TARAF YAZARI ALTUĞ'DAN AĞIR İTHAM "HÜRRİYET'İN GAY BAR PR'CISI YAZARI"
Taraf yazarı Barbaros Altuğ, bugünkü köşesinde Hürriyet'in bir yazarını yerden yere vurdu..
Orda bir köşk var uzakta
Orhan Pamuk’un en sevdiğim özelliklerinden biri burjuva bir aileden gelmesi ve bunu burnu büyük bir özellik olarak kullanmaktan ziyade yaratıcılığını körükleyen bir nevi eziklik olarak içselleştirip değerlendirmesi.
Ama elbette bu, nesillerdir burjuva ailelerde kökleşen gelenekleri de unutturmuyor tek Nobelli yazarımıza. Istanbullu üst sınıf ailelerin iki eli kanda da olsa yapmaları gereken en önemli yaz faaliyetlerinden “Ada’da bir ev tutmak” da bu geleneklerden biri işte...
Sedef’ten Prinkipo’ya
Pamuk’un ada sevdası babadan kalma: babasının evi Heybeli’de. Daha sonra satıyorlar bu evi. Ama Pamuk adalardan vazgeçmiyor; yazarlık kariyerindeki ada hayatına daha ilk romanlarını yazarken, henüz adaların belki de en burjuva olanında başlamış: mülkiyeti dedeleri Fethi Ahmet Paşa’dan devralan Mehmet ve Esra Birgen kardeşlerin Sedef adasında yani. Önceleri yazları kiraladığı eve daha sonra sahip olmuş. Şimdi ise bu evin sahibi başka; kızı Rüya Pamuk.
Pamuk da artık hem ulaşımı daha kolay olduğu için hem de yakın arkadaşlarından bazıları orada bulunduğu için Sedef yerine Büyükada’yı tercih eder olmuş.
Geçen yazı geçirdiği Büyüada’daki evi de ona yakın dostları İpek-Oral Çalışlar çifti bulmuş. Bir yaz için kiralanan bu eve ödediği kira için Pamuk yakın çevresine “bugüne kadar ödediğim en yüksek rakam” diyormuş. Kiraya alışık olmayan burjuva ruhunda ufak bir tahribat yaratan 30.000 dolar civarındaki kira bedeli o kadar koymuş ki Pamuk’a yazın tamamını geçirmeye niyetliyken gelen bir teklifle köşkü devredivermiş. Kime mi? Geçtiğimiz yazın en büyük fiyaskolarından olan, 2-3 bölüm yayınlandıktan sonra yayından kalkan ve başroldeki Halil Ergün’ün (hani şu şimdilerin Kelebek yazarı o zamanların gay bar PR’cısı Onur Baştürk’ün kendisine köşe kazandıran muhbirliği ile gay bara gittiği Hürriyet’in baş sayfasından muştulanınca “beni gay barlara Seyyal Taner götürdü” vecizesinin sahibi) nerdeyse dizi hayatına mal olan tahammülfersa dizi Gün Akşam Oldu dizisine. Ergün de bir diğer arkadaş, Tuğrul Eryılmaz’ın su sızmayan yakın dostu.
İşte bu fotoğrafta görünen mor salkımlı şahane evden gelen dizi teklifi ile apar topar taşınarak verdiği kiranın azabından bir nebze de olsa kurtulan Pamuk bu yaz yine Büyükada’da. Ama diğeri kadar büyük ve şaşaalı olmayan bir evde bu kez; o nedenle de yazı içi rahat geçiriyor.
İstanbul kitabında Zenginler başlığında “Yaz aylarını Büyükada’da geçiren Semiramis Sarıay Kapri’deki evine dönüyor artık. Oradan da ver elini Paris” diye simgeleştirdiği hayatı yaşıyor ziyadesi ile yani “Yaz aylarını Büyükada’da geçiren ve sonra New York’taki evine dönecek olan” Orhan Pamuk. Oradan da ver elini Paris. Herhalde, öyle ummak istiyorum.
Barbaros ALTUĞ / TARAF