''TEHLİKEYİ ARTIK BEN DE GÖRÜYORUM! TAKİP EDİLİYORUM! '' ARAŞTIRMACI-YAZARDAN TÜYLER ÜRPERTEN İDDİA!
Telefonumun istihbari amaçlıolarak dinlendiğini 'bazı polisler' aylar önce bana bildirmişti. Şimdi takiplerin başladığını da görüyorum.
’BUNLAR’
Herkes bana aynı şeyi söylüyor;
“Aman kendine dikkat et.”
“Nasıl yani?” dediğimde…
“Bunlar her şeyi yapabilir?” diyorlar.
Telefon ettiğim meslektaşlarım, “Seni hala almadılar mı?” diye şaka yapıyorlar!
Gözle görünmez bir düşmandan söz ediyorlar sanki…
Adları yok…
‘Bunlar’ diye söz ediliyor kendilerinden…
Ama ben kim olduklarını çok iyi biliyorum.
Devletin eli olarak karşımıza çıkıyorlar ve hayatları esir alıyorlar.
Türkiye’deki birçok kirli işin şifrelerini içerisinde barındıran Hrant Dink cinayeti aydınlanma yoluna girdikçe, bu konuda sorulan sorular arttıkça ‘bunlar’ın kızgınlıkları da artıyor.
Dink cinayetiyle ilgili olarak yazdığım kitap yüzünden açtırdıkları davalarda beni 32.5 yılla yargılattılar.
İftiralar attılar, komplolar kurdular, korkutmak istediler…
Hiçbiri olmadı.
Ben pes etmedikçe yeni yöntemler deniyorlar.
“Dikkat et” diyenlere kulak verip etrafıma baktığımda tehlikeyi artık ben de görüyorum.
Telefonumun istihbari amaçlı olarak dinlendiğini ‘bazı polisler’ aylar önce bana bildirmişti.
Şimdi takiplerin başladığını da görüyorum.
Dostlarım, “Bunlar sen yokken evine girip bir CD, bir belge bırakırlar.
Sonra da evi basıp ‘Bulduk’ diye ortaya çıkarlar” diyor.
Her şey mümkündür…
Ama ben ümidimi asla yitirmedim: Bu ülkede hala sağduyulu polisler ve yargıçlar var…
‘Bunlar’ bir gün Hrant Dink cinayetindeki sorumluluklarından dolayı yargılanacaklar…
Nedim Şener/Posta
Herkes bana aynı şeyi söylüyor;
“Aman kendine dikkat et.”
“Nasıl yani?” dediğimde…
“Bunlar her şeyi yapabilir?” diyorlar.
Telefon ettiğim meslektaşlarım, “Seni hala almadılar mı?” diye şaka yapıyorlar!
Gözle görünmez bir düşmandan söz ediyorlar sanki…
Adları yok…
‘Bunlar’ diye söz ediliyor kendilerinden…
Ama ben kim olduklarını çok iyi biliyorum.
Devletin eli olarak karşımıza çıkıyorlar ve hayatları esir alıyorlar.
Türkiye’deki birçok kirli işin şifrelerini içerisinde barındıran Hrant Dink cinayeti aydınlanma yoluna girdikçe, bu konuda sorulan sorular arttıkça ‘bunlar’ın kızgınlıkları da artıyor.
Dink cinayetiyle ilgili olarak yazdığım kitap yüzünden açtırdıkları davalarda beni 32.5 yılla yargılattılar.
İftiralar attılar, komplolar kurdular, korkutmak istediler…
Hiçbiri olmadı.
Ben pes etmedikçe yeni yöntemler deniyorlar.
“Dikkat et” diyenlere kulak verip etrafıma baktığımda tehlikeyi artık ben de görüyorum.
Telefonumun istihbari amaçlı olarak dinlendiğini ‘bazı polisler’ aylar önce bana bildirmişti.
Şimdi takiplerin başladığını da görüyorum.
Dostlarım, “Bunlar sen yokken evine girip bir CD, bir belge bırakırlar.
Sonra da evi basıp ‘Bulduk’ diye ortaya çıkarlar” diyor.
Her şey mümkündür…
Ama ben ümidimi asla yitirmedim: Bu ülkede hala sağduyulu polisler ve yargıçlar var…
‘Bunlar’ bir gün Hrant Dink cinayetindeki sorumluluklarından dolayı yargılanacaklar…
Nedim Şener/Posta