''TAHA AKYOL HÜRRİYET'E BAŞYAZAR OLACAK'' KÜTAHYALI'DAN BOMBA İDDİA!
Milliyet'ten ayrılan Taha Akyol daha Hürriyet'e geçmeden iddialar, analizler medya camiasını kasıp kavuruyor! Bir esaslı analiz de Kütahyalı'dan...
MEDYARADAR - Taha Akyol’un Milliyet’ten ayrılması medya gündeminden düşmüyor. Önce Akyol’un Hürriyet’e geçeceği iddia edildi, sonra da Hürriyet’le el sıkıştığı yazıldı. Hatta topa Mehmet Barlas, İsmet Berkan gibi duayen gazeteciler bile girdi.
Hürriyet’in özellikle son genel seçimlerden sonra manşet stratejisini değiştirmesi, üslubunu yumuşatması ve "yandaş"laşması Taha Akyol’un Hürriyet’e geçmesiyle birlikte zikredilir oldu kulislerde. En azından Mehmet Barlas bu minvalde yorumlamıştı transferi.
Bugün de Takvim yazarı Rasim Ozan Kütahyalı aynı yorumu yaptı ve bir adım öne gitti. Kütahyalı’ya göre Taha Akyol Hürriyet’e "başyazar" olacak.
İşte Rasim Ozan Kütahyalı’nın o yazısı...
Şu aşağıdaki satırlar Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Sekreteri, yakın dostum Erkam Tufan Aytav’ın Mehmet Ali Birand’la olan söyleşisinden... Önce dikkatle okuyalım...
Birand: Yok, Hürriyet ayrı...
Hürriyet devletin gazetesi.
Tufan Aytav: Devletin gazetesi mi?
Birand: Devletin gazetesi!
Daima devletin gazetesidir Hürriyet.
Aytav: Yani belki tashih edersiniz diye sordum devletin gazetesi mi diye?
Birand: Devletin gazetesi derken devletin satın aldığı gazete anlamında söylemiyorum. Ama devlettir. Devlet için herşeyi yapar... Devlet adına çalışan gazetedir Hürriyet. Ne olursa olsun her zaman devlet adına çalışır.
Aytav: Devlet mi yönetir?
Birand: Her şeyden önce devlete destek olur Hürriyet. Önce devlet der.
Aytav: Devlet dönüşürse...
Birand: E, dönüştü zaten!
Aytav: Yine mi devlet der?
Birand: Hürriyet ne olursa olsun yine devlet der... Ve şimdi de zaten Hürriyet yine devlet diyor...
Aytav: O zaman Hürriyet de dönüşür...
Birand: Hürriyet dönüştü zaten...
Aytav: Dönüştü derken eski emir komuta zinciri, askerle olan ilişki devam etmiyor anlamında mı...
Birand: Hayır etmiyor. Şu anda etmiyor.. İleride eder mi?
Vallahi burası Türkiye hiç belli olmaz!
Birand, bu konularda biraz bilinçli herkesin bildiği şeyi ifşa ve itiraf ediyor... Hürriyet gazetesi devletin ve sistemin gazetesidir.
Aydın Doğan "mal sahibi" değil, işletmecidir. Mal "Devlet"e aittir, işletme imtiyazı şu an Aydın Doğan’da, eskiden de başkalarındaydı... Devlet "Ergenekon devleti" olduğu ölçüde Ergenekoncudur Hürriyet.
Geçtiğimiz yıllarda da öyleydi. O zaman pek matah görünen bu konum şimdi illegal bir konum...
Hürriyet mekanizması liberal diye adam aldı o sözde liberal tip Ergenekonculaştı, solcu diye aldı Ergenekoncu oldu, "tarihçi" diye aldı Ergenekon lideri oldu, İslamcı diye aldı en sinsi ve tehlikeli Ergenekoncu oldu. Şimdi bütün bu illegal devşirmeler yargılanıyor, tasfiye oluyor ve olacaklar...
Öte yandan Enis Berberoğlu ile beraber manşet politikası itibariyle Hürriyet, Yeni Türkiye’ye adapte olmaya başladı... Fakat başı farklı gövdesi farklı bu amorf yapı Birand’ın da dediği gibi daha fazla süremez...
İşte Taha Akyol’un Hürriyet’e geçişi o anlamda bir dönüm noktası olabilir...
Taha Akyol, muhafazakarliberal kişiliğiyle 90’lardan beri Yeni Türkiye’nin ruhunu temsil eden aktörlerden biri oldu. Bir yandan Aydın Doğan’la manevi bağını korudu bir yandan da fikirlerinden taviz vermedi, devşirilmedi, itirafçı olmadı...
Şimdi Akyol’un Hürriyet’e geçişi ve belki Başyazarlık konumuna gelecek olması çok önemli... Bu süreçte Akyol Hürriyetleşmemeli, Hürriyet Akyollaşmalı... Akyol Hürriyet’in gerçekten ak bir yola girmesi için vesile olmalı. Özkök yavaş yavaş Hürriyet’in ana sahnesinden çekilmeli. Ya yazarlığı bırakmalı, onuruyla köşeye çekilmeli ya da Rahmi Turan ya da Ayşe Arman benzeri bir konuma çekmeli kendini. Kendisi için en iyi yapılacak iş budur.
Buna direnirse zaten bu zorunlu süreç kendini dayatır... Çünkü, Aydın Doğan’ın da hep söylediği gibi HÜRRİYET SİSTEMİN GAZETESİDİR... Ve artık sistem geri döndürülemez biçimde değişmiştir ve değişmektedir.
Özkök Yeni Türkiye’nin değil eski sistemin bir aktörü, üstelik "eski sistem"in devamı için yapılabilecek her haltı, operasyonu, adam devşirme işlerini de yapmış bir aktör... Yani mesela Dinç Bilgin gibi yenilgiyi kabullenip özeleştiri yapmış ve çekilmiş bir aktör de değil. Hala 5-0’dan maçı kurtarmak için "Eski sistem" adına ne yapabilirse yapıyor, asla yenilmeyi içine yediremiyor... Allah sonunu hayretsin...
Sabah Başyazarı Mehmet Barlas’ın dün Hürriyet’in müstakbel Başyazarı Taha Akyol için yazdığı yazı da çok önemliydi. Taha Akyol devletin gazetesi Hürriyet için olabilecek en iyi geçiş dönemi öncü aktörüdür...
Diğer gazetelerden farklı olarak devlet ve sistemle beraber Hürriyet de yeniden yapılanmak zorunda... Çünkü Aydın Bey’in dediği gibi HÜRRİYET DEVLETİN GAZETESİ..
Rasim Ozan Kütahyalı/Takvim
Hürriyet’in özellikle son genel seçimlerden sonra manşet stratejisini değiştirmesi, üslubunu yumuşatması ve "yandaş"laşması Taha Akyol’un Hürriyet’e geçmesiyle birlikte zikredilir oldu kulislerde. En azından Mehmet Barlas bu minvalde yorumlamıştı transferi.
Bugün de Takvim yazarı Rasim Ozan Kütahyalı aynı yorumu yaptı ve bir adım öne gitti. Kütahyalı’ya göre Taha Akyol Hürriyet’e "başyazar" olacak.
İşte Rasim Ozan Kütahyalı’nın o yazısı...
Şu aşağıdaki satırlar Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Sekreteri, yakın dostum Erkam Tufan Aytav’ın Mehmet Ali Birand’la olan söyleşisinden... Önce dikkatle okuyalım...
Birand: Yok, Hürriyet ayrı...
Hürriyet devletin gazetesi.
Tufan Aytav: Devletin gazetesi mi?
Birand: Devletin gazetesi!
Daima devletin gazetesidir Hürriyet.
Aytav: Yani belki tashih edersiniz diye sordum devletin gazetesi mi diye?
Birand: Devletin gazetesi derken devletin satın aldığı gazete anlamında söylemiyorum. Ama devlettir. Devlet için herşeyi yapar... Devlet adına çalışan gazetedir Hürriyet. Ne olursa olsun her zaman devlet adına çalışır.
Aytav: Devlet mi yönetir?
Birand: Her şeyden önce devlete destek olur Hürriyet. Önce devlet der.
Aytav: Devlet dönüşürse...
Birand: E, dönüştü zaten!
Aytav: Yine mi devlet der?
Birand: Hürriyet ne olursa olsun yine devlet der... Ve şimdi de zaten Hürriyet yine devlet diyor...
Aytav: O zaman Hürriyet de dönüşür...
Birand: Hürriyet dönüştü zaten...
Aytav: Dönüştü derken eski emir komuta zinciri, askerle olan ilişki devam etmiyor anlamında mı...
Birand: Hayır etmiyor. Şu anda etmiyor.. İleride eder mi?
Vallahi burası Türkiye hiç belli olmaz!
Birand, bu konularda biraz bilinçli herkesin bildiği şeyi ifşa ve itiraf ediyor... Hürriyet gazetesi devletin ve sistemin gazetesidir.
Aydın Doğan "mal sahibi" değil, işletmecidir. Mal "Devlet"e aittir, işletme imtiyazı şu an Aydın Doğan’da, eskiden de başkalarındaydı... Devlet "Ergenekon devleti" olduğu ölçüde Ergenekoncudur Hürriyet.
Geçtiğimiz yıllarda da öyleydi. O zaman pek matah görünen bu konum şimdi illegal bir konum...
Hürriyet mekanizması liberal diye adam aldı o sözde liberal tip Ergenekonculaştı, solcu diye aldı Ergenekoncu oldu, "tarihçi" diye aldı Ergenekon lideri oldu, İslamcı diye aldı en sinsi ve tehlikeli Ergenekoncu oldu. Şimdi bütün bu illegal devşirmeler yargılanıyor, tasfiye oluyor ve olacaklar...
Öte yandan Enis Berberoğlu ile beraber manşet politikası itibariyle Hürriyet, Yeni Türkiye’ye adapte olmaya başladı... Fakat başı farklı gövdesi farklı bu amorf yapı Birand’ın da dediği gibi daha fazla süremez...
İşte Taha Akyol’un Hürriyet’e geçişi o anlamda bir dönüm noktası olabilir...
Taha Akyol, muhafazakarliberal kişiliğiyle 90’lardan beri Yeni Türkiye’nin ruhunu temsil eden aktörlerden biri oldu. Bir yandan Aydın Doğan’la manevi bağını korudu bir yandan da fikirlerinden taviz vermedi, devşirilmedi, itirafçı olmadı...
Şimdi Akyol’un Hürriyet’e geçişi ve belki Başyazarlık konumuna gelecek olması çok önemli... Bu süreçte Akyol Hürriyetleşmemeli, Hürriyet Akyollaşmalı... Akyol Hürriyet’in gerçekten ak bir yola girmesi için vesile olmalı. Özkök yavaş yavaş Hürriyet’in ana sahnesinden çekilmeli. Ya yazarlığı bırakmalı, onuruyla köşeye çekilmeli ya da Rahmi Turan ya da Ayşe Arman benzeri bir konuma çekmeli kendini. Kendisi için en iyi yapılacak iş budur.
Buna direnirse zaten bu zorunlu süreç kendini dayatır... Çünkü, Aydın Doğan’ın da hep söylediği gibi HÜRRİYET SİSTEMİN GAZETESİDİR... Ve artık sistem geri döndürülemez biçimde değişmiştir ve değişmektedir.
Özkök Yeni Türkiye’nin değil eski sistemin bir aktörü, üstelik "eski sistem"in devamı için yapılabilecek her haltı, operasyonu, adam devşirme işlerini de yapmış bir aktör... Yani mesela Dinç Bilgin gibi yenilgiyi kabullenip özeleştiri yapmış ve çekilmiş bir aktör de değil. Hala 5-0’dan maçı kurtarmak için "Eski sistem" adına ne yapabilirse yapıyor, asla yenilmeyi içine yediremiyor... Allah sonunu hayretsin...
Sabah Başyazarı Mehmet Barlas’ın dün Hürriyet’in müstakbel Başyazarı Taha Akyol için yazdığı yazı da çok önemliydi. Taha Akyol devletin gazetesi Hürriyet için olabilecek en iyi geçiş dönemi öncü aktörüdür...
Diğer gazetelerden farklı olarak devlet ve sistemle beraber Hürriyet de yeniden yapılanmak zorunda... Çünkü Aydın Bey’in dediği gibi HÜRRİYET DEVLETİN GAZETESİ..
Rasim Ozan Kütahyalı/Takvim