TAKVİM YAZARI İLKER SARIER'DEN CENGİZ SEMERCİOĞLU'NA İĞNE-ÇUVALDIZ TAVSİYESİ!...
Muzip bir okuyucunun Fenasi Bey şakasına düşen editörün hatası üzerine "mal bulmuş mağribi gibi" atlayan Cengiz Semercioğlu'na Takvim yazarı İlker Sarıer "Sen önce aynı günkü Hürriyet'in 20.sayfasına bak" dedi.O sayfada hangi haber vardı?
Bunu yapmayın
Gazeteler birbiriyle münakaşa eder. Bunun çoğu zaman mantıklı sebepleri ve açıklamaları vardır. Yazarlar da bu kavgalara iştirak edebilirler. Bunun da açıklaması vardır. Okuyucu kitlesi bu mücadeleleri izleyerek, nelerin olup bittiğini daha iyi anlama fırsatını elde eder.
***
Sırf kişisel hırsları, kaprisleri, egoları veya bunlara müstenit sebeplerle birbirlerine saldıran yazı adamları, yukarıdaki tespitlerden müstesnadır. Medya dünyası, böylesi tavır ve davranış içinde olanları zaten bilir. Ama bilmezden gelir uzun bir süre... Geçelim. Bir de, sırf bazı eleştirilerde bulunmak suretiyle, suret-i haktan görünmeye çalışan gençler var ki, onları uyarmak boynumuzun borcu. Medyada desteklenmesi gereken gençleri iyi seçemeyen duayenlerin bunda günahı da az değildir ya orası ayrı.
***
Hürriyet'in Kelebek ilavesinde yazan Cengiz Semercioğlu'nun perşembe günkü köşesinde, rakip gazetede çıkan bir ismin üzerine mal bulmuş mağribi gibi atlayarak ne yapmaya çalıştığını anlamakta doğrusu güçlük çektim. Herhalde adı geçsin de okunsun niyetiyle konuyu Hıncal Uluç'a bağlayan Semercioğlu, sayfada adı geçen Fenasi Bey'e (Bizler bu ismi yakından biliriz) işaret ederek: Gazeteyi sık sık terk etme Hıncal Abi, diyor, editörler senin yokluğunda iyice işleri seriyorlar... Bu genç adam, rakip gazeteye vurmak için, meslektaşlarına vuruyor! Hıncal Uluç'a gönderme yaparak arkasına saklanmayı da ihmal etmiyor.
***
İki tavsiye:
1- Aynı günkü Hürriyet'in 20. sayfasındaki, Rusya'da denize girmek için gizli servisten izin alınacak, başlıklı haberin son cümlesinin nasıl bittiğine baksın...
2- Bu tür ucuz suçlamalarla rakiplere ve meslektaşlara saldırmaya tenezzül edilmemeli. Başka daha ağır konular yok muydu Cengiz?
İlker Sarıer/Takvim
İlker Sarıer'in Cengiz Semercioğlu'na "aynı günkü Hürriyet'in 20. sayfasındaki, Rusya'da denize girmek için gizli servisten izin alınacak, başlıklı haberin son cümlesinin nasıl bittiğine baksın..." dediği haber:
Rusya'da denize girmek için gizli servisten izin
alınacak
Nerdun HACIOĞLU / MOSKOVA
Rusya hükümetinin resmi yayın organı Rossiyskaya Gazeta'nın dünkü sayısında yer alan hükümet kararı halkı şaşkına çevirdi.
"Demir perde uygulamasına geri mi dönüyoruz?" şüphesi uyandıran karara göre bundan böyle Rusya Federasyonu sınırı sayılan deniz ve okyanus kıyı şeridini ziyaret etmek isteyen şahısların niyeti denize girmek olsa bile yanlarına sadece mayo almaları yeterli olmayacak.
Rus vatandaşları ve yabancılar plajlara gidebilmek için bundan böyle Rus istihbarat servisi FSB'den izin almak zorundalar. Bu izin belgesi, bir form doldurularak faks veya internet üzerinden sınır karakolunun bağlı olduğu FSB idare birimine gönderilerek alınabilecek. Habere göre bu yeni uygulamadan amaç vatandaşa zorluk çıkarmak değil, sınır bölgesindeki kaçakçılığı önlemek.
Rus güvenlik servisinin başlattığı uygulama Türkiye'ye adapte edilirse,
Hürriyet'teki haber bu şekilde sona eriyor.
Gazeteler birbiriyle münakaşa eder. Bunun çoğu zaman mantıklı sebepleri ve açıklamaları vardır. Yazarlar da bu kavgalara iştirak edebilirler. Bunun da açıklaması vardır. Okuyucu kitlesi bu mücadeleleri izleyerek, nelerin olup bittiğini daha iyi anlama fırsatını elde eder.
***
Sırf kişisel hırsları, kaprisleri, egoları veya bunlara müstenit sebeplerle birbirlerine saldıran yazı adamları, yukarıdaki tespitlerden müstesnadır. Medya dünyası, böylesi tavır ve davranış içinde olanları zaten bilir. Ama bilmezden gelir uzun bir süre... Geçelim. Bir de, sırf bazı eleştirilerde bulunmak suretiyle, suret-i haktan görünmeye çalışan gençler var ki, onları uyarmak boynumuzun borcu. Medyada desteklenmesi gereken gençleri iyi seçemeyen duayenlerin bunda günahı da az değildir ya orası ayrı.
***
Hürriyet'in Kelebek ilavesinde yazan Cengiz Semercioğlu'nun perşembe günkü köşesinde, rakip gazetede çıkan bir ismin üzerine mal bulmuş mağribi gibi atlayarak ne yapmaya çalıştığını anlamakta doğrusu güçlük çektim. Herhalde adı geçsin de okunsun niyetiyle konuyu Hıncal Uluç'a bağlayan Semercioğlu, sayfada adı geçen Fenasi Bey'e (Bizler bu ismi yakından biliriz) işaret ederek: Gazeteyi sık sık terk etme Hıncal Abi, diyor, editörler senin yokluğunda iyice işleri seriyorlar... Bu genç adam, rakip gazeteye vurmak için, meslektaşlarına vuruyor! Hıncal Uluç'a gönderme yaparak arkasına saklanmayı da ihmal etmiyor.
***
İki tavsiye:
1- Aynı günkü Hürriyet'in 20. sayfasındaki, Rusya'da denize girmek için gizli servisten izin alınacak, başlıklı haberin son cümlesinin nasıl bittiğine baksın...
2- Bu tür ucuz suçlamalarla rakiplere ve meslektaşlara saldırmaya tenezzül edilmemeli. Başka daha ağır konular yok muydu Cengiz?
İlker Sarıer/Takvim
İlker Sarıer'in Cengiz Semercioğlu'na "aynı günkü Hürriyet'in 20. sayfasındaki, Rusya'da denize girmek için gizli servisten izin alınacak, başlıklı haberin son cümlesinin nasıl bittiğine baksın..." dediği haber:
Rusya'da denize girmek için gizli servisten izin
alınacak
Nerdun HACIOĞLU / MOSKOVA
Rusya hükümetinin resmi yayın organı Rossiyskaya Gazeta'nın dünkü sayısında yer alan hükümet kararı halkı şaşkına çevirdi.
"Demir perde uygulamasına geri mi dönüyoruz?" şüphesi uyandıran karara göre bundan böyle Rusya Federasyonu sınırı sayılan deniz ve okyanus kıyı şeridini ziyaret etmek isteyen şahısların niyeti denize girmek olsa bile yanlarına sadece mayo almaları yeterli olmayacak.
Rus vatandaşları ve yabancılar plajlara gidebilmek için bundan böyle Rus istihbarat servisi FSB'den izin almak zorundalar. Bu izin belgesi, bir form doldurularak faks veya internet üzerinden sınır karakolunun bağlı olduğu FSB idare birimine gönderilerek alınabilecek. Habere göre bu yeni uygulamadan amaç vatandaşa zorluk çıkarmak değil, sınır bölgesindeki kaçakçılığı önlemek.
Rus güvenlik servisinin başlattığı uygulama Türkiye'ye adapte edilirse,
Hürriyet'teki haber bu şekilde sona eriyor.