TARIK TOROS YENİ BİR TARTIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ; ANKARA GAZETECİLİĞİ BİTİYOR MU?
"8 yıllık AK Parti iktidarı Ankara gazeteciliğini güdükleştirmiş, sıradanlaştırmıştır."
Ankara gazeteciliği bitiyor mu?
Başkent başkadır. Ankara gazetecisi kolay olunmaz.
Bunun için en az bir seçim yaşamak, iki farklı iktidar görmek gerekir. Hatta biri koalisyon olursa, daha iyi olur.
İktidarın değişmediği seçim, tek başına yeterli değildir.
Ankara gazetecisi, iktidarı muhalefette, muhalefeti iktidarda görmelidir. Söylemlerin, tavırların, ilişkilerin nasıl değiştiğini ancak o zaman anlar ve kavrar.
Ankara gazetecisi koalisyonu yaşamalıdır. Asıl o zaman hükümette şenlik vardır. Tadından yenmez. Her Bakanlar Kurulu’nun bir perde arkası olur. Hemen her konu krizsiz aşılmaz. Her liderler zirvesi "tarihi"dir...
Gazetecilik açısından şu tespiti yapmak mümkündür:
- 8 yıllık AK Parti iktidarı Ankara gazeteciliğini güdükleştirmiş, sıradanlaştırmıştır.
Ankara gazeteciliğinin olmazsa olmazı Çankaya Köşkü’dür. Orası da ayrı bir renk, farklı bir dünya, süper bir haber kaynağıdır. Süleyman Demirel’den bu yana Köşk’ün üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi. Son dönemde Abdullah Gül, Ankara gazeteciliğine ayrı bir ivme getirdi.
"Ankara gazeteciliği bitiyor mu?" diye sorduran ise şudur:
Ankara gazetecisi... Başbakan yokken sıkılan, "Bakanlar Kurulu bu hafta toplanmayacakmış ne yapacağız" diye sağa sola dert yanan muhabirlerin olduğu bir modele döndü.
Oysa, eskiden Ankara gazetecileri, Başbakan ve bakanların gündemini belirlerdi.
Hükümet açıklamasını haber yapan değil, yaptığı haberlere Hükümet’ten açıklama alan Ankara basını vardı.
Türkiye’nin ikinci büyük şehrinden siyasetten başka haberler de çıkardı.
Başbakan il hudutları dışına çıkınca... TBMM Genel Kurulu bir hafta ara verince habercilik bitiyor, gündemsiz kalınıyorsa... Başlıktaki soru haksız değildir.
Ve bu yazı... İstanbul’dan kesilen bir ahkâm da değildir. Kesinlikle!
Tarık TOROS / BUGÜN
Başkent başkadır. Ankara gazetecisi kolay olunmaz.
Bunun için en az bir seçim yaşamak, iki farklı iktidar görmek gerekir. Hatta biri koalisyon olursa, daha iyi olur.
İktidarın değişmediği seçim, tek başına yeterli değildir.
Ankara gazetecisi, iktidarı muhalefette, muhalefeti iktidarda görmelidir. Söylemlerin, tavırların, ilişkilerin nasıl değiştiğini ancak o zaman anlar ve kavrar.
Ankara gazetecisi koalisyonu yaşamalıdır. Asıl o zaman hükümette şenlik vardır. Tadından yenmez. Her Bakanlar Kurulu’nun bir perde arkası olur. Hemen her konu krizsiz aşılmaz. Her liderler zirvesi "tarihi"dir...
Gazetecilik açısından şu tespiti yapmak mümkündür:
- 8 yıllık AK Parti iktidarı Ankara gazeteciliğini güdükleştirmiş, sıradanlaştırmıştır.
Ankara gazeteciliğinin olmazsa olmazı Çankaya Köşkü’dür. Orası da ayrı bir renk, farklı bir dünya, süper bir haber kaynağıdır. Süleyman Demirel’den bu yana Köşk’ün üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi. Son dönemde Abdullah Gül, Ankara gazeteciliğine ayrı bir ivme getirdi.
"Ankara gazeteciliği bitiyor mu?" diye sorduran ise şudur:
Ankara gazetecisi... Başbakan yokken sıkılan, "Bakanlar Kurulu bu hafta toplanmayacakmış ne yapacağız" diye sağa sola dert yanan muhabirlerin olduğu bir modele döndü.
Oysa, eskiden Ankara gazetecileri, Başbakan ve bakanların gündemini belirlerdi.
Hükümet açıklamasını haber yapan değil, yaptığı haberlere Hükümet’ten açıklama alan Ankara basını vardı.
Türkiye’nin ikinci büyük şehrinden siyasetten başka haberler de çıkardı.
Başbakan il hudutları dışına çıkınca... TBMM Genel Kurulu bir hafta ara verince habercilik bitiyor, gündemsiz kalınıyorsa... Başlıktaki soru haksız değildir.
Ve bu yazı... İstanbul’dan kesilen bir ahkâm da değildir. Kesinlikle!
Tarık TOROS / BUGÜN