Toroğlu’nun Kanaltürk’le anlaşınca, televizyonda “yılın transferi”ni yaptıklarını düşünmüştüm.
Çünkü futbol yorumculuğunun iki usta ismi; Erman Toroğlu ile Ahmet Çakar aynı ekranda buluşacaktı. Kanaltürk’ün tanıtımlarında da vurgulandığı gibi artık “İki cambaz bir ipte oynayacak”tı.
Serhat Ulueren yönetecek, futbol dünyasının iki fenomen yorumcusu her hafta Kanaltürk ekranında kapışacaktı.
Ancak Pazar akşamı seyrettiğim Erman Toroğlu’lu “Telegol” bende hayal kırıklığı yarattı.
Nedeni de şu:
Erman Toroğlu, Lig TV’deki “Maraton”da tıpkı “gazino assolisti” gibiydi.
Toroğlu, Kanaltürk’teki “Telegol”de ise Ziya Şengül, Gökmen Özdenak ve Ahmet Çakar’ın yanında “Kareyi tamamlayan adam”dı.
Serhat Ulueren’i “kare”nin içine katmadım, çünkü o programın moderatörü...
Toroğlu, “Maraton”da adeta “tek tabanca”ydı, “Telegol”de ise tabancanın şarjöründeki beş mermiden biri oldu.
“Telegol”de Adnan Aybaba’nın yerine Sinan Engin gelmişti, şimdi de Engin’den boşalan koltuğa Toroğlu oturdu.
“Maraton”un canlı yayınının yüzde 60 - 70’inde top, Toroğlu’ndaydı...
O da istediği gibi oynuyor, top sektiriyordu...
“Telegol”de ise Toroğlu’na düşen zaman, programın beşte birine indi.
Toroğlu’ndan sadece Ahmet Çakar değil, Ziya Şengül hatta Gökmen Özdanak bile rol çalıyor çünkü...
Toroğlu ve Çakar, dili sivri iki futbol yorumcusu, ama Ziya Şengül’le Gökmen Özdanak’ı da yabana atmamak lazım.
‘Son Kale’de ‘başrol’ü Reha Muhtar kaptı!
“Telegol”ün arşivini bir tarayın bakın, kimleri eskitmedi bu ikili...
Dün gibi hatırlıyorum, Şengül ve Özdanak, her hafta Adnan Aybaba’yı delirtirlerdi...
Pazar akşamı Şengül’ün, Toroğlu’na bir tavrı vardı ki, görülmeye değerdi.
Ha bire Toroğlu’nu iğneledi...
Sanki “Toroğlu balonu”nu patlatmak gibi gizli bir niyeti vardı...
Kanaltürk, Toroğlu’nu kadrosuna katarak iyi bir iş yaptı, ama ilk haftada gördüğüm o ki, ondan yeterince yararlanamadı.
Futbol kulüplerinin, yabancı yıldız bir futbolcuyu transfer ettikten sonra, onu yedek kulübesinde tutup son dakikalarda sahaya sürmesi ne kadar yanlışsa, Kanaltürk’ün yaptığı da bana öyle geldi.
Oysa Kanaltürk, radikal bir karar verip Serhat Ulueren’in bir yanına Ahmet Çakar’ı, diğer yanına da Erman Toroğlu’nu oturtup “Telegol”ü öyle formatlamalıydı.
“Telegol” bu haliyle “assolist” Toroğlu’nu “solist”e dönüştürdü...
Pazartesi akşamı Kanaltürk’ün “Son Kale” programında Toroğlu’na düşen rol “Telegol”dekine oranla daha iyiydi ama o da “başrol” değildi.
Çünkü “Son Kale”de “başrolü”, Serhat Ulueren’in yerine programın moderatörü olan Reha Muhtar kaptı, “yardımcı roller” ise Toroğlu ve Çakar’a kaldı
Ali Eyüboğlu/Milliyet Cadde
Çünkü futbol yorumculuğunun iki usta ismi; Erman Toroğlu ile Ahmet Çakar aynı ekranda buluşacaktı. Kanaltürk’ün tanıtımlarında da vurgulandığı gibi artık “İki cambaz bir ipte oynayacak”tı.
Serhat Ulueren yönetecek, futbol dünyasının iki fenomen yorumcusu her hafta Kanaltürk ekranında kapışacaktı.
Ancak Pazar akşamı seyrettiğim Erman Toroğlu’lu “Telegol” bende hayal kırıklığı yarattı.
Nedeni de şu:
Erman Toroğlu, Lig TV’deki “Maraton”da tıpkı “gazino assolisti” gibiydi.
Toroğlu, Kanaltürk’teki “Telegol”de ise Ziya Şengül, Gökmen Özdenak ve Ahmet Çakar’ın yanında “Kareyi tamamlayan adam”dı.
Serhat Ulueren’i “kare”nin içine katmadım, çünkü o programın moderatörü...
Toroğlu, “Maraton”da adeta “tek tabanca”ydı, “Telegol”de ise tabancanın şarjöründeki beş mermiden biri oldu.
“Telegol”de Adnan Aybaba’nın yerine Sinan Engin gelmişti, şimdi de Engin’den boşalan koltuğa Toroğlu oturdu.
“Maraton”un canlı yayınının yüzde 60 - 70’inde top, Toroğlu’ndaydı...
O da istediği gibi oynuyor, top sektiriyordu...
“Telegol”de ise Toroğlu’na düşen zaman, programın beşte birine indi.
Toroğlu’ndan sadece Ahmet Çakar değil, Ziya Şengül hatta Gökmen Özdanak bile rol çalıyor çünkü...
Toroğlu ve Çakar, dili sivri iki futbol yorumcusu, ama Ziya Şengül’le Gökmen Özdanak’ı da yabana atmamak lazım.
‘Son Kale’de ‘başrol’ü Reha Muhtar kaptı!
“Telegol”ün arşivini bir tarayın bakın, kimleri eskitmedi bu ikili...
Dün gibi hatırlıyorum, Şengül ve Özdanak, her hafta Adnan Aybaba’yı delirtirlerdi...
Pazar akşamı Şengül’ün, Toroğlu’na bir tavrı vardı ki, görülmeye değerdi.
Ha bire Toroğlu’nu iğneledi...
Sanki “Toroğlu balonu”nu patlatmak gibi gizli bir niyeti vardı...
Kanaltürk, Toroğlu’nu kadrosuna katarak iyi bir iş yaptı, ama ilk haftada gördüğüm o ki, ondan yeterince yararlanamadı.
Futbol kulüplerinin, yabancı yıldız bir futbolcuyu transfer ettikten sonra, onu yedek kulübesinde tutup son dakikalarda sahaya sürmesi ne kadar yanlışsa, Kanaltürk’ün yaptığı da bana öyle geldi.
Oysa Kanaltürk, radikal bir karar verip Serhat Ulueren’in bir yanına Ahmet Çakar’ı, diğer yanına da Erman Toroğlu’nu oturtup “Telegol”ü öyle formatlamalıydı.
“Telegol” bu haliyle “assolist” Toroğlu’nu “solist”e dönüştürdü...
Pazartesi akşamı Kanaltürk’ün “Son Kale” programında Toroğlu’na düşen rol “Telegol”dekine oranla daha iyiydi ama o da “başrol” değildi.
Çünkü “Son Kale”de “başrolü”, Serhat Ulueren’in yerine programın moderatörü olan Reha Muhtar kaptı, “yardımcı roller” ise Toroğlu ve Çakar’a kaldı
Ali Eyüboğlu/Milliyet Cadde