SULTAN, SULTAN NE! SULTAN NE?
İddialı diziler sezon finali yaparken ekran boş kalmıyor. Kanal D'nin yeni başlayan dizisi Sultan'ı, Murat Tolga Şen yazdı.
Yeni, iddialı ve doğulu dizilerimizden Sultan dün akşam ilk bölümüyle TV izleyicisine merhaba dedi. İlk bölümden kaliteli bir yapım olduğu anlaşılıyor. İkinci Bahar, Canım Ailem, Süper Baba gibi dizilerden alışık olduğumuz bir sıcaklığı var. Sanki hadi şu İkinci Bahar setini gidip Diyarbakıra kuralım. demişler, iyi de etmişler. Müzikler, çekimler, karakterlerin yerleşimi, her şey bu duyguyu oluşturmaya hizmet ediyor zaten.
Aziz (Settar Tanrıöğen) ve Zülküfün (Orhan Güner) kahvaltıcıların önünde atıştıkları sahnede çok güzel örneklerini izlediğimiz detay çekimlere bayıldım. Umarım ilerleyen bölümlerde, diziyi yetiştirmek için işi şişirip, bu güzel fikirleri eklemekten vazgeçmezler.
Oyunculuklar daha ilk bölümden oturmuş gibi görünüyor ancak, film festivalleri dolayısıyla sık sık gittiğim için biliyorum, şiveler biraz sıkıntılı, abartılı Nurgül Yeşilçayın şivesi özellikle göze batıyor. Diziyi izledikten sonra sosyal medyayı şöyle bir dolandım. Herkes Şahin Irmakın dramda jön oynamasına takılmış. Şener Şen, Badi Ekremden Barana dönüşebildiyse, Şahin Irmak neden Hıyarcı babadan Şeyhmusa dönüşemesin ki? İlk bölüm için oyunculuğunu gayet yeterli buldum. İleride karakteri iyice oturtacaktır ki yüzündeki Kadir İnanır referanslarıyla bu rol için gayet yerinde bir seçim olmuş. Karakterin derinliğine ineceği şüphesiz Beden dilini biraz daha maçolaştırabildiği takdirde oyunculuk kariyerinde yeni bir sayfa açacaktır ancak tekrar komediye dönmek isterse işte o biraz zor. Türk izleyicisi böyle keskin geçişlerden hoşlanmıyor. Şener Şenin TTNET reklamlarında artık güldür/e/memesi de bundan
Sultan keyifli bir yaz izlencesi olacak, görünen o ki, yeni sezona da taşınacak bir yapım. İlk bölümün özeni, inceliği daim olsun yeter ki.
Dört Dağ Arasında Film Festivali
Perşembeden bu yana Dersim İnsan Hakları Film Festivali için Tunceli (Halkının deyişiyle Dersim)deydim. Organizasyon ilgili, yöre halkı sıcak ama hepsinden öte doğa muhteşemdi. Fotoğraf çekmek için deklanşöre basmaktan işaret parmağım acıdı. Sizi bir an bile yalnız bırakmayan, bir sağınıza, bir solunuza geçerek izlediğiniz Munzur nehrinin kaynağına Ovacık vadisine kadar gittim. Tanrıyla buluşacağınız bir yer varsa sanırım burasıdır. Oralara gitmişken, Cumhuriyet sinema yazarı, dostum Alper Turgutun deyimiyle yeşil ayarımız bozulacak kadar yeşili görmüşken eski Yeşilçam ustalarına sitem ettim. Doğu diye bize hep çatlak topraklar gösterdiniz, hâlbuki buralar ne güzel! diye
Tuncelide film festivali var ancak sinema salonu yok. Aslında Salon 62 adında 150 kişilik, hiç de fena olmayan bir salon mevcut ancak festival dışında kapalıymış. Belediye başkanı Edibe Şahinle yaptığımız görüşmede söylediklerimi bir de buradan paylaşayım. Bağımsız sinemacılar filmlerini gösterecek salon bulamıyorlar, hâlbuki Anadoluda film gösteremediği için kapalı bir sürü salon var. Festivaller ne güzel ancak bütün bir yıla yayabilsek keşke bu çabayı, sinemayı bir ticaret olmaktan çıkarabilsek. Biz dillendirelim, belki birileri olur bu iş deyip el atar.
Gitmek Kolay, Dönmek Zor
Tunceli, 32.000 nüfuslu, küçük bir il ancak sizi yakalayınca bırakmıyor. Bu güzellikleri dört gün görmemize izin veren Dersim Film Festivali organizasyonuna teşekkürler Tuncelide duygusal olarak ne kadar yoğun şeyler yaşasak da yolculuğun dönüş kısmı teknik olarak epey stresliydi. Pegasusun Elazığdan 28 Mayıs 19.05de kalkması gereken uçağı İstanbuldan 1 saat gecikmeli geldi. Uçağa bindikten 40 dakika sonra da teknik bir arıza bahane edilerek geri indirildik. Yolcular sinirli, ekip stresli Daha sonra uçağa tekrar alındık ve ancak 22.00 gibi kalkabildik. Son derece güvensiz bir uçuştu. Pegasusun kendi sitesinde yayınladığında okuduğuma göre, 1500 Kmden daha kısa iç hat uçuşlarında, 2-3 saat rötar yapıldığında yolculara en azından bir içecek ikramı yapılıyor ancak Elazığ havaalanının bekleme salonunda 3,5 saattir bekleyen insanlara yine her şey parayla satıldı. Bunu hatırlattığım kabin görevlisinin cevabı Uçağın içinde beklerseniz geçerli oluyor oldu. Sitedeki yazıda bundan bahsedilmiyor, bahsedilse ne yazar, saatlerce yolundan edilen insanlara küçücük bir jest yapmak çok mu zor? Bu zorlu ve güvensiz uçuş deneyiminden anladığım şu oldu; yolcu hakları denilen şey bile batıdan doğuya farkedebiliyor. Bu da bir tür ayrımcılıktır. Milyonlarca dolar reklam ver sonra her şeyi çöpe at. Teşekkürler Pegasus!
Murat Tolga Şen /
1120 LİRA TAKSİTLE DAİRE!
2B PASTASINA GÖZ DİKTİLER
DÖNÜŞÜME MADDİ DESTEK VERİLECEK
ÖZEL UÇAĞIYLA GİTTİ, YARIMSAATTE ALDI GELDİ
TAPUDAİRESİNE GİTMEDEN ÖDEMENİZİN YAPILDIĞINDAN EMİN OLUN!
SEDA SAYANDAN SOSYALSORUMLULUK PROJESİ !
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GERİDÖNÜŞÜM FIRSATI!
GEBZE-İZMİR OTOYOLUNA FİNANSMAN BULUNDU
İSTANBUL FİNANSMERKEZİ 150 BİN KİŞİLİK İŞ YARATIR
MARMARA EVLERİ 3′ÜN MAĞAZALARISATIŞTA
GRAND KANYONEVLERİNİN REKLAM YÜZÜ ERTUĞRUL SAĞLAM
BEYKENT PINAR EVLERİNDE 99 BİNTLYE!
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİRGELECEK İÇİN: GÖLMAHAL VİLLALARI
İSTANBULA 55 MİLYAR LİRALIK YATIRIM GELİYOR
DÖNÜŞÜMDE60 GÜN 5 AYA UZAYABİLİR
Aziz (Settar Tanrıöğen) ve Zülküfün (Orhan Güner) kahvaltıcıların önünde atıştıkları sahnede çok güzel örneklerini izlediğimiz detay çekimlere bayıldım. Umarım ilerleyen bölümlerde, diziyi yetiştirmek için işi şişirip, bu güzel fikirleri eklemekten vazgeçmezler.
Oyunculuklar daha ilk bölümden oturmuş gibi görünüyor ancak, film festivalleri dolayısıyla sık sık gittiğim için biliyorum, şiveler biraz sıkıntılı, abartılı Nurgül Yeşilçayın şivesi özellikle göze batıyor. Diziyi izledikten sonra sosyal medyayı şöyle bir dolandım. Herkes Şahin Irmakın dramda jön oynamasına takılmış. Şener Şen, Badi Ekremden Barana dönüşebildiyse, Şahin Irmak neden Hıyarcı babadan Şeyhmusa dönüşemesin ki? İlk bölüm için oyunculuğunu gayet yeterli buldum. İleride karakteri iyice oturtacaktır ki yüzündeki Kadir İnanır referanslarıyla bu rol için gayet yerinde bir seçim olmuş. Karakterin derinliğine ineceği şüphesiz Beden dilini biraz daha maçolaştırabildiği takdirde oyunculuk kariyerinde yeni bir sayfa açacaktır ancak tekrar komediye dönmek isterse işte o biraz zor. Türk izleyicisi böyle keskin geçişlerden hoşlanmıyor. Şener Şenin TTNET reklamlarında artık güldür/e/memesi de bundan
Sultan keyifli bir yaz izlencesi olacak, görünen o ki, yeni sezona da taşınacak bir yapım. İlk bölümün özeni, inceliği daim olsun yeter ki.
Dört Dağ Arasında Film Festivali
Perşembeden bu yana Dersim İnsan Hakları Film Festivali için Tunceli (Halkının deyişiyle Dersim)deydim. Organizasyon ilgili, yöre halkı sıcak ama hepsinden öte doğa muhteşemdi. Fotoğraf çekmek için deklanşöre basmaktan işaret parmağım acıdı. Sizi bir an bile yalnız bırakmayan, bir sağınıza, bir solunuza geçerek izlediğiniz Munzur nehrinin kaynağına Ovacık vadisine kadar gittim. Tanrıyla buluşacağınız bir yer varsa sanırım burasıdır. Oralara gitmişken, Cumhuriyet sinema yazarı, dostum Alper Turgutun deyimiyle yeşil ayarımız bozulacak kadar yeşili görmüşken eski Yeşilçam ustalarına sitem ettim. Doğu diye bize hep çatlak topraklar gösterdiniz, hâlbuki buralar ne güzel! diye
Tuncelide film festivali var ancak sinema salonu yok. Aslında Salon 62 adında 150 kişilik, hiç de fena olmayan bir salon mevcut ancak festival dışında kapalıymış. Belediye başkanı Edibe Şahinle yaptığımız görüşmede söylediklerimi bir de buradan paylaşayım. Bağımsız sinemacılar filmlerini gösterecek salon bulamıyorlar, hâlbuki Anadoluda film gösteremediği için kapalı bir sürü salon var. Festivaller ne güzel ancak bütün bir yıla yayabilsek keşke bu çabayı, sinemayı bir ticaret olmaktan çıkarabilsek. Biz dillendirelim, belki birileri olur bu iş deyip el atar.
Gitmek Kolay, Dönmek Zor
Tunceli, 32.000 nüfuslu, küçük bir il ancak sizi yakalayınca bırakmıyor. Bu güzellikleri dört gün görmemize izin veren Dersim Film Festivali organizasyonuna teşekkürler Tuncelide duygusal olarak ne kadar yoğun şeyler yaşasak da yolculuğun dönüş kısmı teknik olarak epey stresliydi. Pegasusun Elazığdan 28 Mayıs 19.05de kalkması gereken uçağı İstanbuldan 1 saat gecikmeli geldi. Uçağa bindikten 40 dakika sonra da teknik bir arıza bahane edilerek geri indirildik. Yolcular sinirli, ekip stresli Daha sonra uçağa tekrar alındık ve ancak 22.00 gibi kalkabildik. Son derece güvensiz bir uçuştu. Pegasusun kendi sitesinde yayınladığında okuduğuma göre, 1500 Kmden daha kısa iç hat uçuşlarında, 2-3 saat rötar yapıldığında yolculara en azından bir içecek ikramı yapılıyor ancak Elazığ havaalanının bekleme salonunda 3,5 saattir bekleyen insanlara yine her şey parayla satıldı. Bunu hatırlattığım kabin görevlisinin cevabı Uçağın içinde beklerseniz geçerli oluyor oldu. Sitedeki yazıda bundan bahsedilmiyor, bahsedilse ne yazar, saatlerce yolundan edilen insanlara küçücük bir jest yapmak çok mu zor? Bu zorlu ve güvensiz uçuş deneyiminden anladığım şu oldu; yolcu hakları denilen şey bile batıdan doğuya farkedebiliyor. Bu da bir tür ayrımcılıktır. Milyonlarca dolar reklam ver sonra her şeyi çöpe at. Teşekkürler Pegasus!
Murat Tolga Şen /
1120 LİRA TAKSİTLE DAİRE!
2B PASTASINA GÖZ DİKTİLER
DÖNÜŞÜME MADDİ DESTEK VERİLECEK
ÖZEL UÇAĞIYLA GİTTİ, YARIMSAATTE ALDI GELDİ
TAPUDAİRESİNE GİTMEDEN ÖDEMENİZİN YAPILDIĞINDAN EMİN OLUN!
SEDA SAYANDAN SOSYALSORUMLULUK PROJESİ !
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GERİDÖNÜŞÜM FIRSATI!
GEBZE-İZMİR OTOYOLUNA FİNANSMAN BULUNDU
İSTANBUL FİNANSMERKEZİ 150 BİN KİŞİLİK İŞ YARATIR
MARMARA EVLERİ 3′ÜN MAĞAZALARISATIŞTA
GRAND KANYONEVLERİNİN REKLAM YÜZÜ ERTUĞRUL SAĞLAM
BEYKENT PINAR EVLERİNDE 99 BİNTLYE!
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİRGELECEK İÇİN: GÖLMAHAL VİLLALARI
İSTANBULA 55 MİLYAR LİRALIK YATIRIM GELİYOR
DÖNÜŞÜMDE60 GÜN 5 AYA UZAYABİLİR