TANKLAR HÜRRİYET GAZETESİ İÇİN İKİNCİ KEZ YÜRÜTÜLDÜ!..SİNCAN'DA YÜRÜYEN TANKLARI İLK HANGİ GAZETENİN MUHABİRİ ÇEKTİ?... HÜRRİYET GAZETESİ MUHABİRİNİ NEDEN İŞTEN ATTI?...İŞTE DİNÇ BİLGİN RÖPORTAJININ AKLA GETİRDİKLERİ!..

28 Şubat denilince akıllara Sincan´da yürütülen tanklar gelir. 4 Şubat'ta, Çevik Bir'in emriyle yürtülen tanklar, meğer gazeteler arasında savaş çıkarmış. Peki ama neden?

Sincan'da tankların yürüdüğü o sabah


Sabah Gazetesi´nin eski patronu Dinç Bilgin´in Yeni Şafak´ta dün yayınlanan röportajında dikkatimi çeken bir nokta vardı. `Sincan´da tankların yürümesinden sonraki o Sabah, benim hiç sevmediğim Sabah´tı´ diyerek özeleştiri yapıyordu.

Bu cümle, Yeni Şafak´ta `28 Şubat Sabahı Çok Utandım´ manşetiyle verildi.

Manşette teknik bir hata var. Bilgin´in sevmediği sabah, Sincan´da tankların yürütüldüğü sabahtır, o sabah da `28 Şubat´ değil `4 Şubat´ sabahıdır.

Çünkü, tanklar 4 Şubat sabahı Sincan sokaklarında dolaştırıldı. 28 Şubat´ta ise Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, o meşhur 18 maddelik 406 sayılı karar alınmış ve Refahyol hükümetine dikte ettirilmiştir.

Kuşkusuz, bu teknik hata, keyifli röportaja gölge düşürmez.

Önceden haber verdiler

Laf açılmışken, biraz o sabahtan söz edelim.

Sincan´da tankları ilk olarak görüntüleyen Sabah´ın adliye muhabiri Cemal Doğan´dı. Emniyet muhabiri Kamil Elibol da yanındaydı. O tarihte ben de Sabah´ta başbakanlık muhabiriydim.

Cemal ve Kamil, habercilik refleksiyle Sincan´a giderek o ana tanıklık yaptıklarını söylüyorlar ama ben aynı kanaatte değilim. Görevle gittiler. O günkü yöneticilerimiz, 3 Şubat günü bu görevlendirme sonrası, `Sincan´da önemli gelişmeler olacak, özellikle askeri araçlara dikkat edin´ diyorlardı.

Öyle ki, parlamento muhabiri arkadaşımız Mehmet Çetingüleç de ekibe dahil edildi. Çetingüleç, `İki polis muhabirini gönderiyorsunuz benim orada ne işim var´ diyerek görevlendirmeye itiraz etti ama kimseyi ikna edemedi.

Şu tarihi notu düşmek istiyorum: Sincan´da tankların yürütüleceği bilgisi, belli bir merkezden bazı gazetelere önceden haber verildi. Bunlardan biri Sabah, diğeri Hürriyet´tir.

Hürriyet´in foto muhabiri Oktay Çilesiz de o gece Sincan´daydı. Tankları görüntülemiş ancak iddiaya göre pek haber değeri görmediği için (veya başka bir sebeple) servise koymamıştı. Hürriyet, o foto muhabirini işten çıkartarak cezalandırdı.

Kamil kalk manşet yürüyor

Bir çok gazetenin muhabiri gece yorgun düşüp Ankara´ya dönerken sadece Sabah muhabirleri Cemal Doğan ile Kamil Elibol Sincan´da kaldı. Gazetenin kendileri için tahsis ettiği otomobilde gecelediler.

4 Şubat sabahı saat 08.00 sularında tank paletlerinin gürültüsü, Sincan sokaklarında duyulmaya başladı. Sabah´ın aracı da bu gürültüden sallanmaya başlayınca yerinden fırlayan Cemal, hemen fotoğraf makinesine sarıldı.

Diğer taraftan Kamil´i uyandırmaya çalıştı. Tankların giderek kendilerine yaklaştığını gören Cemal, uyanmakta güçlük çeken Kamil´i şu sözle ikna etmeye çalıştı: `Kamil kalk, manşet yürüyor.´

Kamil kalktı ama fotoğraf makinesi soğuktan donmuştu. Cemal, Sincan´da dolaşan tankları ayrılana kadar görüntüledi.

Tankları iki kez yürüttüler

Bu arada ilginç bir gelişme yaşandı. Tank görüntülerinin Sabah tarafından çekildiği duyulunca, başta Hürriyet olmak üzere çok sayıda gazete o fotoğrafların peşine düştü. Ama Sabah, fotoğrafları vermedi.

Bunun üzerine bazı gazetelerin üst düzey yöneticileri, Genelkurmay´ı arayarak tankların Sincan´da ikinci kez yürütülmesini sağladılar.