"TARHAN ERDEM'İ DE ARTIK SERMET ERKİN'LE YAN YANA DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM!..." TÜRBANLI YAZAR ELİF ÇAKIR TARHAN ERDEM'İ NEDEN SERMET ERKİN'LE YANYANA GETİRDİ?... İKİSİ ARASINDAKİ BENZERLİK NE?...
Hani eskiden bir margarin reklamı vardı, "siz hâlâ annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz" sözünü yaygınlaştırmıştı. Şimdi eşarp firmaları bu reklamlarla dönse yeridir yani... Belki birileri daha iyi anlar.
Yahu yeter artık, gına geldi bu "türban" anketlerinden, istatistiklerden...
Yapacak başka işiniz mi yok?
Seçim ve türban anketleri dışında, bu memlekete daha hayırlı olacak çalışmalar yok mudur?
Yoksa bu anketlere para harcanıyor da, diğerlerine kaynak mı bulunamıyor?
Niye bazıları parasını hep bu işlere yatırıyor, biri bana anlatsın.
Bu işe yatırılan paradan ne kazanılıyor, geri dönüşümü nedir, bilmek istiyorum.
Bir başörtüsü - türban illüzyonudur sürüp gidiyor.
Yok başörtüsü şöyleymiş, yok türban böyleymiş.
Başörtüsü babaannelerin örtüsüymüş, türban siyasal simgeymiş.
Hani eskiden bir margarin reklamı vardı, "siz hâlâ annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz" sözünü yaygınlaştırmıştı. Şimdi eşarp firmaları bu reklamlarla dönse yeridir yani... Belki birileri daha iyi anlar.
"Ne sihirdir ne keramet" işleriyle uğraşanların elinde hep bir eşarp vardır, bilirsiniz. Küçüklüğümden beri televizyonda illüzyonist Sermet Erkin´i ilgiyle izlemişimdir.
Evirip çevirirler, içinden kuşlar, çiçekler, tavşanlar çıkarırlar.
Tarhan Erdem´i de artık Sermet Erkin´le yan yana düşünmeye başladım bu anketler zinciri içinde...
Türban ile başörtüsü arasındaki fark acaba Tarhan Erdem ile Sermet Erkin arasındaki fark gibi midir?.. (Sayın Erdem´in, türbanla başörtüsünün farkı hakkında Zaman gazetesinin sorusuna verdiği "etekle pantolon arasındaki fark gibidir" cevaba göndermemdir...)
* * *
Bir de bu anketlere katılan örtülü kadınları merak ediyorum.
Artık aralarında bir "anket kardeşliği" oluşmuştur herhalde.
Kimdir bunlar, böyle abuk sorulara niye cevap verirler?
Hani şu televizyonlardaki sabah programlarına katılan kadınlar var ya, bu ankete katılanları da artık onlar gibi görmeye başladım.
Başörtülü hemcinslerimin anketleri cevaplamaya bu derece meyyal olduklarına hayıflanmıyorum desem, söylediklerimi inkâr etmiş olurum.
* * *
Ne olacak yani...
Babaanneler, anneanneler protokole mi girdi bugüne kadar da, öyle bağlansa rahat edilecek?
"Anadolu kadını" tarzı baş bağlayanlar, şehre gelince okul hademesi ya da merdiven silicisi olmaktan vazgeçip milletvekilliğine aday mı oldu da, birileri engelledi?
Farkındaysanız, çarşaflılar üzerinde hiçbir tartışma yok.
Onlar rahatladı bari.
Hani hiçbir talepleri yok ya.
Bu süreç böyle giderse, türbanlıların çarşaflılardan daha tehlikeli olduğunu kim, ne zaman söyleyecek diye bekliyorum.
* * *
Cumhuriyet, kadınların kıyafetlerini düzenleme rejimi midir kardeşim!
Erkekler için şapka kanunu çıkmış, halen de yürürlükte.
Kendinize iş arıyorsanız...
Gidin biraz da orada anket yapın...
Elif Çakır/AKŞAM
">
Yapacak başka işiniz mi yok?
Seçim ve türban anketleri dışında, bu memlekete daha hayırlı olacak çalışmalar yok mudur?
Yoksa bu anketlere para harcanıyor da, diğerlerine kaynak mı bulunamıyor?
Niye bazıları parasını hep bu işlere yatırıyor, biri bana anlatsın.
Bu işe yatırılan paradan ne kazanılıyor, geri dönüşümü nedir, bilmek istiyorum.
Bir başörtüsü - türban illüzyonudur sürüp gidiyor.
Yok başörtüsü şöyleymiş, yok türban böyleymiş.
Başörtüsü babaannelerin örtüsüymüş, türban siyasal simgeymiş.
Hani eskiden bir margarin reklamı vardı, "siz hâlâ annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz" sözünü yaygınlaştırmıştı. Şimdi eşarp firmaları bu reklamlarla dönse yeridir yani... Belki birileri daha iyi anlar.
"Ne sihirdir ne keramet" işleriyle uğraşanların elinde hep bir eşarp vardır, bilirsiniz. Küçüklüğümden beri televizyonda illüzyonist Sermet Erkin´i ilgiyle izlemişimdir.
Evirip çevirirler, içinden kuşlar, çiçekler, tavşanlar çıkarırlar.
Tarhan Erdem´i de artık Sermet Erkin´le yan yana düşünmeye başladım bu anketler zinciri içinde...
Türban ile başörtüsü arasındaki fark acaba Tarhan Erdem ile Sermet Erkin arasındaki fark gibi midir?.. (Sayın Erdem´in, türbanla başörtüsünün farkı hakkında Zaman gazetesinin sorusuna verdiği "etekle pantolon arasındaki fark gibidir" cevaba göndermemdir...)
* * *
Bir de bu anketlere katılan örtülü kadınları merak ediyorum.
Artık aralarında bir "anket kardeşliği" oluşmuştur herhalde.
Kimdir bunlar, böyle abuk sorulara niye cevap verirler?
Hani şu televizyonlardaki sabah programlarına katılan kadınlar var ya, bu ankete katılanları da artık onlar gibi görmeye başladım.
Başörtülü hemcinslerimin anketleri cevaplamaya bu derece meyyal olduklarına hayıflanmıyorum desem, söylediklerimi inkâr etmiş olurum.
* * *
Ne olacak yani...
Babaanneler, anneanneler protokole mi girdi bugüne kadar da, öyle bağlansa rahat edilecek?
"Anadolu kadını" tarzı baş bağlayanlar, şehre gelince okul hademesi ya da merdiven silicisi olmaktan vazgeçip milletvekilliğine aday mı oldu da, birileri engelledi?
Farkındaysanız, çarşaflılar üzerinde hiçbir tartışma yok.
Onlar rahatladı bari.
Hani hiçbir talepleri yok ya.
Bu süreç böyle giderse, türbanlıların çarşaflılardan daha tehlikeli olduğunu kim, ne zaman söyleyecek diye bekliyorum.
* * *
Cumhuriyet, kadınların kıyafetlerini düzenleme rejimi midir kardeşim!
Erkekler için şapka kanunu çıkmış, halen de yürürlükte.
Kendinize iş arıyorsanız...
Gidin biraz da orada anket yapın...
Elif Çakır/AKŞAM
">