Tartıştığı kişiyi silahla vuran AK Partili avukat, savcı oldu! ‘Pazuları bacağım kadardı…’
2008 yılında AK Parti Gaziantep Merkez Şehitkamil İlçe Başkanı olan Avukat Hüseyin Çolak, o tarihlerde trafikte tartıştığı bir şahsı silahla vurdu. Çolak'ın şimdilerde Kilis'te Cumhuriyet Savcısı olduğu öğrenildi.
AK Parti Gaziantep Merkez Şehitkamil İlçe Başkanı Avukat Hüseyin Çolak, 2008 yılında trafikte tartıştığı 52 yaşındaki Seyfettin Erdem’i silahıyla vurdu. Sağ bacağından yaralanan Erdem, olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. AK Partili başkan Hüseyin Çolak, cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltına alındı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü yazısında o avukata ne olduğunu anlattı. Pehlivan, Çolak'ın Kilis'te Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığını, AKP yöneticisi olduğu dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı ağır eleştirilerin ise internet üzerinden kolayca bulunabildiğini aktardı.
MÜDAFAA DEMOKRASİ VE HUKUK DERNEĞİ
Pehlivan yazısının devamında FETÖ’nün Gaziantep Güneydoğu bölgesi avukatlar imamı Kamil Bakum’un itirafçı olduğunu hatırlattı. Bakum'un hâkim ve savcılık mülakat sınavına gireceklere provalar yaptırdığını söylediğini aktaran Pehlivan, "Müdafaa Demokrasi ve Hukuk Derneği" ismini verdiğini söyledi. İtiraflara 15 Temmuz’dan sonra KHK ile kapatılan FETÖ’nün bu derneğinin bir odasında örgüt mensubu avukatlara mülakat provaları düzenleniyordu. Silahla yaralama suçunu işleyen Cumhuriyet Savcısı'nın da bu derneğe üye olduğunu aktaran Pehlivan, Çolak'a ulaşarak merak ettiklerini sordu.
O ŞAHIS KAMYON ŞOFÖRÜYDÜ, PAZULARI BACAĞIM KADARDI
"2008’de 52 yaşındaki birisini silahla yaraladınız. Sonra da gözaltına alındınız. Bu dava nasıl sonuçlandı?" sorusunu yanıtlayan Çolak, şunları söyledi:
"Gözaltına alınmadım. 52 yaşında dediğiniz adam bir kamyoncuydu. Pazuları benim bacağım kadardı. Levyeyle üzerime saldırdı. Ruhsatlı silahımla ikaz ettim, havaya ateş ettim. Buna rağmen üzerime gelince de ayaklarına bir el ateş ettim. Ayağından yaralandı. Aslında zararı gidermeme bile gerek yoktu, tedavisini SGK karşılamıştı. O zamanın parasıyla 3-4 bin dolara denk gelen bir para verdim. Mahkeme de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Hükmün açıklanmaması sabıkaya işlenmiyor. Çünkü beş yıllık o denetim süresinde başka kasıtlı suç işlemezseniz, ortadan kalkıyor ve sabıkanızda da gözükmüyor."