''TARIK TOROS'UN YERİNDE OLSAM, PİS AYŞE, GÜNAHKAR AYŞE, YAZAR KURTULURDUM!''
Akşam yazarı Sevim Gözay Ayşe Arman'ı ayetlerle vurmaya çalışan Bugün yazarı Tarık Toros'u eleştirdi.
Acısız kesim ve etobur zihniyet
Ayşe Arman’ın mezbahalarla ilgili tanıklığı sayesinde harladığı tartışmanın kurgusu ve zamanlaması ancak bu kadar iyi olabilirdi. Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle Kurban Bayramı öncesi Türkiye’de acısız kesimin mümkün olabileceği ve dinen bir mahzuru olmadığı konuşuluyor, sektörde neler yapılabileceği tartışılıyor. Fakat kimileri de var ki, neye hizmet ettiği belli olmayan bir kılıkta sallıyor. Bugün’den Tarık Toros mesela...
’Mezbahadan canlı...’ başlıklı yazısında Ayşe Arman’ı ayetlerle vurmaya çalışmış Toros. Ayşe’nin, ’Hayvanlara zarar vermenin, acı çektirmenin Tanrı nezdinde günah olduğuna inanıyorum’ lafını alıyor, kurbanlık hayvanların insanlara rızık olarak verildiğini belirtip Hacc Suresi’yle karşılık veriyor Toros; ’Hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire verin’... Evet ayetlerle konuşmak gayet popüler ama önüne gelenin bu işi kıvıramadığı da gayet ortada. Toros’un yazısı bunun ispatı değil de ne. Ayetlerde aradığı dayanağı bulamamış ama pek sorun da etmiyor Toros, devam ediyor: ’Bir insanı etten soğutmak ve hayvanlara müthiş eziyet ediliyor dedirtmek için süper bir yol... Kanlı fotoğraflar, endüstriyel yöntemler ve bunun abartılı anlatımı birleşince, yazı dizisini okuyan cahillerin vejetaryen olmaması mümkün değil’.
CAHİLLERİ ETTEN SOĞUTMAK (!)
Cahillerin vejetaryen olmasından endişe eden bir zat daha bulabilir miyiz gerçekten bilemiyorum. Ama geleneksel biçimde Ayşe Arman gazeteciliğine, hatta figür olarak Ayşe Arman’a karşı olmanın dayanılmaz ağırlığı bu olsa gerek işte... Kadın; gelin bir şeyler yapalım, n’olur şu hayvanlara şu acıyı çektirmeyelim, diyor... Adam; cahil halkı vejetaryen olmaya sevk edecek, insanları etten soğutacak bu kadın, diye korkuyor. Vay be. Gazetecilik refleksine gel. Tarık Toros’un yerinde olsam hiç kasmadan direkt: Pis Ayşe. Kötü Ayşe. Günahkar Ayşe. Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın Ayşe. Annen güzel sen çirkin. Kabaramazsın kel Ayşe, yazar kurtulurdum. Ayetleri karıştırmaya ne lüzum var?!
Vicdan, duyarlılık, medeniyet filan hikaye anlayacağınız... Kimileri ’etten soğumak’ deyip geçiyor bunlara kısaca! Vejetaryenliğe sevk edilecek denli cahil halk üzerine düşünmeye ise uzunca bir vakit ayıracağım. Zira ’cehalet ile et’in aralarına soğukluk girmesi, dile getirilebilecek en ütopik fikirlerden biri.
Sevim Gözay/Akşam
Ayşe Arman’ın mezbahalarla ilgili tanıklığı sayesinde harladığı tartışmanın kurgusu ve zamanlaması ancak bu kadar iyi olabilirdi. Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle Kurban Bayramı öncesi Türkiye’de acısız kesimin mümkün olabileceği ve dinen bir mahzuru olmadığı konuşuluyor, sektörde neler yapılabileceği tartışılıyor. Fakat kimileri de var ki, neye hizmet ettiği belli olmayan bir kılıkta sallıyor. Bugün’den Tarık Toros mesela...
’Mezbahadan canlı...’ başlıklı yazısında Ayşe Arman’ı ayetlerle vurmaya çalışmış Toros. Ayşe’nin, ’Hayvanlara zarar vermenin, acı çektirmenin Tanrı nezdinde günah olduğuna inanıyorum’ lafını alıyor, kurbanlık hayvanların insanlara rızık olarak verildiğini belirtip Hacc Suresi’yle karşılık veriyor Toros; ’Hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire verin’... Evet ayetlerle konuşmak gayet popüler ama önüne gelenin bu işi kıvıramadığı da gayet ortada. Toros’un yazısı bunun ispatı değil de ne. Ayetlerde aradığı dayanağı bulamamış ama pek sorun da etmiyor Toros, devam ediyor: ’Bir insanı etten soğutmak ve hayvanlara müthiş eziyet ediliyor dedirtmek için süper bir yol... Kanlı fotoğraflar, endüstriyel yöntemler ve bunun abartılı anlatımı birleşince, yazı dizisini okuyan cahillerin vejetaryen olmaması mümkün değil’.
CAHİLLERİ ETTEN SOĞUTMAK (!)
Cahillerin vejetaryen olmasından endişe eden bir zat daha bulabilir miyiz gerçekten bilemiyorum. Ama geleneksel biçimde Ayşe Arman gazeteciliğine, hatta figür olarak Ayşe Arman’a karşı olmanın dayanılmaz ağırlığı bu olsa gerek işte... Kadın; gelin bir şeyler yapalım, n’olur şu hayvanlara şu acıyı çektirmeyelim, diyor... Adam; cahil halkı vejetaryen olmaya sevk edecek, insanları etten soğutacak bu kadın, diye korkuyor. Vay be. Gazetecilik refleksine gel. Tarık Toros’un yerinde olsam hiç kasmadan direkt: Pis Ayşe. Kötü Ayşe. Günahkar Ayşe. Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın Ayşe. Annen güzel sen çirkin. Kabaramazsın kel Ayşe, yazar kurtulurdum. Ayetleri karıştırmaya ne lüzum var?!
Vicdan, duyarlılık, medeniyet filan hikaye anlayacağınız... Kimileri ’etten soğumak’ deyip geçiyor bunlara kısaca! Vejetaryenliğe sevk edilecek denli cahil halk üzerine düşünmeye ise uzunca bir vakit ayıracağım. Zira ’cehalet ile et’in aralarına soğukluk girmesi, dile getirilebilecek en ütopik fikirlerden biri.
Sevim Gözay/Akşam