''TAYYİP ERDOĞAN'I KIZDIRACAK YAZI!'' PEKİ HANGİ BABAYİĞİT YAZDI?
"Koca analizde Allah rızası için bile olsa bir tek Recep Tayyip Erdoğan ismi geçmiyor."
Tayyip Erdoğan’ı kızdıracak bir yazı
EVET, böyle bir yazı yazıldı.
Ama durun hemen şaşkınlığa kapılıp, “Kimmiş bu babayiğit?” demeyin.
Söz konusu yazı Amerikan basınında çıktı, Türk basınında değil.
Yazıyı yazan isim Roger Cohen...
Teşbihte hata olmaz...
Kendisi için “New York Times’ın Abdi İpekçi’si” diyebiliriz.
Peki ne yazdı Roger Cohen? Anlatayım:
* * *
Roger Cohen yazısında Ahmet Davutoğlu’nu övgüye boğuyor, arşı alaya çıkarıyor.
Öyle bir övgü ki, “bizim jöleli” bile “Bu kadar da yalakalık olmaz kardeşim” diye isyan edebilir.
Cohen’e göre...
Ahmet Davutoğlu bir destandır...
- İsrail’e kafa tutan odur.
- Arap dünyasıyla barışan odur...
- Türkiye’nin dış ekonomik hacmini genişleten odur...
- Füze kalkanına direnen odur...
- İran’la dostluk yapan odur...
- NATO ile ittifakı sürdüren odur...
Bu kadarla kalsa yine iyi...
New York Times yazarı, “Davutoğlu çizgisi”ne bir de ad koymuş: “Davutoğluizm” diyor, ardından da ekliyor:
“Bu yeni ideoloji her derde devadır ve Amerika bile bunu örnek almalıdır.”
* * *
Koca analizde Allah rızası için bile olsa bir tek Recep Tayyip Erdoğan ismi geçmiyor.
Sanırsınız ki Tayyip Erdoğan...
- Davos’ta “one munite” dememiş...
- Suriye’yi komşu kapısı yapmamış...
- İsrail’i ayar manyağına çevirmemiş...
- İran’a kol kanat germemiş...
- Pakistan’a yardım için çırpınmamış...
- Ekonomik hacim genişlesin diye parmağını bile oynatmamış.
Varsa Davutoğlu, yoksa Davutoğlu...
* * *
Peki neden New York Times yazarı, en azılı Erdoğan karşıtlarının bile kabul edemeyecekleri böylesi açık bir haksızlığa imza atmış olabilir?
Bence bu konuda iki ihtimal var:
Ya Roger biraderimiz, tek taraflı bir dolduruşa getirildi ve bu açık haksızlık ortaya çıktı. Ya da Roger biraderimiz, bu yazıyı gayet bilinçli bir şekilde yazarak Erdoğan ile Davutoğlu’nun arasına bir fitne bombası koymak istedi.
“Komplocu” bir zihin yapısına sahip olsaydım hemen “ikincisi” derdim ama ne yazık ki değilim.
Tufan Bey vurur, TRT de cevap verir
TUFAN Türenç’in TRT’yi kıyasıya eleştirme hakkı vardır.
Buna karşılık...
TRT’nin de Tufan Türenç’e kıyasıya eleştirilerle dolu bir cevap verme hakkı vardır.
“İyi ama orası TRT... Devletin kurumu...” denilemez.
Oranın “devlet kurumu” olması... Orayı yöneten insanların elinin kolunun bağlanarak dövülmesinin bir gerekçesi olamaz. Yani...
“Tufan Türenç’e ne oluyor? Nasıl eleştirir bizim biricik TRT’mizi?” diyen goygoycular da...
“TRT gibi bir devlet kurumu, bir yazara nasıl olur da böyle bir cevap verir” diyen anti-TRT timi de...
Aradan çekilmeli ve piyasa kuralı işlemelidir:
Tufan Türenç eleştirmeli / TRT de cevap vermelidir.
Ahmet HAKAN / HÜRRİYET
EVET, böyle bir yazı yazıldı.
Ama durun hemen şaşkınlığa kapılıp, “Kimmiş bu babayiğit?” demeyin.
Söz konusu yazı Amerikan basınında çıktı, Türk basınında değil.
Yazıyı yazan isim Roger Cohen...
Teşbihte hata olmaz...
Kendisi için “New York Times’ın Abdi İpekçi’si” diyebiliriz.
Peki ne yazdı Roger Cohen? Anlatayım:
* * *
Roger Cohen yazısında Ahmet Davutoğlu’nu övgüye boğuyor, arşı alaya çıkarıyor.
Öyle bir övgü ki, “bizim jöleli” bile “Bu kadar da yalakalık olmaz kardeşim” diye isyan edebilir.
Cohen’e göre...
Ahmet Davutoğlu bir destandır...
- İsrail’e kafa tutan odur.
- Arap dünyasıyla barışan odur...
- Türkiye’nin dış ekonomik hacmini genişleten odur...
- Füze kalkanına direnen odur...
- İran’la dostluk yapan odur...
- NATO ile ittifakı sürdüren odur...
Bu kadarla kalsa yine iyi...
New York Times yazarı, “Davutoğlu çizgisi”ne bir de ad koymuş: “Davutoğluizm” diyor, ardından da ekliyor:
“Bu yeni ideoloji her derde devadır ve Amerika bile bunu örnek almalıdır.”
* * *
Koca analizde Allah rızası için bile olsa bir tek Recep Tayyip Erdoğan ismi geçmiyor.
Sanırsınız ki Tayyip Erdoğan...
- Davos’ta “one munite” dememiş...
- Suriye’yi komşu kapısı yapmamış...
- İsrail’i ayar manyağına çevirmemiş...
- İran’a kol kanat germemiş...
- Pakistan’a yardım için çırpınmamış...
- Ekonomik hacim genişlesin diye parmağını bile oynatmamış.
Varsa Davutoğlu, yoksa Davutoğlu...
* * *
Peki neden New York Times yazarı, en azılı Erdoğan karşıtlarının bile kabul edemeyecekleri böylesi açık bir haksızlığa imza atmış olabilir?
Bence bu konuda iki ihtimal var:
Ya Roger biraderimiz, tek taraflı bir dolduruşa getirildi ve bu açık haksızlık ortaya çıktı. Ya da Roger biraderimiz, bu yazıyı gayet bilinçli bir şekilde yazarak Erdoğan ile Davutoğlu’nun arasına bir fitne bombası koymak istedi.
“Komplocu” bir zihin yapısına sahip olsaydım hemen “ikincisi” derdim ama ne yazık ki değilim.
Tufan Bey vurur, TRT de cevap verir
TUFAN Türenç’in TRT’yi kıyasıya eleştirme hakkı vardır.
Buna karşılık...
TRT’nin de Tufan Türenç’e kıyasıya eleştirilerle dolu bir cevap verme hakkı vardır.
“İyi ama orası TRT... Devletin kurumu...” denilemez.
Oranın “devlet kurumu” olması... Orayı yöneten insanların elinin kolunun bağlanarak dövülmesinin bir gerekçesi olamaz. Yani...
“Tufan Türenç’e ne oluyor? Nasıl eleştirir bizim biricik TRT’mizi?” diyen goygoycular da...
“TRT gibi bir devlet kurumu, bir yazara nasıl olur da böyle bir cevap verir” diyen anti-TRT timi de...
Aradan çekilmeli ve piyasa kuralı işlemelidir:
Tufan Türenç eleştirmeli / TRT de cevap vermelidir.
Ahmet HAKAN / HÜRRİYET